7.Bölüm

154 15 124
                                    

"Ve bazen hayattır sevmek. Birini çok uzaktayken bile, yüreğinde taşıyabilmek."

-Özdemir Asaf

-Özdemir Asaf

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💧

Damla ile Efsa yine bir sürü çocukla beraber oturuyordu bu rutubetli ve küflü küçücük kilerde. Üzerlerinde kaç hafta hatta belki de kaç aydır giydiklerini bilmedikleri kıyafetler vardı. Ellerinde soğuktan korunmak için sadece bir tane ceket vardı, ikisi beraber üzerlerine örtmüşlerdi.

Damla kafasını Efsa'nın omzuna koyduğu sırada Efsa'da Damla'nın kafasına yaslamıştı kafasını. Damla dinlenmek için gözlerini kapadığı sırada Efsa etrafı inceliyor, insanları çözmeye çalışıyordu. Gram uyku uyumamıştı günlerdir ama uykusu da yoktu. Uzun zamandır düzgünce uyuyamıyordu ama Damla'yı uyutmak bütün uykularına bedeldi ve evet Damla yine Efsa'nın omzunda uyuyakalmıştı.

Damla'nın güvende hissettiği tek yer Efsa kalmıştı.

Efsa Damla'yı biraz daha sarıp sarmaladıktan sonra etrafı ve çocukları incelemeye devam etmişti. Çocuklar uyukluyordu ama uyuyamazlardı çünkü gözlerini kapattıklarında geri açma şansları olmazdı. Günlerdir yemek yemiyorlar, su içmiyorlardı ama problem bu değildi.

Buradan kurtulamazlarsa soğuktan öleceklerdi.

Efsa bakışlarını tekrar Damla'ya çevirdiğinde derin bir nefes verdi. Ölemezdi, ölmemeliydi. Damla ona emanetti. Zaten uyuyamıyordu ancak onu da tatlı bir uyku içine çekmeye başlamıştı ve bunun adı uyku değildi, bunun adı ölümdü.

"Birbirinize sırt dönme sebebiniz sadece korunmak olabilir. O sırtlar korunmak için birbirine yaslanmadığı sürece birbirine dönmeyecek." Derdi babaları onlara.

Efsa bazen Damla'dan gizli Murat Amca'sıyla sohbet ederdi. Ya Damla'yı çekiştirirler ya da görevlerden konuşurlardı. Babası Efsa'ya korkmaması için anlatmazdı ancak Murat, Efsa'ya her şeyi ayrıntısıyla anlatırdı. Efsa ise büyük bir hayranlıkla gözleri parıldayarak dinlerdi amcasını. Babası anlattığını öğrendiğinde Murat Bey'e kızardı ama Murat asla dinlemezdi. Efsa aklına gelen anılarla burukça gülümsedi.

Gözleri dolduğunda dişlerini sıktı. Ağlamak yasaktı, zayıflıktı, özellikle bu leşlerin . Hala alışamamıştı ailesinin yokluğuna. Babasını özlemişti, sık görmese de varlığını biliyordu en azından ama artık yoktu. Oysaki her an şu kapıdan babası gelecek gibi hissediyordu.

Babası yoktu fakat annesi her an yanındaydı ve alışamamıştı, alışamıyordu. Küçük bir ailesi vardı Damlalarla beraber olan küçük bir aile, artık tek kişiden ibaret küçük bir aile.

Efsa'nın ailesi çekirdek aileydi. Üç kişilerdi. Bir kişi olunca ne oluyordu ismi?

Efsa yüksek sesle açılan kapıyla düşüncelerinden irkilerek sıyrıldı. İçeriye birkaç leş doluşmuştu, hepsi maskeliydi ama önemli değildi Efsa o gözlerin hepsini zihnine kazımıştı.

EFSA(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin