Meltem
Dün geçeden sonra kendime gelmem pek kolay olmadı sabah inanılmaz bir baş ağrısıyla uyandım. Bütün gece ağlayarak uyumamın bunda etkisi büyük. Yatakta oturur pozisyon aldım ve yaptığım hata tekrar gözümün önüne geldi. Nasıl bir cesaretle öyle bir şey istedim? O lanet elbisenin ipleri açılmamıştı. Eğer bu duruma düşeceğimi bilseydim direk elbiseyi parçalamayı seçerdim.
Bir anda dudaklarımdan dökülen cümle sonumu getirdi, anın atmosferine kapıldım ve saçmaladım o da beni kırmamak için istemediği şeyi yaptı. Adama beni öpmesi için emrivaki yaptım resmen başta her şey çok güzeldi hiç denemediğim bir şeyi denemek midemde kelebeklerin uçmasını sağladı ve hatta biraz ileri gitmek çok değişikti. Tabi bir anda da aklım başıma gelmişti. İçinde bulunduğumuz durumu düşündüğümde onu böyle bir şey için zorlamak çok büyük acımasızlıktı. Ondan uzaklaşıp özür diledim ve arkadaş kalma sözümü unutmadığımı belirttiğimde o da gerçeğe döndü. Belki o da kendini kaptırmıştı benim gibi ama ne yaptığının farkına varsaydı eminim ki kendinden nefret ederdi. Bunu beni bırakırken ki tavırlarından anlamıştım. Artık benimle arkadaş bile olmak istemiyordu.
Üzerime baktım hala onun kıyafetleri vardı, çıkarmak istememiştim. Artık düşüncelerim beni esir almaya başladı kafamı yastığa gömdüm ve sesiz bir çığlık attım. Bu halimi gören umut değişik bir bakış atmaktan çekinmedi. Bugün dersim vardı ama gitmek istemiyordum bir mola güzel olurdu. Bilgisayarı elime aldım ve bir film açtım yeni çıkan bir filmdi. Kraliyet ailesi krallıkları için bir ejderhaya 3 kraliyet kanı taşıyan kişiyi kurban etme geleneğini sürdürmek zorundaydı. Onlarda prensi evlendirip törende gelinlere kraliyet kanı bulaştırıp onları ejderhanın olduğu mağaraya atıyorlardı. Böylelikle 3 gelin kurban gittikten sonra prens sevdiği son kişiyle evlenebilecekti. Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorlardı ki? Bir kahkaha attım çünkü ben olsam asla kendimi o ejderhandan kurtaramazdım . Yatağımın altından bir tane cips çıkardım. Zor günlerim için bulunduruyordum zaten bu hafta yine 200 gram vermiştim. onu da alsam sorun olmazdı sonuçta kendimi oyalamam gereken bir zamanın içindeydim.
Filmin ardından biraz daha oturup etrafa baktım saat daha 15.00'dı. Evde benden başka kimse yoktu. Ablam hazretleri bu ara arkadaşlarıyla vakit geçirmekle çok meşguldü. Diğerleri zaten pastaneyle ilgileniyorlardı. Uzandım ve tavanı seyretmeye başladım. Tam kısa bir kestirme yapacaktım ki telefonum çaldı.
Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Rüzgar "AÇMA "diye kayıtlı olduğu için o olmadığını anladım. Açıp açmamak arasında kaldım, sonra merakıma yenik düştüm ve açtım.
"Alo Meltem kızım doğru kişiyi mi aradım. "Tanımadığım bir sesti.
"Evet benim buyurun."
"Ben Yaren, Yaren Soyalp numaranı Can'dan aldım, onun telefonuna kaydetmişsin."
Evet. Geçen gün onu okulda gördüğümde konuşurken bana telefonunu ve içindeki oyunları göstermişti. Açıp baktığımda kayıtlı tek numaranın annesi olduğunu gördüm. Bora'nın numarası bile yoktu. Bende içinde kendi numaramı da kaydettim ve istediği zaman beni arayabileceğini söyledim. Şimdi arayan numara ise farklıydı . Annesi kendi numarasından arıyordu .
"Evet Yaren Hanım kaydettim. Umarım sizin için sorun olmamıştır." Tepki vermesinden çekinmiştim.
"Hayır aksine çok mutlu oldum. Can'ı daha öncede zor bir durumdan kurtarmışsın. Seni çok seviyor. Ayrıca hanım demene gerek yok teyze diyebilirsin"
"Evet öyle bir tatsız durum yaşanmıştı Yaren teyze ama geçti çok şükür." Teyzeye hızlı bir geçiş olmuştu ama sesinden bile samimiyeti belli olan bir kadındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEV ve DİREN
ChickLitSevmek yeter miydi çoğu zaman Ya biri direnirse bütün hayata, köreltirse kalbini bir edayla Direnirse bütün ruhuyla, Kalır mı geriye bir sevda? Can; Bora'nın kardeşi, engelli olduğu için nüfusa bile kaydedilmeyen zavallı çocuk adam. Onu koruyansa...