Haleler Söndüğünde

31

Merhabaa! Oy verip yorum atmanız bana yardımcı olacaktır fakat içinizden gelmiyorsa yapmanızı istemem, okumanız bile çok kıymetli🫶🏼

♪ Yellow- Coldplay

                                                       *ೃ༄

İlk üç dersten sonra Berlin antrenmanı olduğu için spor salonuna inmişti. Ben de o sırada elime telefonumu almış, mesajlaşıyor gibi yapıyordum ama yaptığım tek şey ekranı sağa sola kaydırmaktı. Eğer burada yalnız başıma oturursam veya derste olduğu gibi kafamı sıraya koyup uyuma taklidi yaparsam asosyal ve yalnız olduğumu düşünürlerdi. Bunu kendime yapamazdım. Kendi açıklarımın üzerine kendim bile düşünmememe rağmen başkalarına bu konuda asla fırsat vermezdim.

Evet, olduğum ve istediğim gibi davranamamak, hep bir rol yapma çabası içinde bulunmak yorucuydu, tahmin edilenden de çok... Ama aciz bir kız olup yorulmaktansa güçlü görünmeye çalışıp rol yapmak çok daha az yıpratıcıydı.

O sırada telefonum bir anda elimden çekilip çöp kutusuna fırlatıldığında ne olduğunu anlayamayacağım kadar kısa süre içinde gerçekleşmişti bunların hepsi. Selin...

Derin bir nefes alıp ellerimi sıktım, tırnaklarımı geçirdiğimden emindim ama bağırıp saç baş kavga edemeyecektim kimseyle. Onun seviyesi neredeydi bilmiyordum ama arayacak kadar ilgilendiğim bir konu da değildi bu. "Ne yaptığını sanıyorsun?" diye sordum sakin bir ses tonuyla ama öldürücü bakışlarla. Tecrübelerime dayanarak bu bakış bağırıp çağırmaktan çok daha etkiliydi. Yanılmadım, yutkundu. Yüzündeki sırıtış bir anlığına titredi ama toparladı.

Kızlar da kahkaha attıklarında sesindeki gülümsemeyle "Elim çarptı," deyip sırasına geçmek için adımladı.

Bileğinden sıkıca tutup tırnaklarımı geçirdiğimde tısladı. "Nereye?" diye sordum sakince ama sesimde bir gülümseme vardı. Bileğini kurtarmaya çalıştığında tırnaklarımı daha sert geçirdim.

Bana öfkeyle baktığında "Bunda erkek gücü var," diyerek alay etmeye çalıştı fakat bu benim için bir iltifattı. Erkek gücü diye bir tanım mide bulandırıcıydı ama onun kullandığı anlama göre benim işime yarayacak bir şeydi. Kızlara baktığında güldüler.

"Baksana," dedi yüzüme yaklaşarak ama sesini kısmadı. "Buldum, erkekler senin peşinde çünkü seninle seks kolay oluyordur," dediğinde dişlerimi sıktım ama bileğindeki baskıyı daha fazla artırmadım, zorda kalmadıkça şiddet tarzım değildi. Öfke kontrolü testi olarak düşündüm bu anı.

Kızlar iyice kahkaha attıklarında cümlesini bitirmesini bekledim. "Niye diye sormayacak mısın?" dediğinde bileğini kurtarmaya çalışırken tırnağım daha çok battığında yüzünü buruşturdu ama yeniden gülümsedi. İmalı bir gülümseme. "Erkekler altında dümdüz yatıyorlardır, sen üzerlerine çıkıp kendini beceriyorsundur, ondan. Efora gerek yok yani. Söylesene, altında uyuyorlar mı? Ata biner gibi mi hissettiriyor? Ben bir kez denedim, sevmedim. E tabii belki de kadınlarla sevişiyorsundur." Bittikten sonra cevabını verecektim, dişlerimi sıkmakla yetindim.

Bacaklarımı hoşnutsuzca süzdü. "Sanırım bu da eril ruhunu kamufle etmenin bir yolu," dedi. "Mini etekler, göğüs dekolteleri, iddialı kıyafetler. Bir de yakışsa," burun kıvırdı.

Ağzımın kenarıyla gülümsediğimde "Niye?" dedim. "Merak mı ediyorsun? Ha," başımı salladım. "Çok meraklısın bu konulara, anlıyorum. Ama sana bir tavsiye." Saçımı karıştırıp sola yatırarak güldüm. "Bu konuda kitaplar var. E tabii sen pek de okumayı seven birine benzemiyorsun, kullandığın kelimeler bunu açıkça gösteriyor. Hmm," düşünüyormuş gibi yapıp dudağımı ısırdığımda "Buldum!"  dedim. Bileğine tırnaklarımı son bir kez geçirip elimi çektiğimde acıyla tıslayarak beni ittirmeye çalıştı, güldüm.
"Bence bu konudaki merakını bastırabilmek için buna uygun videolar izleyebilirsin. Şimdi," dediğimde ifadem ciddileşti. "Telefonumu çöpten alıp temizliyorsun." Telefonum çöpe atıldı diye yenisini aldıracak kadar da şımarık değildim.