5.Bölüm

219 18 271
                                    


"Sonra çekildim bir kenara, seyrettim bütün olup biteni. Baktım kimde ben ne kadarım, kim bende ne kadar kalmış diye.

Özdemir Asaf

Özdemir Asaf

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Damla kendinden geçmiş gibi ağlıyordu, ne zamanı biliyordu ne de nerede olduğunu. Ailesinden geriye kimse kalmamıştı. Sadece kardeşi gibi gördüğü Efsa vardı ve onu da saatler önce kaybetmişti.

Efsa onu kamyonete ittikten sonra Damla'da onu kamyonete çekecekti fakat işler istedikleri gibi gitmemişti çünkü aralarındaki mesafe bir çocuğa göre fazlaydı ve Damla kamyonete çıkarken elini kesmişti. Efsa'yı çektiği sırada da elinin acısı katlanarak artmıştı ve kan ikisinin avucunun arasında kayganlık oluşturduğundan, Efsa Damla'nın ellerinden kayıp gitmişti.

Tekrar çekmeye çalıştığında ise çok geçti, kocaman adamlar kamyonete doğru ilerliyorlardı. Damla Efsa'ya gelmesi için yalvarmıştı fakat Efsa zamanı olmadığını biliyordu, buraya kadardı.

Damla'yı riske atmamak için geri geri adımlayarak uzaklaşmıştı oradan. Damla gitmemesi için ne kadar bağırsa da Efsa ona susması için işaret yapmıştı çünkü bağırmaya devam ederse yerini belli ederdi ve o da kurtulamazdı ama Damla zaten Efsa olmadan kurtuluşunun da anlamı olduğunu düşünmüyordu.

Salak deyip duruyordu kendine. 'Efsa benim yerimde olsaydı beni çekerdi, hiçbir şey beceremedim. Tek ailemi kaybettim.' diye kara kara düşünüyordu. Son ailesini de kurtaramadığı için nefret ediyordu kendinden. Sevdiği herkes ondan çok uzaklara göç ediyordu. Annesi ve babasını öylece izlemişti. Salih Amcası ve Şeyda Teyzesine de yardımcı olamamıştı. Şimdi Efsa'yı da kurtaramamıştı.

Damla derin düşüncelere dalmıştı. Sorun onda mıydı? Sevdiği insanlar o sevdiği için mi ölüyordu yoksa? Sanırım öyleydi. Kimseyi sevmeyecekti zaten seveceği kimse de kalmamıştı.

O gün bir kız çocuğu sebep olmadığı tüm olayların sonuçlarını bir yük misali sırtlandı.

O gün bir kız çocuğu elinde olmayan şartlar yüzünden kendinden nefret etti.

Ve o gün yine bir kız çocuğu hayatın acımasızlığı karşısında çocukluğunu yitirdi.

İlerde sırtlandığı her şeyin altında ezileceğinden tabi ki de habersizdi...

Sabahtan plan yapmıştı bir kaç çocuk. Akşam gelecek mühimmat kamyonetine binip gemilerin içine yükledikleri kolilerin arasına binecekler ve indirilirken inip kaçacaklardı. Kamyonete gelene kadar her şey güzeldi ve mutlulardı sonrası ise facia. Efsa ve onunla beraber bir kaç çocuk daha plandan devre dışı kalmıştı çünkü yetişememişlerdi ve çocuklar sevinecekleri yerde arkadaşlarını kaybetmenin verdiği derin hüzünle kavruluyorlardı.

Olayın üstünden bir saat kadar  geçmişti ama Damla hala ağlıyordu. Ağlamaktan gözlerinin içinde diken batıyormuş gibi bir hissiyat oluşmuştu zaten ne yerinden hareket ediyordu ne de gözlerini baktığı yerden ayırıyordu, sadece kara kara düşünüyordu bundan sonra ne olacağını. Efsa olsaydı bir şekilde bu durumun içinden hem kendisini hem de onu çıkarırdı ama o ne yapıyordu? Anca ağlıyordu. Ailesini kaybettiğinde de sadece ağlamakla yetinmişti. Başka ne yapabiliyordu ki zaten?

EFSA(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin