~"Araba kullanmasını biliyor musun Barlas ?"Bu soruma direkt yanıt vermişti. Bu çok güzeldi.
"Hayır, öğrenme fırsatım olmadı."
~"O zaman tedavi bitince ben sana öğreteyim olur mu ?"
"Henüz iyileşmedim mi?"
~"İyileşiyorsun Barlas. Eskisinden daha sağlıklısın ."
"Senin sayende (başını eğip) teşekkür ederim.""Teşekkür mü edersin . Henüz bişi yapmadım ki Barlas. "
"O zaman varlığın bile bana iyi geliyor."
Gülümsemiş ve yola bakmıştım, sahil kenarına gelip aracımı park ettim. Araçtan inip bagajdan bir enjektör aldım . Cebime koydum. Her ihtimale karşı önlem alıyordum .
Bagaj kapağını kapatınca Barlas'a baktım hala arabadan inmemişti şaşırmıştım.
Kapıyı açıp ;
'Barlas, insene niye bekliyorsun?'
Biraz düşünüp cevap verdi;
'E sana söz verdim sözünden çıkmayacağım dediklerini yapacağım diye sen araçtan in demedin bana?'
Bu tamamen aklımdan çıkmıştı;
'Ahh, özür dilerim Barlas, hadi in gelmeden önce kuş yemi almıştım kuşları besleyeceğiz seninle'
Beni onaylayıp araçtan inmişti her hareketime dikkat ediyordu.
Etrafındaki insanlardan ne kadar hissettirmemeye çalışsada korkuyordu.
Elini habersiz bir şekilde tuttuğumda biraz irkilmişti ona bakıp gülümseyip sorun olmadığını hissettirdim.
Sahile doğru yürüyüp kalabalığın olmadığı bir yerde banka oturmuştuk.
Barlas'ın sorduğu soruyla biraz sendelemiştim;
'Hep senin yanında olabilir miyim?'
'Senin yanında güvende hissediyorum.'
Ona dönüp ellerini tutmuştum;
'Barlas, biliyor musun? Sen çok iyisin bence sen dünyanın en iyi en masum en yakışıklı en tatlı erkeğisin ve ben yanımda böyle birisinin olmasından gurur duyarım her zaman senin yanında olacağım seni koruyacağım seni huzursuz eden şeyleri kovacağım.'
ayağa kalkıp etrafa deli gibi hareketler yapıp yumruk ve tekmeler atmaya başladım oysa beni izleyip kahkaha atıyordu.
Yorulup tekrar oturmuştum, yanımızdan bir çift geçmesiyle bana yaklaşıp yüzünü omzuma bastırmıştı ;
' İyi misin Barlas? '
Derin nefes alıp;
'İyiyim, kendime hakim olamıyorum bazen.'
Saçlarını okşayıp;
'İyileşeceksin Barlas, kendine hakim olabilirsin bu senin elinde yapabilirsin.'
...
Kuş yemlerini yerlere serpiştiriyor aynı zamanda gülüyorduk, Barlas' a kuşların cinsinden bahsediyordum;
'Bak Barlas, o siyah olan karga nasıl ses çıkarır biliyor musun?'
Gülmüş;
'Tabi ki biliyorum'
Aynı anda 'Gakk' gülmekten nefes alamaz haldeydik Barlas kuşlara ve bana o kadar odaklanmıştı ki temkinli olmayı ve etrafındaki insanları unutmuştu.
Hava yavaş yavaş kararıyordu ama Barlas bunu sorun etmemişti bu çok hoşuma gitmişti.
Kuşlar gitmişlerdi ve sanki Barlas'ın korkusu da kuşlarla beraber uçup gitmişti.
Bir süre sohbet etmiştik birbirimize hikayeler anlatmış başımıza gelen komik şeylerden bahsetmiştik, Barlas uzun zamandır birisiyle bu kadar uzun sohbet etmediği için konuşurken zorlanıyor bazen de gözlerini kaçırıyordu ama ona odaklanarak onu önemsediğimi gösteriyordum böylelikle özgüveni tekrar canlanıyordu.
Saate baktığımda tam 5 saattir o sahilde takıldığımızı fark ettim zaman ne çabuk geçmişti, telefonumda fazlaca cevapsız arama vardı onun yanındayken her şeyi unutmuştum, sanki onun bana benimde ona ihtiyacım varmış gibi hissetmiştim.
Bu sürede Barlas annesinden hiç bahsetmemişti bu harika bir durumdu eğer ona annesiyle yüzleşmeyi öğretebilirsem hastalığının büyük bir kısmını çözmüş olurdum çünkü hastalığı annesi üzerine temellenmişti.
'Artık gitsek iyi olur' diyemeden jungkook'un kucağında gördüğüm kediyle duraksadım.
Bugün fazlasıyla mucizeye tanık olmuştum sanki gözlerim dolmuştu.
Bembeyaz bir kediydi, Barlasın kucağında mayışmıştı resmen Barlas ona narince sanki incitmekten korkuyormuş gibi davranıyor seviyordu.
Bana bakıp Gülümsemiş;
'Çok tatlı'
Gözlerinin içine bakmıştım;
'Senin gibi... Masum'
Bana bakmaya devam etmişti;
'Ben masum muyum?'
Kucağındaki kediye bakarak;
'o kadar masumsun ki Barlas, kediyi severken bile incitmekten korkuyorsun.'
'Halbuki kedi sana güvenip kucağında uyudu baksana sana güveniyor.'
Gülmüş ve gözünden bir damla yaş yanağından süzülmüştü;
'Bana güveniyor mu şimdi?'
Onu onaylamıştım;
'Beni sevdiği anlamına gelir mi?'
'Tabi ki gelir, bence onu sahiplenmelisin dışarıda kalırsa üşüyebilir.'
'Ona zarar verirsem?'
'Öyle bir şey olmayacak Barlas, tanıdığım en yufka yürekli kişisin.'
...