MELTEM
Hiç tanımadığım birinin arabasına binmiştim. Ne kadar aciz gözüküyorsam artık adam düşünmeden bana yardım etmişti. Kafamı kaldırdım ve ona baktım gözlerimdeki pus gitmişti artık daha net görebiliyordum ve teşekkür etmemin zamanı gelmişti. Yüzüne baktım yüzünde yaralar vardı Bora'dan daha çok. Bir dakika bunlar tesadüf olamazdı. Bora'nın kavga ettiği kişi o olabilir miydi? Eğer öyle bir durum varsa şu an büyük bir tehlikenin içindeydim.
"İncelemen bittiyse tanışabiliriz ben Rüzgar." Evet ta kendisiydi.
"Hayır incelemiyordum, sadece ..sen ...sen beni bırakır mısın burada gerisini ben giderim."
"Demek normal bakışın biraz dağılmış olabilirim aslında ama eminim ki bir çok kişiyi elerim hala "Fazla özgüvenli biriydi, Yakışıklı olması bunda etkili olabilirdi. Daha güzel, zayıf olsam ben de böyle olabilir miydim acaba? Son söylediğimi duymamazlıktan gelmişti endişem arttı.
"Anladım. Şimdi beni burada bırakır mısın lütfen? "
"Hayır , maalesef bırakamam."
"Ne demek bırakamam dur dedim sana !"
"Olmaz dedim. Yardım ettiğim insanları bu kadar çabuk bırakamıyorum huy işte. "Omuzlarını kaldırdı. Deli miydi bu?
"Bana bak ben aptal değilim ve öyle bir yerden tesadüfen geçmeyeceğini biliyorum, yüzünün haline bak Bora 'dan farkın yok. Sabah kavga ettiği kişinin sen olduğunu tahmin etmek zor değil"
"Aferin akıllı bıdık doğru tahmin. AAAA bak iti an çomağı hazırla, birileri bizi takip ediyor"
Aynaya baktığımda arkadan gelen Bora'nın arabasını gördüm. Bize yaklaşıyordu kornaya basıyordu. Rüzgar'ın onu fark etmesiyle hızlanması bir oldu. Çok hızlandık ama Bora'da öyle
"Şu an yine durmamı istiyor musun? "diye sordu. Bora ile konuşmak şu an en son isteyeceğim şeydi. Gururumu çok kırmıştı ben sadece onu merak ettiğim için gelmiştim. O ise beni bin parçaya bölmüştü. istemiyordum şu an onu istemiyordum ,yanımdaki Rüzgar olsa bile.
"Hayır, şimdilik hayır"
"Tamam o zaman" Daha da hızlandı ve yol ayrımına gelince bir anda diğer yola girdi. Kalbim nerdeyse yerinden çıkacaktı. Bora'nın arabasına baktım yolun diğer tarafında kaldı. Derin bir nefes aldım.
"Artık en azından biraz yavaşla"
"Tamam sakin ol. Yavaşlıyorum "Normal hıza düştük tekrar bulamasın bizi lütfen yoksa kalbim daha fazla kaldıramazdı. Telefonum çalıyordu çantadan çıkardım arayan Boraydı. Meşgule attım. Bir kez daha aradı cevap vermedim .Tekrar aramasına izin vermeden anneme telefonun şarjının biteceğine dair bir mesaj attım ve kapattım. Böylesi daha kolay olacaktı.
"Nereye gidiyoruz? "dedim
"Çok soru soruyorsun Meltem"
"Adımı nerden biliyorsun?"
Güldü. Tekrar soru sorduğum için olabilirdi "Ben her şeyi bilirim ve biraz eğlenmeye ihtiyacımız var gibi"
"Benim öyle bir vaktim yok. Gitmem gerek."
"Vaktin var mı diye sormadım. Geldik işte in bakalım"
Çevreye baktım bir barın önünde uzun bir kuyruk vardı .Kızlar mini etekler giymiş süslenmişti, Çoğu abartılı makyajlar yapmıştı .Birde kendime baktım siyah taytımın üstüne siyah bir bluz giymiştim makyajım hiç yok diyecek kadar azdı. Bu ortama uymuyordum.
Kapıda dikilen adamlardan biri bizi direk içeri aldı. Rüzgar gözüyle beni takip ediyordu kalabalığa karışmamdan korkuyordu. Locaya yerleştik ,ortam çok gürültülüydü. Garson sipariş almaya geldi." Bana her zamankilerden getir" dedi. Garson bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEV ve DİREN
ChickLitSevmek yeter miydi çoğu zaman Ya biri direnirse bütün hayata, köreltirse kalbini bir edayla Direnirse bütün ruhuyla, Kalır mı geriye bir sevda? Can; Bora'nın kardeşi, engelli olduğu için nüfusa bile kaydedilmeyen zavallı çocuk adam. Onu koruyansa...