Merhabaa! Oy verip yorum atmanız bana yardımcı olacaktır fakat içinizden gelmiyorsa yapmanızı istemem, okumanız bile çok kıymetli🫶🏼
♪ Camilo Cabello - Shameless
Gesaffelstein, The Weeknd - Lost in The Fire*ೃ༄
Uyarı: Mideniz bulanabilir. (ahshsdjs)
‼️ (Dostlarım bu ve kırk beşinci bölümde ciddi seviyede bir dirty talk var, +18 sahnelerinin içinde bolca küfür ve olumsuz örnek oluşturabilecek cümleler yani. Kitap zaten yetişkin kategorisinde fakat yeniden uyarıyorum, rahatsız olabilecekler ile iki hafta sonra buluşalım. Bölümde yalnızca çok kısa bir aralık smut içerikli değil, okumak isteyenler için de o kısım aralığına "🩶" işaretlerini bırakacağım zaten ama pdf'ini paylaşamayacağım. Bir de... Kişisel yerlere çekmeyelim, olur mu? Severek okursunuz umarım) ‼️
Yamaç'ın arabasının ön kapısını açıp binerken ellerim titriyordu. Yersiz paniğe kapılıyordum. Sonuçta o hep benimle şakalaşırdı, az önce ima ettiği şeyler de sırf benim kızarmamdan ama buna rağmen ona meydan okumaktan bir an olsun çekinmememdendi ve bunun ayırdına bir an önce varmam gerekiyordu.
O gelene kadar ojelerimi soydum maalesef ve ne yaptığımı fark edip hemen çektim elimi. Tırnak diplerim kanayabilirdi ama ojem her zaman jilet gibi durmalıydı. Makyajım akmamalıydı.
Elbisem kırışmış mı diye göz ucuyla üzerime baktım. Bu elbiseyi garip şekilde çok sevmiştim, asil duruyordu. Göğüs kubu konusunda Yamaç yanılmamıştı ama, göğüslerim kiloma rağmen olması gerekenden fazla dolgundu, bu sebeple elbisenin üzerinden bir kısmı taşıyordu ama abartılı seviyede bir kışkırtıcılığı olduğunu da düşünmüyordum.
Yamaç'ı hızlı adımlarla buraya gelirken gördüğümde kalp atışlarım hızlanmaya başladı ve bakışlarımı ondan çekip yeniden kucağıma indirdim. Parmak uçlarımın otomatik olarak bileğimdeki bileklikle oynamaya başladığını fark etmek ise garipti, elim dakikalardır oradaydı. Yamaç'ın az önce hediye ettiği bileklikte.
Düşündüm de... Acaba yüzük takmaktan hoşlanmayacağımı hatta genç olduğumdan bunu en önce kendisi istemediği için mi bana yüzük yerine böyle bir şey almıştı? İpi de kırmızıydı, çok severdim kırmızıyı. En sevdiğim renk miydi bilmiyordum, genelde sevdiklerimi değil, bende en sevilenleri bilirdim. Kırmızı da onlardan biriydi ama sevdiğime emindim. Bu bilekliği ne olursa olsun çıkarmayacaktım. Duşta bile.
Dalıp bileklikteki gümüş renk halkayı okşadığımda Yamaç'ın sürücü koltuğuna yöneleceğini sanıyordum, bu yüzden bir anda benim kapım açılınca anlam veremeyip yerimden hafifçe sıçrayarak ona baktım. Sıçramamın sebeplerinden biri dakikalar önce bana sunduğu kirli vaatleri aklımdan bir türlü atamıyor olmamdı.
Gözlerine bakınca gördüğüm tek şeyin bu vaatler olduğuyla yüzleştim.
Az önce blöf yapmamıştı.
Daha fazla şaşıramam derken bir anda önümde diz çökmesiyle afalladım. Restoranın karşısındaydık, dışarıdaydı, ne amaçlıyordu?
Önümde diz çökmüş vaziyetteyken ince topuklu ayakkabılarımın kristal zincirine parmaklarını dokundurdu ve bunu yaparken tamamen ayakkabıya odaklı olması kasıklarımın altında bir ateş hissetmeme sebep oldu, öyle ki en sıcak havada bile el ve ayakları buz gibi olan ben ayaklarıma bir ateş oturmuş gibi hissediyordum.
İşin garip tarafı; bu ateş yakmıyordu.
Besliyordu. Besliyor ve gitgide daha da çoğalıyor. Etrafta içeriye girmeye çalışacak üçüncü bir kişi olursa onu yakıp kül edecek kadar harlı ama bizim kaynağımız. Onun içinde doğmuşuz gibi, birlikte yaratılmışız gibi...
![](https://img.wattpad.com/cover/355116733-288-k175290.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haleler Söndüğünde
Romanceİntiharı düşünmekle intihar etmek arasındaki boşluk... Birinde alınan nefes, diğerinde son nefes... O boşluğu dolduracak bir gün fiiliyete geçmemek için yıktığımız kalplerin cesetleri. Seni koruması için var ettiğin cesetlere basarak ilerleyeceksin...