Ev Yanıyor!

180 13 11
                                    

"Çantanı kurtardım"dediği sırada kaşlarım havalandı.O ise sanki alttan alttan gurur duyucu bir şekilde bana uzatıyordu.Ya da ben öyle düşünüyordum emin değilim fakat bu hâli aşırı komiğime gitmişti.

Umursamıyormuş gibi boş boş bakarken bile elinde tuttuğu koyu pembemsi çanta onu hiç ciddi gösteremiyordu.Kulpundan tutup sanki bir hazineymiş gibi bana tuttuğunda dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Sen bu kalabalıkta benim çantamı mı kurtardın?"diye sordum şaşkın bir şekilde.Çünkü hâlâ bana dünyayı kurtarmış gibi bakmasına imkan veremiyordum.O ise çantayı almam için iteledi.

"Gene başımın etini yememen için yapmam gerekirdi"diyerek rahat bir şekilde omuz silktiğinde 'öyle mi'der gibi kaldırdım kaşlarımı.O ise başını salladı."Ne ne öyle bakıyorsun?Alsana şu çantayı"dediği sırada eski sert haline dönmüşe benziyordu.Fakat bu komik hâlinden kaçtığı her halükarda belliydi.

"Eline çok yakıştı baksana"dedim gülmek için kendimi zor tutar bir seste."Ama kombinin üstüne gitmedi istersen gri olanını getireyim"dediğim sırada beni öldürecekmiş gibi baktı gözlerime.Gülüşüm yüzümde erirken yutkunduktan sonra elimi çantaya doğru uzattım."Neyse ben ölmeden şu çantayı alıyım en iyisi"dediğimde elinde tuttuğu çantamı çekip aldım.

"Bir çanta kurtardım hayat kurtarmış gibi hissediyorum amına koyim"dedi isyan edercesine."Sen ne baş yiyen bir kadınmışsın"dediğinde kaşlarım çatıldı.Gene iş bana patlamıştı.Bu adamın benimle derdi neydi anlamıyordum.

"Ben ne yaptım şimdi ya?"diye sordum şaşkınlığımı belli ederek.O ise bir cevap bulamazcasına suratıma baktı.Sonra ise gözlerini kaçırmak istercesine etrafta gezindi.Kaşlarımı çattım.

İlk başta yutkundu."Birşey yapman mı gerekiyor?Zaten sabahtan beri senin yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı"diyerek atarlandığında ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum.

"Hepsi benim suçum mu gerçekten?Bir kerem etrafımda dönüp dolanan sensin!Ben kendi halimde yaşayıp gidiyorum"dedim sesimi yükselterek.

"Karşı dairende oturuyorum normal değil mi?"dedi sesini hafif yükselterek.Cevabına karşılık kaşlarım çatıldı.Bu adam cidden katlanılmaz biriyidi.

"Değil!"diyerek bağırdığım sırada tam birşey söylemek için dudaklarını aralıdığında omzunun üstüne yüklediği streç filme sarılı bir halı ile yanımıza adamlardan biri geldi.

"He ablam bizim iş bitmişe biz artık gidek"dediği sırada yüzümü buruşturdum.Bu adamların cidden şiveleri farklıydı.

"Bana bakın herşeyi yerli yerine yaptınız değil mi?"dedim işaret parmağımı ona doğru sallayarak.O ise emir alan askerler gibi başını salladı.

"He ablam vallaha ev mükemmel oldu"dediğinde başımı salladım.Gözlerimi kontrol amaçlı etrafta gezindirdim.Titiz bir insandım ve hayatım boyunca ilk defa eve çıkıyordum.Normaldi.Zaten bu adamlar hiçbir boku anlamıyorlardı bir kontrol şarttı.

Etraf güzel olmuştu fakat ben daha güzeldim.Yüzümü buruşturdum.Kendi evimi kıskanıyor olamazdım."İyi iyi gidin bakalım"diyerek onları yolladığımda hepsi karınca gibi kapıdan çıktılar.Adamların gidişleri sürerken gözlerimi kısarak az önce bitmiş olan salona baktım.Ciddi anlamda mükemmel olmuştu.En kısa zamanda boya yapmam gerekiyordu.

Yüzümde beliren gülüşe engel olamadım.Benim salonumdu,çıktıkları kapı benim kapımdı,bu ev benim evimdi.Herşey benimdi bana aitti ve bundan daha mükemmel birşey olabileceğini sanmıyordum.Sahici gülümsemem suratımda dururken yanımdan uzaklaşan adım sesleri ile oraya doğru döndüm.

BOZUK SAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin