BORA
Kahvaltı sofrasında sorunsuz otuyorduk ,babamın olmaması bunda etkiliydi .Kendisi iş gezisi için Fransa'ya gitmişti. Annemin yüzü gülüyordu. Bu da keyfimi yerine getirmeye başlamıştı.
Dün bütün sinir kotamı doldurmaya yetti .Rüzgar'ın Meltem'e arabanın kapısı açarken ki sırıtışı hala gözümün önünden gitmiyor. Yetişemedim karavana dönüp arabayı aldım ve peşlerinden gittim ama benimle oyun oynamaya karar verdi. Eğer yakalasaydım yemin ediyorum ortada bir suratı kalmayacaktı.
Onları kaybetmemden sonra Meltem'e zarar verme ihtimalini düşündüm , ulaşmaya çalıştım ama hanımefendi bana trip atmaya karar verdi kaçması gereken asıl kişi yanındayken. Koskoca şehirde nereye gideceklerini de bilmiyordum. Rüzgar'ın evine gittim kapıyı çalınca beni tekrar gören hizmetçi fazlasıyla korktu onu köşeye itip bütün evi aradım ama kimseyi bulamadım.Meltem'in evine baksam daha iyi olacaktı. Saat 10'u geçmişti .Evine gittim kapının önüne park ettim eninde sonunda buraya gelmek zorundaydı. Tabi şimdiye başına bir şey gelmediyse. Bu ihtimali düşünürken yerimde duramadım. Arabadan dışarı çıktım. Bu esnada sokağa bir adam girdi 50 yaşlarındaydı. Meltem'lerin apartmanına
girecekti. Benim orda durmam dikkatini çekmiş olacak ki "Hey genç! ne yapıyorsun burada ?"dedi arkadaşımı beklediğimi söyleyince kimi beklediğimi sordu, Meltem'in adını verdiğimde onun babası olduğunu söyledi okulla ilgili bir mesele olduğunu söyledim, o da içeri davet etti. Başta reddetmemde ısrarı üzerine girmek zorunda kaldım. Nergis Teyze kapıyı açtığında şaşırdı. Meltem'in evde olmadığını söyledi şarjının biteceğinin haberini vermiş sadece.Kerim amca (Meltem'in babası) bu akşam Beşiktaş ve Fenerbahçe maçını beraber izlemeyi teklif etti. Bir fanatik Beşiktaşlı olarak bugünü bekliyordum ama bazıları sayesinde aklımdan çıkmıştı. Salona geçtik tam yetişmiştik bir yandan saate bakıyordum hala gelmemişti. Maça bile tam odaklanamadım .Nergis teyze mutfakta atıştırmalık hazırlıyordu. Araya girince Kerim amca yüzümdeki izlerin sebebini sordu. Gerçeği söyleyemeyeceğim için bir kahramanlık hikayesi uydurdum. Anlattıklarım çok hoşuna gitmişti. Çok samimi bir adamdı iyi bir baba olduğuna şüphem yok benim babamın aksine. Gerçek aile ortamı böyle oluyormuş demek, çok güzel ve samimiyet içeriyordu. Umut yattığı yerden kalktı ve kucağıma oturdu uykusuna devam etti. Rengi Meltem'in saçlarıyla nerdeyse aynıydı. Hırıltıları eşliğinde kafasını sevdim. Nergis teyze sevgi dolu gözlerle bize bakıyordu. Çok tatlı bir kadındı Meltem'in saçları ona çok benziyordu.
Maçın ikici yarısında Meltem'in ablası geldi o da tıpkı babası gibi esmerdi .Kerim amca ona Meltem'i sordu ama bir bilgisi yoktu. Şaşırdı çünkü daha önce geç kalacaksa haber verirmiş ama şarjının bitesine verdi sonrasında ablasıyla da tanıştık .Maç bitmek üzereydi artık bir şeyler yapmam gerekti, telefonu elime adım adamları toplayıp Rüzgar şerefsizi nereye girdiyse çıkarmam gerekti. Kerim amca "Ne o bizden sıkıldın galiba ?"diye sorunca. "estağfurullah amca senden sıkılmak imkansız bir şey "dedim
Serpil "Vallahi baba üzgünüm ama yalan söylüyor "dedi. Nergis teyze kahkaha attı "Üzme kız babanı."
O esnada kapının kenarında şaşkın gözlerle bize bakan Meltem'i fark ettik. Sonunda gelmişti içime bir rahatlama geldi, sanki bütün dertlerim bitmişti. Bu kadar kendimi sıktığımı fark etmemiştim. Babası nerde kaldığını sormuştu. Evet bunu bende merak ediyordum. Elif'i bahane etti doğruyu söylemesini beklemiyordum ama bu kadar rahat yalan söylemesi de beni şaşırttı açıkçası. Sonrasında bana sordu bana olan nefretini gözlerinde görüyordum. Ben bahanemi söyleyince o da şaşırdı.
Proje için yukarıya çıktık en azından diğerleri öyle biliyordu .Çıkar çıkmaz kapıyı kapattım vermesi gereken bir hesabı vardı ama o bana gelip rüzgarı savunuyordu. Ne konuşupda beynini yıkamıştı .Her cümlesi beni daha da kızdırıyordu. Yanına oturdum Rüzgar'ın oraya gelme amacından ona zarar verme ihtimalinden bahsettim. Telefonu açmadığı için kızacaktım Sabah ki olay yüzünden beni suçladı. Haklıydı ve beni bir şekilde özür dilemeye zorladı. Hayatım boyunca dilediğim özürlerden ilk gerçek hislerimle olanı sayılabilirdi, gerçekten pişmandım. Sırada kendi isteğim vardı bir daha Rüzgar'la görüşmemesini istedim. Söz veremeyeceğini söyledi. Evet kelimenin tam anlamıyla beni delirtmeye çalışıyordu. Tam atılacaktım ki kapı çaldı ,Nergis teyze meyve tabağı getirmişti. Meltem gideceğimi söyleyince çok duramadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEV ve DİREN
ChickLitSevmek yeter miydi çoğu zaman Ya biri direnirse bütün hayata, köreltirse kalbini bir edayla Direnirse bütün ruhuyla, Kalır mı geriye bir sevda? Can; Bora'nın kardeşi, engelli olduğu için nüfusa bile kaydedilmeyen zavallı çocuk adam. Onu koruyansa...