This İs Pazar

161 13 7
                                    


Burada birden fazla kişi vardı sanırım.Ben Kıraç komutan ve gözümü artık almam gerektiği kasları..Adamın suratına bak Alisa adamın suratına bak!Mesela kahvenin tonu gözlerine sonra kasılan çenesine.Ama şuan belki de hayatta hiç bakmaman gereken yere bakıyorsun Alis.

"Ne var la-"diye yükselen sesi yarıda kesilirken şükürler olsun ki suratıma yayılan utanç ile gözlerine bakabildim.Elindeki tişörtü hafif sıktığında beni görmeyi beklemiyormuş gibi kaşlarını çattı.

Allah'ım ya başka biri gelseydi?Ya başka biri bu görüntüyü görseydi?Ne oluyordu bana?Vücuduma yüklenen utanç ve sanırım başka birşey göremediğim için kör olma hissinden dolayı konuşamıyordum.

Gözleri usul usul beni süzdüğünde gözlerimiz kenetlendi."Alisa?"diye sorduğu sırada ben sanki yerime çivilenmişim de Michael Jackson olmuşum gibi duruyordum.Ayaklabılarımın altına biri japon yapıştırıcısı sürmüş olabilirdi.Ayakkabıların bile yok Alis!

Evet evet kesinlikle dudaklarımı birbirine yapıştırmıştı.O yüzden konuşamıyordum.Yoksa bunun kesinlikle karşımdaki kas yığınının gözlerimin önünde yarı çıplak olması ile alakası yoktu.Derince yutkunduğumda gözlerim tekrardan oraya kaymaması için kendimi zor tuttuğumu fark ettim.

Bu lanet olası adam neden böyleydi?

Gözlerini gözlerimden ayırmamaya dikkat ederken o bir adım öne çıktı.Tam eşikte durduğu esnada artık bana daha yakındı.Hiç olmayacak kadar..Gözlerine odaklan Alis adama iki çift göz vermiş Allah onlara bak.Allah bu adama tam altı tane de bakla vermiş niye onlara bakmıyorum?

"Birşey mi oldu?"diye sorduğu sırada bu sorunun cevabını biliyordum ama söyleyemiyordum işte.Sanki biri dilimi söküp almış gibiydi.Karşımda böyle yarı çıplak halde dururken ne söyleyebilirdim ki?

İşte tam o sırada aşağıdan acı dolu feryatlar yükseldi.Umarım ölmemişlerdi canım arkadaşlarım haklarını helal etsinlerdi.

"ALİSAAAAA!"diye Gizem'in bağırışını duydum ilk.Adeta yangından mal kaçırır gibi kendimi kaçırmıştım.Ama nereye?Tabiki çıplak olan karşı komşunun yanına.Ne mükemmel ama!

"O ecdadını siktiğim kız nerede?Ev yanıyor amına koyim ev!"diye bağıran ses bu sefer Serap'a aitti.Canım arkadaşlarım ile aramda ne güzel bir bağ vardır değil mi?Cidden göz yaşartıcı.

Gelen bağırışmalar ile Kıraç komutan ciddi bir şekilde yerinden doğruldu."Ev mi yanıyor?Ne oluyor konuşsana Alisa"dedi karşımdaki kaslı çok kaslı ve aşırı kaslı adam.

"Ev"diyebildim en sonunda.Ağzımdan çıkan iki harf ile adam şuansa kesinlikle bütün olayı anlamıştı.Kendime sövüp tekrardan ağzımı açmak istediğimde yapamadım.

"Ev?"dedi soru sorarcasına.Sesi aceleci bir tondaydı.Ama benim daha çok vaktim vardı.Hatta sabaha kadar burada böyle durabilirdim.Ne diyorsun Alis saçmalama!

"Yanıyor.."dedim bu sefer elimi kaldırıp aşağıdaki evi göstererek.Çenesi kasıldı.Ne dediğimi kendim de farkına varıp toparladığımda şok içinde yineledim."Ev yanıyor"dedikten sonra sesim daha endişeli ve baskın çıkmıştı."EV YANIYOR!"diye bu sefer avazım çıktığı kadar bağırdığımda ağlamaklı bir şekilde yüzümü buruşturdum.

Bağırmamla beraber anlamaz gözlerle bana baktı."Ayy Kıraç komutanım vallahi billahi ev yanıyor koşmanız lazım"dediğim sırada birşey demesine izin vermeden bileğinden tutup sürüklemeye başladım.Her seferinde arkadaşlarımı kurtarmak için neden ben kendi canımı tehlikeye atıp her seferinde Kıraç komutan ile karşılaşıyordum ki?

Tabi koskoca adamı sürüklemek sandığınız kadar kolay olmuyordu."Dur!Beklesene kızım"diye arkamdan bağırdığını duysam da Naim Süleymanoğlu edası ile adamı peşimden sürüklemeye başladım.En sonunda sonuna kadar açık olan kapıya geldiğimizde soluklanmak için birkaç saniye bekledim.

BOZUK SAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin