8. Bölüm

47 14 0
                                    

Dosyayı kapatıp gözyaşlarımı sildik . Elimde olmadan kendimi hastalarımın yerine koyuyor onlar gibi düşünüyordum .
Yaşadıkları hiç kolay şeyler değildi.

Derin nefesler alıp veriyordum dosyaların üzerlerine küçük notlar düşmüştüm . Bunları hemşireye verecektim ve vakti geldiği zaman notlarda yazdıklarımı birbir hastalara uygulayacaklardı bense onlarla psikolojik olarak iletişime geçecektim.
Bir hastaya ancak hasta olarak yaklaşabilirdim.

.......

Odamda oturup idareye rapor veriyordum ancak bir anda gelen kırmızı kodla yerimden fırladım.
Kırmızı kod, akıl hastanesinde bir hastanın ciddi ataklar geçirdiği anlamına geliyordu .

Kodun geldiği odaya koşturarak girmiştim . Bu bay Lion du yüzü kıpkırmızı olmuş çenesini kilitlemişti avuçlarını açmaya çalışan hemşirelere bırakmalarını söyledim.
"Bırakın ne hissediyorsa onu yaşasın. Öfkesini çıkarmasına izin verin ve odadan çıkın . Hastayla tek kalacağım."

Güvenlik;
"Ama size zarar verebilir."

Ona dönüp
"Zarar görecek olan benim o zaman, merak etmeyin sorumluluk bende şimdi çıkın."

Sehpanın üstünde bulunan narkozu cebime koyup hastaya yaklaştım .
"Komutanım, iyi misiniz?"
Titremesi hâlâ devam ediyordu ama bana kulak asmıştı. Göz bebekleri büyüyüp küçülüyordu .
"Komutanım, kendinize hakim olmalısınız. Bedeninizin kontrolünü siz alın. Bundan korkmayın."

Beni dinlediğine emindim.
"Şimdi dediklerimi yapın lütfen " diyip ellerini avuçlarıma aldım. "parmaklarınızı açın lütfen yavaş bir şekilde. Parmaklarınıza odaklanın, parmaklarınızı hissedin . "

Bacaklarını kendine bastırıyordu bu da odaklanmasını zorlaştırıyordu ama yinede dediklerimi yapma çabasındaydı . Benim dediklerimi anlaması iyi bir şeydi . Bu bilincinin ve muhakeme kabiliyetinin yerinde olduğunu gösterirdi.

"Komutanım, siz harikasınız çok sağlıklı bir vücuda sahipsiniz . Şimdi parmaklarınızı açmama bana yardım edin lütfen yoksa dün yaptığımız planlar boşa gidecek ve düşman bizi yenecek. "

Plan ve düşman. Bu iki kelime duyarlı olduğu kelimelerdi. Bu kelimelerle odaklanması daha kolay olurdu .

Yavaş yavaş parmaklarını serbest bırakıyordu . Ben de açıyordum ve başarmıştık.

Bana baktığını fark edip ellerini ona gösterdim.
"Komutanım , başardınız. Parmaklarınız artık sizin kontrolünüzde . Artık düşmana yenilmeyeceksiniz . Lütfen kendinizi kötü hissettiğinizde ellerinizi sıkmayın. Düşman bunu yapmanızı istiyor. Ona izin vermeyin."

Beni pür dikkat dinliyordu bay Lion. Durumu düne göre daha iyiydi. Bu şekilde devam ederse 2 ay içerisinde bedenini. Kontrol etmeyi öğrenebilirdi. Ona ilacını vermek zorundaydım ama güvenini kaybetmemeye çalışmalıydım.

Cebimdeki ilacı alıp birini çıkarıp ağzıma attım dilimin altında tutup yutmamak için dilimle sıkıştırdım . İlacı ağzıma attığıma inandırmak için ağzımı açıp gösterdim.
"Bakın düşmandan korunmak için ilacımı attım ve artık düşman bana yaklaşmıyor . Bakın bana çok güçlüyüm."
diyip yerimde zıplamaya başladım. Solunum cihazını aldım ve kaldırıp indirdim . Kol kaslarımı tuttup;
"Bakın nasıl sertleşti ."

İlacı alıp ona uzattım.
"Hadi komutanım düşman sizi ele geçirmeden bunu ağzınıza atmalısınız"
Elimdeki ilaca bakmış, dudağını yalamış ve yutkunmuştu .

Yerinden doğrulup oturur vaziyete geldi ve elimden ilacı alıp kendi isteğiyle ağzına attı .
Ona gülümsedim.
"Komutanım artık düşman size yaklaşamıyor ."
"Biz kazandık zafer bizim!" diyip kolumu gururluca kaldırdım.

Beni gülümseyerek izliyordu , onun elinden tutup
"Komutanım, iyiki benim komutanımsınız . Sizin sayenizde düşman bizden korktu . Siz çok güçlüsünüz . "

Bay Lion beni sessizce izliyordu ve halinden memnun gibi duruyordu .
Gitmek için; "Komutanım, ben gidip cepheyi kontrol edeyim içeriye ajan sokmasınlar . Size de askerlerinizi göndereceğim ." diyip odadan baş selamı vererek çıktım .

Koridorda TV ekranından mobeseyi izliyen hemşire ve güvenlikler bana bakıp yanıma geldiler . Gururla gülümsüyordum .
Hemşire söze girdi.
"İlacı buraya geldiğinden beri hep zorla ağzına attırıyorduk . Ya uyutuyorduk ya da enjektörle veriyorduk . Siz resmen bir tableti eline verdiniz ve kendisi attı ağzına . Nasıl oldu bu ? "

"Meslek sırrı bebeğim, zamanla anlayacaksınız."
"Şimdi bay Lion'un yanına gidiyorsunuz ve onun emirlerine itaat ediyorsunuz . Komutanımıza iyi davranın ve hiçbir şeyi yapması için zorlamayın."

~~~Bu hafta çok aktif olamayabilirimm~~~

Akıl Hastanesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin