3. Bölüm

66 21 0
                                    


İlk başta korkmuş görünen hasta şimdi gülümsüyordu ;

"Rapunzel korktu" diyip ellerini ağzına götürmüştü. Dudakları gülüyor ama gözleri korkuyordu.

Gözleri beni bulunca maskemi indirip gülümsememi ona gösterdim.
"Merhaba , sen o güzel rapunzel
olmalısın biliyor musun bana hep sende bahsettiler . O çok güzel bir rapunzel dediler. Ben de seni çok merak edip ziyaret etmeye geldim .
Biliyir musun ben de Rapunzeli.çok severim "

Hemşire ona elini uzatıp tutmasını bekledi . Hemşireye güven duyunca elini tutup dolaptan indi .
Yavaşça yatağına oturdu ve bana tekrar baktı , gülmeye başladı . Onun gülmesine karşılık ben de güldüm bana elini uzatıp ;
" Benimle oynar mısın? "
Elini tuttum
"Tabi ki oynarım . Benimle ne oynamak istersin ? "

Sevinip belini dikleştirdi ;
"Evcilikk sen benim annem ol ve beni sev tamam mı ?"
Gözlerim dolmuştu, küçükken sevgi görmemiş birisi sırf ailesinin sevgisizliği yüzünden bu duruma düşmüştü. Bunu yaşamayı hak etmiyordu . Rapunzeli neden kendisiyle bağdaştırdığını şimdi anlayabilmiştim.
Rapunzeli gerçek annesinden kaçıran kadın Rapunzele üvey annelik yapmıştı . Bunun bir çıkarı vardı . Kız büyülüydü ve saçlarını kesmediği sürece annesi o kızın saçlarıyla gençleşiyordu . Üvey annesi sırf onu çıkarı için seviyormuş gibi görünüyordu . Gerçekten daha iyi anlamıştım. 'Dünya değil insanlık hasta ve hasta olan insanlığın çilesini masumlar çekiyordu.'

Onun yanına oturup başını okşadım .
"Ben seni her daim seviyorum . Sen çok değerlisin rapunzel .

.........

Rapunzelle yani gerçek ismi adelin olan hastamla bir süre oynamış vakit geçirmiştim çok samimi ve mutlu olunca gerçekten iyi yanını gösteren birisiydi .
Çok güzel hayalleri vardı umarım onuda sağlığına kavuşturabilirim .

Odadan zorda olsa çıkmış diğer hastalarımla tanışmak için hemşireyi takip etmiştim.

Sıradaki hastanın durumu biraz daha ağırdı . Halisünasyonlar görüyor ve olmayan varlıklarla konuşuyor, onların dediklerini yapıyordu sözde...

Derin bir nefes almış hemşireye hazır olduğumu söylemiştim.
Hemşire;
"Bu hastaya temkinli yaklaş her an ne yapacağı belli olmuyor , gülümsemeni eksik etme ve asla ona hasta olduğunu söyleme çok gururlu birisi hasta olduğunu kabul etmiyor. "

Kafamla onaylamıştım .
Yine güvenlik kapıyı anahtarla açmış
geçmemiz için yol vermişti.
Hemşire;
"Merhaba , Bay Lion "

Hemşirenin sesiyle yataktan aniden kalkan hastayla irkilmiş ve ister istemez korkmuştum.
Eliyle silah şekli yapıp yatağın arkasına siper almıştı.
Ağzından sesler çıkararak ;
"piçuv piçuv"
Hemşire hemen kolumu tutup beni yere çekmişti resmen yerde uzanıyorduk , kulağıma yaklaşıp;
" Bizimle oyun oynuyor ölü taklidi yap ."
Demişti hemen kafamı yere koyup gözlerimi hafif kısmıştım . Arkamızdaki güvenlikte yere oturmuş gözlerini kısmıştı .
komik bir vaziyetteydik.ancak.hiçte hoş olan bir durum değildi . Hasta saklandığı yerden kalkıp bizim yanımıza gelmişti eğilip bana baktı;
"Sen kimsin ?"
Gözlerimi açıp açmamakta kararsızdım hemşire benden önce davranıp yerden kalkmıştı;
"O senin yeni askerin ."
Yerden kalkmış hastaya dönmüştüm.
Gülümseyip;
"Merhaba Lion "
Bağırarak;
"Ben senin komutanınım bir daha bana komutanım diyeceksin tamam mı ? "
korkmuştum belli etmeyerek selam işareti verip dimdik durmuş;

"Emredersiniz komutanım !"
Gülümsemiş;
"Aferim asker . Rahat olabilirsin . "

~~~~~~Ve ikinci hastayla da tanıştıkk medyada ki komutanımız Lion ~~~~~

Akıl Hastanesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin