Karanlık Yollar

1.3K 34 60
                                    


Ben Alisa,

Başına bela almadan duramayan o kızım.Çevremdekiler benim hakkımda pek de iyi şeyler söylemezler.Bu açıkçası umrumda değil.Ben hayatı hayat olduğu için yaşayanlardanım.Yaşamak için değil.Bir kere geldiğimiz bu dünyada istediğim herşeyi yapan bir insanım.Sonuç olarak bir kere doğduk ve bir kere yaşıyacağız bunun için canım ne isterse yaparım.Benim hayat felsefem bu...

Peki şuan başıma nasıl bir iş açmıştım?

Açıkçası şuan daha başıma iş açmış durumda değildim.Bu bir mucize olsa gerek arkadaşlarım ile kamp yapmaya gidiyordum.Tabiki işin çılgın yanı ben kampa mini bir etek ile gidiyordum.Eğlence bir yana canımın çok yanıp,bacaklarımdan kıymık toplayacağımın garantisini verebilirim.

Şimdi ise bir arabada arkadaş grubum ile ıssız yollardan geçiyorduk.Aslında bu çok heyecan verici birşey değildi.İşte bu anda ben devreye girip hepsine hayvan kostümü ile gitmeyi önermiştim.Fakat yem olmak istemeyen arkadaşlarım bunu kabul etmeyince bende tek başıma  etek,üstüne de onunla uyumlu bir bluz geçirmiştim.Ayaklarımda ise indirimden yeni aldığım topuklu ayakkabılarım vardı.

Arkadaşlarımın garipseyen bakışlarını hâlâ üstümde hissediyor ve içlerinden 'salak bu kız'dediklerini işitiyordum.Ya da hissediyorum diyebiliriz.Araba yolculuğumuz daha ıssız sokaklara dalarken yolu aydınlatan tek şey arabanın feneriydi.Önde iki erkek arkada ise üç kız sıkışarak oturuyorduk.Tabiki Şebnem olmasa sıkışmayacağımız çok açık ortadaydı.Bu aralar biraz fazla kilo alıyordu ve bu öne oturması gerekirken sırf (sözde)bizim iyiliğimiz için arkaya oturmayı tercih etmişti.Bunun neresi iyilik ona hiç mi hiç anlam veremesem bile arabadan atılmamak için bu fikri kabul etmiştim.

Bacak bacak üstüne atıp ortada yolu izlerken cam kenarına oturmadığım için kendimi mutlu hissettim.Diğer insanlar gibi dışarıyı izlemek yerine ön tarafta yaktığımız araba içi ışığı ile makyajımı düzeltmek daha keyifli oluyordu.Aksi takdirde kırmızı ruju başka bir ışıkta sürmezdim.

Bakışlarım boynumdaki kolyeye gitti.Bana ait şeyleri taşımayı severdim.Bu tamamen benim içindi.Kolyenin ucunda bir saat vardı.Saat ise tam öğlen 13.50'yi gösteriyordu.Bu benim doğduğum saatti...Bana şans getirdiğine inandığım için boynumda saklıyordum.Bunun bir diğeri dövme olarak şahdamar kısmımda duruyordu.

Benim doğumun aslında normal bir doğum değilmiş.Ölme ihtimalim baya yüksekmiş,bu yüzden yaşama şansımın hepsini orada kullandığımı düşünerek dövme yaptırmıştım.Babamın askerde olduğu yıllar annem bana hamileymiş.Birgün karnı burnunda babamı ziyaret etmeye gittiğinde suyu gelmiş.Ne yapacağını bilemezken babamın silah arkadaşının eşi yardım etmiş doğmama.Bu yüzden benim için bir şans göstergesidir...

Şimdilik hepimiz sessizliğimizi korurken yanımda oturan korku filmleri ile büyümüş arkadaşım Ecrin lafa atıldı.

"Gençler,şimdi bir anda karşımıza ayı çıksa ne mükemmel olur değil mi?"dedi tüyler ürperten bir ses ile.Yanımda hissettiğim hareketlilik ile Şebnem'e döndüm.Tırnaklarını yemeye başlamıştı bile.Umarım korkan küçük çocuklar gibi altına falan işemezdi yoksa yeni aldığım eteğim mahvolurdu!Bu saçma düşüncelerden sıyrılıp önüme döndüm.Ön tarafta yolcu koltuğundaki Erkan ise bizim aksimize gülüyordu.

"Heee ya şöyle katil matil de çıksın tam olsun"dediği sırada arkasına dönmeden Ecrin'in öne doğru uzattığı eli ile çak beşlik yaptılar.Ben ise onların bu saçma düşüncelerine katılmak istemesem bile hoşuma gitmemiş değildi.Onları umursamaz halde yola bakarken Ecrin kolumu dürttü.

"Sence Alisa,iyi olmaz mı?"dedikten sonra bakışlarımı ona çevirdim.O ise beni süzüyordu."Gerçi bu kıyafetler ile sen bizi kurtarır katili baştan çıkarırsın ama"dediği sırada şaka olduğunu belli etmek adına güldü.Ben ise ona yalancıl bir gülücük gönderdim.Her zaman saçma konuşmayı başarsa bile çok iyi bir arkadaş olduğunu söyleyebilirdim.Sadece arada sırada böyle ucuz esprileri oluyordu.

BOZUK SAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin