9 Aralık 1990
Senden haber almak çok istedim hala bekliyorum
gözümde kardeşin kadar değerim yokmuş bunu anladım bu geçen zamanda
Erdal ve Arda hiç konunu açmıyor, benim durumumu öğrenmeleri onlar için sanki daha önemli gibiydi. Annemle de konuşmuyormuşsun artık, en az bir bardak çaylık sohbetiniz olurdu sizin. Benle anlaşmazdın, ben dışında herkesle anlaşıyordun. Ne oldu? Ben içeri girdiğimden beri onlarla da konuşmamaya başlamışsın, çok tembihledim Erdalı senin durumunu öğrensin diye. kapıdan kovmuşsun çocuğu, üstüne birde kaşını patlatmışsın. Ne o artık benden çıkaramadığın hıncını arkadaşlarımızdan mı çıkarıcaksın? Yine aynı Kurtuluşsun, belki aklın başına gelmiştir demiştim ama yanılttın beni it herif, bırak iyi ki gelmiyorsun yanıma. Gelirsen eğer arkadaşlarıma attığın dayağın acısını çıkartırdım senden, benden istediğin; senin haberini almamamsa eğer onuda yapmam artık. Kanlı bıçaklı olmamız anladığım kadarıyla seni daha mutlu ediyor, zaten üniversite başladığından beri alışıksındır sen. Hoşça kal diyemem hiç karşılaşmayalım artık seninle Kurtuluş.Arkadaşın Savaş.
Savaş elleri titrediği kağıdı hızlıca katlayıp zarfın içine koydu. Demir kapıya içindeki sinirini çıkartır gibi vuruyordu, karşısında beliren gardiyan burnundan solusa da elindeki mektubu alıp savaşın suratına geri kapıyı kapattı. Orhan amcanın elini omzunda hissettiğinde tüm enerjisi bitmiş gibi yere yığılmıştı şimdi, bir kaç kişi kolundan kaldırıp kendi ranzasına oturttu genci. İçi kan ağlasa da, dışarıya birşey belli etmek istemiyordu ama yapamıyordu. Kendini kurşunların önüne attığındaki Kurtuluşu bile görmek istiyordu karşısında ama onun gıkı bile çıkmıyordu, kabuğuna çekilmişti Kurtuluş aylar önce.
Erdal haber alamasa da bunu dile getiriyordu, Arda ise Erdala hak vermekten başka birşey yapmıyordu. Görüşlerde arada bir ikisininde yara aldığını görüyordu, arkadaşlarına zarar geldiğini gördükçe içinin siniri daha da harlanıyordu. Sustuğu son nokta burasıydı en sonunda ona mektup yazmıştı, karşılık vermesi onun için, kardelenin açması gibi birşeydi bu kış ayında.Ama haftalar geçti, hatta aylar geçti. mektup yerine ulaşsa da cevap gelmemişti.
20 Ocak 1991
Sessiz sinema oynama yemini mi ettin? Nerede lisede beni her beladan kurtaran Kurtuluş? Nerede benim hayatımı kurtaran Kurtuluş? Yoksun, neden?
Benide kendine benzettin, senin gibi iğrenç birisi oldum. Yemediğim dayak kalmadı, sırtım artık beni döverken vurduğun duvara bile değmiyor, yatacak mecâlim kalmadı be insafsız. Ölsem umrunda değil miyim senin? Neden o zaman benim hayatımı kurtardın? Neden taşıdın hastaneye beni? Neden ağladın yanı başımda? Kenanı kurtarsaydın, sana karşıt bir komünisti kurtarmakla eline ne geçti? İnan beni orda öldürseydin bu kadar üzülmezdim ama şimdi ordakinden daha çok canım yanıyor.Kafanda hangi Savaş var inan bilmiyorum ama Kurtuluş'unun olmayacağını o kadar iyi hissediyorum ki
Artık kardeşim bile değilsin gözümde
Savaş Topçu
-
15 Şubat 1991
Erdal'dan öğrendim şimdi, hastaneye kaldırılmışsın. Neden başını belaya sokuyorsun? Ayşe Teyzemi üzmeye ne hakkın var, kadın zaten serseri bir çocuk olmanı çekti 4 sene. şimdi bunla mı sınıyorsun onları?
Yazık.
-
Sırtına yapılan pansuman bitse de içinde bir yerlerinin sızladığını hissediyordu. Koğuşta çıkardığı isyanlar onun yolunun hücreye düşmesine sebep olmuştu, başta alışsa da yediği dayakların ağırlığı arttıkça bazen koğuşa sürüne sürüne döndürülüyordu. Bir avuç insan topluluğundan yardım edeni elbet vardı,Allah onlardan razı olsun diye dua ediyordu her uyandığı yeni gün için. Yediği dayak bazen sebepli bazen sebepsiz oluyordu, Kenanın tanıdıkları savaşın yüzünü dağıtıp aynı günün akşamında yerine salıyorlardı. Çocuğu iyileştirtip iyileştirtip tekrar dövüyorlardı. Hangi adalette böyle birşey vardı ki? Sırtının acısıyla yüz üstü uzandı yatağının üstüne, yemeğe kalmamış herkesin uyuduğu vakit o da çoktan uyumaya başlamıştı.
Yine ben yine ben yine ben
(serenay sarıkaya sesi ile)Dedim ki Savaş çok sustu şu 4 sene artık konuşsun,konuşsun ki Kurtuluşda kafasını çıkarsın şu taş kabuğundan :)
Bu hikayede yanan kankalar Erdal ve Arda oldu resmen, hayır ne istiyorsun çocuklardan Kurtuluş? Sanki eline bir şey geçecek.
Neyse diğer bölüme hazır olun bence ;)) Bunuda yine bir geçiş bölümü varsayabilirsiniz :/

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ İÇİN SAVAŞLAR | BXB
General FictionSana batan çakıl taşları, benim yüreğimi kanatan canının kırıkları.