17. Libido

1.2K 120 8
                                    

Şey köşede küçük bir yıldız var da bir kirpiğiniz falan çarpsa hiç sorun etmem :>

Yeni bölümü +70/75 de atmayı planlıyorum çünküüü bölüm çok uzun :>)

Öpüldünüüğzzzzz💗
——

Onun arkasından şaşkınlıkla bakarken dudaklarımın arasından hayret ve şaşkınlık barındıran bir "Ne?" Nidası çıktı.

Ne düşünüyordu? Ne yapacaktık? Tanrım bu adam iyice yoldan çıkmış!

"Ne, ne bebeğim?" Benimle resmen dalga geçiyordu. Yanlış anlamamıştım değil mi, yatak dedi.

"Ne dedin sen?" Evet bunu gerçekten soruyordum. Rezillik. 

"Eve gidiyoruz bebeğim,"

"Sonra?"

"Odamıza?" Bilerek yapıyordu.

"Sonra Boris sonra?" Kaşlarım çoktan çatılmıştı.

Sırıttı. Ne duymak istediğimi biliyordu ve ne duymak istediğinin farkındaydı.

"Yatağımıza."

Sonra bana baktı ve suratındaki o alaycı şırıltılı gördüm. Dalga geçmişti benimle. Ben de kanmıştım!
Hayır, kanmamıştım. O öyle olsun istemişti. Zalim kurt!

"Sadece uyuyacağız güzelim, neden böyle şaşırdın? Yoksa başka şeyler mi düşündün?"

"Cehenneme git Boris," göz devirerek onu terslediğimde güldü. "Ben cennetimdeyim birtanem, senin yanındayım."

"Böyle benim gönlümü alabileceğini mi düşünüyorsun?"

"Bilmem, evet." Bir süre ona baktım. Bana yine her zamanki erkeksi bakışlarını gönderiyordu.

"İyi, doğru düşünüyormuşsun." Dememle dışından güzel bir kahkaha attı. Erkeksi. Seksi. Borisimsi. Benimkisinki. Yoğun. Gür. Hayran olunası...

Hey kendine gel Tiana!

Kendimdeyim ben, sus sen.

Kısa bir yürüyüşün ardından güzel ve kocaman bir yere geldik. Şato gibiydi fakat büyücü, peri veya vampir krallıklarınınki gibi eski mimariye sahip değildi. Her şey son derece özenle yeni seçilmişti.

Yerler taş zemin değildi. Duvarlarda az pencere yoktu. Boydan büyük pencereler vardı tıpkı peri krallığı gibi. Bu beni içten içe hep mutlu etmişti.

Bazen oradan çıkıp dolaşır geri gelirdim. Kanatlarımı kullanmayı seviyordum.

Geniş açık renk perdeler iki yana doğru açılmış kenarlardan büzülüp tutturulmuştu. Büyük camlar ve açık renkler ortamın ferahlığını ve genişliğini arttırıyordu. Zaten öyleydi ama daha da fazla oluyordu.

Henüz girişte olmamıza rağmen ben burada araba bile sürerdim.

Etrafta çok fazla kırılacak eşya yoktu ki bu muhtemelen kurda dönüştüklerinde bir şeylerin kırılmaması içindi.

Boris elimi hala bırakmamıştı.

O beni içeri doğru ilerletirken geniş ve uzun sayılabilecek olan koridorda yürüyorduk. Salona gelmiş olmalıydık. Derken evet, burası salondu.

Babam çok uzun yıllar önce buraya en yakın arkadaşı eski kurt kralını ziyarete gelirmiş ve anlattığına göre yirmiden fazla salon ve yüzden fazla oda vardı. (Çok daha fazla.)

Sanki sizinki çok küçükmüş gibi konuşuyorsun.

Buradan küçük.

Perilerin kurtlara göre daha küçük olduğundan dolayı olabilir mi acaba?

Mühür Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin