13. Alfanın Mühürlüsü (2/2)

2K 175 9
                                    

Devamı +60 oyda...💕💓💕💓💕💓

Sırtındaydım. Omuzlarının üstünden ona sarılıyordum. Birkaç dakika önceye kadar.

Şu an onun üstünü giyinmesini bekliyordum. Geldiğinde gözlerimi üstünden alamadım.

Üstünde tıpkı benim gibi lacivert bir takım vardı üstünde. O kadar iyi taşıyordu ki her şeyi.

Hm, seni peki?

Tavuk seni!

Güzel bir mekandı. Eğer böyle bir yerden haberdar olsaydım kesinlikle bir çok kez gelirdim. Ama Boris ile gelmeyi her zaman tercih ederdim. Boris'in girmem için uzattığı koluna kendl kolumu bıraktım ve beraber kapıya doğru yürümeye başladık.

Kapıdaki görevli Boris'i görünce başını eğip selam verdi. Ardından beni görünce gözlerinden kısa bir an şaşkınlığın geçtiğine şahit oldum. Tekrar başını eğince ben de ona hafifçe selam verdim.

İçerisi lüks ve şıktı. En geniş alanın etrafı camakabindi. Bizim masamız ise dışarıdaydı muhtemelen çünkü 1 tek boş yer bile yoktu. Oldukça popüler olsa gerek.

Tam dışarı çıkacağımız sıra yanımıza tıpkı Boris gibi yapılı bir adam geldi. Boris'in yanından bile geçemezdi aslında ama yine de yapılıydı.

"Alfa?"

Diyerek yanımıza ulaşan adam Boris ile oldukça yakın gözüküyordu.

"Derek, bu ne hoş bir sürpriz. "

O, yine başkalarına gülümsemiyordu ama bu sefer sesi samimiydi.

"İş yemeği için burayı seçmiştik, seni de görünce bir selam vereyim dedim."

"İyi yaptın, ne içindi?"

"Köyler hakkında giderilmesi gereken sorunlar fakat oldukça kısa sürdü, burayı iyi yönetiyorsun dostum. " Dedi ve Boris'in omzuna vurdu.

Bana yapmış olsaydı muhtemelen kolum ya çıkar ya da kırılırdı ama o sanki hiçbir şey olmamış gibi duruyordu. Güçlüydüm ama onun kadar değil. Sarılmamıştı bile.

"Elbette, görevim." Dediğinde onunla gurur duydum. O çok... iyiydi.

Derek yanımıza geldiğinde Boris'in kolundan çıkmak zorunda kalmıştım bu yüzden onun az bir şey arkasındaydım.

Adamın gözleri beni buldu ve gözlerinde abartılı bir şaşkınlık belirdi.

"Tanrım, eşini buldun mu?" Dedi şaşkınlığını sesine yansıtarak.

"Ah, evet." Boris lafını söylerken biraz çekilip beni önüne hafifçe aldı ve elini belime yerleştirdi.

Normalde olsa asla gülümsemezdim tanımadığım birine ancak bu, Boris'in yakınıydı. O yüzden yüzüme küçük bir tebessüm yerleştirdim.

Derek hala şaşkındı. Bakışları tekrar Boris'e döndü.

"Ve eşin Peri Varisi mi? Tanrım çok şanslısın!"

Maşallah herkes de tanıyor seni bebek.

Varis olduğumdan olabilir mi acaba?

Olabilir.

"İsminizi çok duydum fakat ilk defa sizi canlı bir biçimde görüyorum. Şaşkınlığımı hor görmeyin lütfen."

Boris'in elinin sıkılaştığını hissettim.

"Elbette, görmem."

İsmimi söylememe gerek yoktu, değil mi?

"Ah, Derek bu arada ben. Derek Jill. "

Varmış.

Derek elini uzattığında ben de nezaketen tuttum.

"Tiana Mist." Kısa ve öz.

Derek eline bıraktığım elimi ben tam çekecekler tuttu ve dudaklarına götürmeye yeltendi.

"Fazla samimiyete gerek olduğunu düşünmüyorum. " Diyerek elimi dudaklarına değmeden çektim.

"Yok zaten. " Eli belimde olan Boris, ters bir cevap verdiği için arkadaşını şaşırttığını düşünmüştüm ama onun yüzünde hiçbir değişiklik yoktu.

"Biz gidelim artık." Boris'in sert sesi kulaklarıma ulaştığında rahatsız olduğu aşikardı.

Derek baş selamı ile yanımızdan uzaklaşınca Boris beni belimden hafifçe ittirerek masamıza yönlendirdi.

Masada daha hala düşünüyor gibiydi.

"Bu kadar aklına takmana gerek yok, biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum, merak etme. Bugünümüzü bozmayacağım ve kimse de bozamayacak. "

Biliyorum zaten. İzin vermezsin çünkü.

HAVADA AŞK KOKUSU VAAAARRR!!!

---

Yemeğimizi yemiştik ve inanılmaz güzeldi. Belki de onunla olduğum içindir.

Şimdi ise ormandaydık.

"Güzelim,"

Güzeli...

AAAA GÜZELİM DEDİ. ÖLDÜM BİTTİM YA!

"Krallıkta değişen kokumdan dolayı mühürlümün olduğu anlaşıldı ve herkes eşimi, seni çok merak ediyor. "

Konunun nereye gittiğini anlamıştım.

"Bu yüzden, eğer izin verirsen seni tanıtmak istiyorum. "

Gözlerindeki parıltılar beni içine çekerken, "Tabii ki, onur duyarım." Diyerek cevap verdim. Beni ailesiyle tanıştıracaktı. Halkıyla.

Gülümsedi, gülümsedim.

"Alfanın mühürlüsüsün sen. Benim her şeyim. "

Alfanın mühürlüsü bendim. Onun her şeyi.

"O halde sen de, Tiana'nın eşisin. Prensesinin her şeyi. "

Onun prensesi. Sadece onun Tiana'sı.

Gözleri gözlerimdeyken kendimi kaybediyordum.

Özellikle de dudaklarıma kapanan dudakları varken toptan gidiyordum.

Alfa, eşini bulmuştu. Alfa eşini bir daha öpemeyecekmiş gibi öpüyordu. O, Alfanın mühürlüsüydü.

Peri Kızının eşi onu bulmuştu. Şimdi onun kollarında onun dudaklarındaydı Peri Kızı. Onun sıcaklığındaydı. O, Alfanındı artık. Alfa da onun.

---------------

Beğendiniz mi? Nasıldı bölüm???

Oy kullanmayı unutmayınn... 💕💕💕

Devamı +60 oydaa...💓💓💓

Mühür Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin