Kalp Sızısı

222 12 8
                                    


Gözlerim bana doğru gelen Kıraç'a takılmıştı.Aceleci tavrı gözümden kaçmamamıştı.Tam yanıma geleceği sırada arkadaşı önünü kesip selam vermişti.Kıraç göz ucu ile bana bakıp bıkkın bir nefes verirken önüne doğru dönmüştü.Hadi hayırlısıydı adam kafadan gitti heralde.Neden acaba Alis!

Derin bir nefes alıp müzik eşliğinde tekrardan döndüğümde kadınlar ellerini çırpıyordu.Onlara katılsam da aklım Kıraç'da kalmıştı.Niye öyle alacaklı gibi geliyordu ki?Ne söyleyecekti? Düşüncelerimin arasında daha fazla dans edemeyeceğimi anladığımdan lavaboya doğru yöneldim.

Acilen makyajımı tazelemem gerekecekti.Kızlar tuvaletinin olduğu yöne ilerlediğimde kapalı kapıdan içeri girdim.Klasik kızlar tuvaletiydi.Dedikodu,makyaj,dedikodu,
yardımlaşma ve şans eseri ki gene dedikodu!Böyle bilmediğiniz olayların dedikodularına da dahil olmak ayrı bir güzel oluyordu.

Fakat lavaboya girdiğimde büyük bir hayal kırıklığına uğradım.Yerlerdeki çamurlu pislikler,aynaların kirleri,muslukların yanındaki o pembemsi sıvı,açık tuvalet kapıları,makyaj malzemeleri ve bok kokusu!

İnanmıyorum ben hayatımda böyle TC tuvaleti görmemiştim.Burnumu bükerek içeri doğru girdiğimde musluğun olduğu yere yöneldim.Bakışlarımı aynaya çevirdiğimde ise arka tarafta kapısı açık olan lavaboya gözüm değmişti.

Kilolu bir kadın eğilmiş,elinde tuttuğu çocuğu şekilden şekile sokmuş soyuyordu.Tövbe yarabbim ne oluyordu?Sanırım kendi yavrusuydu fakat herkesin içinde yapıyordu yani.Midem bulanmıştı.Yüzümü ekşitip önüme döndüm.

Yanımdaki kızlar ise bir yandan makyaj bir yandan da dedikodu yapıyorlardı."Sümeyye kızım afet olmuşsun"dediğinde bu kızı nereden tanıdığımı anladım.Bu bana davetiye veren kızdı.Gerçi köpeğe yemek verir gibi önüme atıp 'ben veriyim de ne bok yer!'gibi bir şekilde vermiş olsa da bunu şuan sorun etmemiştim.

İlgilenmiyormuş gibi yapıp çantama attım elimi.Tabimi güzel çantamı bu bok götüren yere koymayacaktım.Fermuarını açıp hafif açık renk pembemsi ruhumu çıkarıp dudaklarıma yönelttim.

"Tabiki olacağım kızım.Kırk yılın başında ikna edebildik adamı"dediğinde kaşlarım çatılmıştı.Buradan mükemmel dedikodu çıkardı haberiniz olsun.

"Ciddi anlamda Kıraç'ın hâlâ kabul ettiğine inanamıyorum"dediğinde vücudum kaskatı kesildi.Kim kim kim?Umarım ben yanlış duymuştum o yanındaki çakma sarışın çiyan 'Kır at' demişti.Ama hayır yanlış duymamıştım.Zaten kır da at olmazdı ki bu konumuz hiç değildi.

Vücuduma gelen ani elektrik akımı hızlıca parmaklarımın ucuna kadar her zerreme ulaşırken derin bir nefes aldım.Ciddi anlamda Kıraç'tan bahsediyorlardı.Ben dedim bu adam yakışıklı olmasın diye ama!

"Sorma ona ayrı bir yalvardım"yalvarmıştı.Ne konuda yalvarmıştı.Kıraç bu kadın yalvardığı için mi gelmişti?Kırac zaten neden gelmişti ki?Bildiğim kadarıyla onun böyle şeylerle işi yoktu.Doğru düzgün vatanını korusana be adam senin yüzünden bizim kalp elden gidiyor!

"Eee seni böyle görmek için ben kapıyı kırarak girerdim düğüne"dediğinde gözlerimi büyüterek onlara baktım.

"Abart!"diye kendimi tutamdan bağırdığımda ikisinin de iğneleyici bakışları üzerime üşüşmüştü.Şüpheli bir şekilde gözlerini kıstıklarında gülümsemeye çalışıp elimdeki ruju gösterdim."Yani ruju taşırdım da abarttım sanırım"diye geçiştirerek önüme döndüğümde yüzümü buruşturdum.

Kaşar Katmer Sümeyye ben sana yapacağımı bilirdim de şimdi ne yeri ne de saatiydi çünkü biraz daha burada kalırsam sanırım kusacaktım!

Arkamı hızla dönüp lavabodan dışarı çıktığımda aynı zamanda yanıma yedek olarak aldığım her zamanki parfümümü üzerimin her zerresine sıkıyordum.En sonunda bunun fazla geleceğini düşünüp parfümü çantama geri koydum.

BOZUK SAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin