Ölüm

21 6 3
                                    

Kalbimin hızlı atış seslerini duyarak uyandım. Saçım dağılmıştı. Herhalde gece kabus görmüştüm. Kafamı kaldırıp doğrulmaya çalıştım. Yataktan kalktım ve lavaboya doğru ilerledim.
Soğuk su ile yüzümü yıkadım ve aynada kendime baktım..
Hafif dalgalı ve siyah saçlarım dirseklerime geliyordu. Koyu kahve gözlerim yeni uyandığım için hafif kızarmıştı.

Tüm bunları düşünürken çığlık sesleriyle irkildim.
Sarayda bir şeyler oluyordu. Çünkü bu çığlıkların başka bir cevabı yoktu. Lavabodan çıkıp odamın anahtarını aradım. Fakat ortalıkta yoktu.
Nereye kaybolmuş olabilirdi?
Çığlıklar gittikçe çoğalıyordu ve bende panikliyordum.
Aniden güçlerimin olduğu aklıma geldi ve güçlerimi kullanarak odanın kapısını açtım.

Karşımdaki manzara ise düşüneceğim son şeydi..

Muhafızlar Luka'yı bir sandalyeye elleri ve bacakları ile beraber bağlamışlardı. Ağzına ise sesi çıkmasın diye koli bandı takmışlardı..
Ve bir sorun vardı,
Bu muhafızlar Darren'in muhafızları değildi.
Riqa'nındı...
Şaşkınlıktan gözlerim fal taşı gibi açıldı ve kıpkırmızı oldum. Öfkem içimden çıkmak istiyordu.
Luka'nın tam sağında Riqa belirdi. Elinde bir mücevher vardı. Mavi renkteydi ve altın sarısı renginde desenleri vardı.
"Bu mücevheri görüyor musun Eilis?"

Riqa ilk adımı atmıştı bile.

"Onu göremiyorum ama senin ölüm günün olacak günü biliyorum"
dedim ve bir sarmaşık yarattım o sarmaşıklara Riqa'yı sarması için emir verdim. Sarmaşıklar Riqa'yı sarıp ayakları yere değmeyecek şekilde tutuyorlardı.
Tabi ben Riqa'ya böyle yapınca muhafızlar da bana saldırmaya çalıştı. Fakat gücümü kullanarak hepsini tek parmağımı bile kaldırmadan yere yapıştırdım.
"Teke tek yapalım derdim ama senin süren çoktan doldu Riqa."

Karşılarındaki kızı çok fazla hafife almışlardı.

Sarmaşıklar Riqa'yı tutarken bende büyü ile uzaktan Luka'nın iplerini ve ağzındaki bantı çıkardım.
"İyi misin Luka"
"İyiyim ancak bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum" diyip bana sırıttı.
"Pekala, teşekküre gerek yok"
Ben bunu diyince Luka gözlerini devirdi.
Bende tekrardan Riqa'ya döndüm..

"Bir daha görüşmemek üzere"

Bunu dediğim anda sarmaşıklar Riqa'yı ölesiye sıkmaya başladı. Tabiki Riqa'yı öldürme işini sarmaşıklara bırakmayacaktım.

Zehrimi enjekte edecektim

Ellerimi hafifçe yukarı kaldırdım ve zehiri Riqa'ya aktardım. Riqa sarmaşıkların içinde boğulurken ekstra olarak da zehir ile nasıl acı içinde kıvrandığını izleyecektim.

Ve 1 dakikalık bir izleyişin ardından Riqa son nefesini verdi. Bende onun bu cansız cesedine gülümsedim. Ardından kulağına;

Sadece büyücüler ölümsüzdür Riqa sözünü fısıldadım.
Ve yerimden doğruldum.



KaramsarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin