10. Bölüm

17 3 0
                                    

Hastanede fazla oyalanmamıza gerek yoktu. Güney'in dediği gibi sadece incinmişti. Basit bir bandaj yaparak geri göndermişlerdi. Bunun yanında birde 5 günlük rapor vermişlerdi tam yazılı haftasında olacak iş değildi. Bunu Canan Hanıma anlatmaya çalıştıysam da anlamadı. Bende iyi tarafından bakarak yazılılara daha çok çalışabileceğimi düşündüm.
Yetimhaneye döndüğümüzde ise takım elbiseli bir adamın Ela abla ile konuştuğunu gördük. Ela ablada burada çalışıyordu. Bizim geldiğimiz görünce adama bizi göstererek bizi yanına çağırdı.

- Canan Hanım. Bu Fuat Bey, kendisi avukatmış ve sizinle görüşmek istiyor.

- Neden peki?

- Gaye Yıldıray bu yetimhanede kalıyor değil mi?

Gayenin adını duyduğumda merakım ateşlendi.

- Evet. Bir şey mi var?

- Dilerseniz bunu odanızda konuşalım. Biraz uzun konuşacağım çünkü.

- Tamam olur. Ela sen Doğuyu odasına götürür müsün?

Ela abla bir şey demeden ben lafa dalmıştım.

- Canan Hanım Gaye benim arkadaşım sizin için sorun olmazsa bende gelebilir miyim?

- Hayır Doğu. Sen git dinlen.

- Aslında hanım efendinin gelmesi iyi olur. Onunda adı geçiyor çünkü. Hatta eğer sizce sorun değilse Gayenin de gelmesini istiyorum.

- Tamam o zaman. Ela sen en iyisi Gayeyi odama yolla.

Canan Hanım'ın odasına geçtikten biraz sonra Gaye de gelmişti. Bana bir ne oldu bakışı atarak yanıma otırdu.

- Merhaba Gayeciğim nasılsın. Diye sordu Avukat.

- İyiyim. Ama bir sorun mu var?

- Gayeciğim Lale Günsel ismi sana hatta daha doğrusu size tanıdık geliyor mu?

Gayeyle Lale teyzenin adını duyar duymaz bir birimize baktık. Gayenin gözlerinin dolduğunu göre biliyordum.

Lale teyze Gayenin 5 yaşındayken kapısını çalıp ekmek istediği bir teyzeydi. Lale teyze Gayeye acımış ve onu evine almış. Daha sonra Gayeyi hiç sahip olamadığı torunu ve kızı gibi sahiplenmiş. Ona 3 yıl bakmış ardından anlaşmalı şekilde buraya bırakmış. Çünkü zamanının az kaldığını düşünüyormuş. Ve kendisi öldüğünde Gayenin sokakta kalmasını istemiyormuş. Gayeyi buraya bıraktıktan 3 yıl sonra maalesef vefat etti. Ama bu 3 yıl boyunca hiç aksatmadan her gün gelip Gayeyle ilgileniyordu. Bu arada Gaye ve ben arkadaş olduğumuz için benide tanınmış Gayeyi sevdiği gibi sevmişti.

- Evet.

Dedik Gayeyle beraber. Gaye ağlamaya başlamıştı. Onu anlıyordum çünkü Lale teyze vefat edeli sadece 4 yıl olmuştu.

- Bir mevzu mu vardı? Diye sordu Canan Hanım. Belli etmese de merak ettiği her halinden belliydi. Avukat bir şey demeden çantasından bir kaç evrak çıkarıp Canan Hanım'ın masasının üstüne bıraktı. Ve belkide Gayeyle benim hayatımızı değiştirecek bir cümle söyledi.

- Lale Hanım Gaye ve Doğuya büyük bir miras bıraktı.
Hem ben hemde Gaye şaşkın bir şekilde Avukatı dinliyorduk.

- Lale Hanım kendi ailesinin tek çocuğuydu. Babası hem ulusal hemde uluslararası alanda çokça tanınan ünlü bir mimardı. Lale Hanım önce annesini kaybetti. Ardından babasını. Babasından ona yüklü bir miktar para kaldı. Bununla birlikte Lale Hanım babasının işini emekli olana kadar yürüttü. Ardından şirketlerini yüklü bir miktara sattı. Ve sonuç olarak bir milyoner olarak hayata veda etti. Bu süre içerisinde işleriyle meşgul olduğu için asla bir evlilik yapamadı. Sonuç olarak mirasını bırakacak bir yakını yoktu. Ta ki senle tanışana kadar. 18 yaşına bu gün girdin Gaye.

Gayenin bu gün doğum günü olduğunu biliyordum ama aynı zamanda Lale teyzenin öldüğü gündü bu nedenle Gaye bu günden nefret ediyordu.

- Ve bu gün onun ölüm yıl dönümü.

Artık bende ağlıyordum. Hatta Canan Hanımın da gözlerinin dolduğunda yemin edebilirdim.

- Bu gün senin imzanla bu mirasın tamamı senin olacak. Aslında yüzde yetmiş beşi senin ama Doğunun henüz imza yetkisi olmadığı için onun payını sen vereceksin.

O an mirasın sadece yüzde yirmi beşlik kısmının benim olması umrumda değildi. Ben onunla sadece 3 yıl geçirmeme rağmen bana mirasından pay vermesi bile onun ne kadar harika bir kadın olduğunu kanıtlıyordu.
Gaye adına seviniyordum ama Gayenin artık 18 yaşında olması ve buradan gideceği gerçeği beni şimdiden kalbimden vurmuştu.

Avukat Bey boğazını temizleyip tekrar söz aldı.

- Mirasın içerisinde 15 tarla 2 adet bağ ve 3 adet bahçe bulunuyor. Bunlar arsa olan kısım. Buna artı olarak 5 adet müstakil ev, 3 adet daire ve 1 adette villa bulunuyor. Nakit olarak ise 40 milyon dolar mevcut.

Gayeyle aynı anda "oha" dememize engel olamadık.
Canan Hanım bize kızarken avukat Bey sadece gülemekle yetindi.

-Yerinizde kim olsa aynı tepkiyi verirdi. Dedi ve konuşmaya devam etti.

- Mimarlık gerçekten çok kazandıran bir meslek. Ayrıca birkaç yıllık değil seksen yıldır sürdürülen ve uluslararası bir alanda çalışan bir şirket ve bunun üstüne satılan şirketleri düşünün. Az bile diyebilirsiniz.

- Anlıyorum dedi Gaye.

- Şimdi Gaye gösterdiğim yerlere attığın imzalarla bunların hepsi senin olacak. Tapular ve banka hesapları yanımda.
Bundan sonra çıkardığı evrakları Gayeye uzattı. Gaye ne olur ne olmaz diye üşenmeden hepsini okuduktan sonra imza attı.

- Bir hafta sonra bunlar resmi olarak sana geçecek Gaye. Şimdiden 18inci yaşını kutluyor ve sağlıkla kalmanızı diliyorum.

Ardından hepimizle el sıkışıp veda etti.

Canan Hanım'ın isteğiyle orada kaldık. Bizimle konuşmak istiyordu. Nedeni ise barizdi. Gaye artık devlet korumasında değildi ve gitmesi gerekiyordu.
Az sonra Canan Hanım geldi ve konuşmaya başladı. Bana değil direk Gayeye bakıyor olması bile herşeyi açıklıyordu. Az önce duran gözyaşlarım yavaşça süzülmeye başladı yanaklarımdan.

- Gaye öncelikle tebrik ederim. Bu hereksin başına konan bir talih kuşu değil. Bu yüzden seni buradan yollarken içim rahat olacak canım. Maalesef süre bitti Gaye. 18 yaşına bastın. Seni iki hafta yani yazılı sınavların bitene kadar buarada tutacağım. Ama ara tatilde sana veda edeceğim. Tanrım Doğu lütfen ağlama sende. O ölmüyor. Sadece başka bir adrese geçecek.

Gaye bana baktı. Ağlamıyordu. Bende hızla gözlerimi kuruladım. Böyle bir günde Gayeyi üzemezdim.

Canan Hanımın odasından ayrılarak bahçeye çıktık. Yarın sınav vardı. Ama ben okula gitmiyordum. Gaye ise çok çalışmıştı. Zaten Fizik en iyi olduğu dersti. Ek olarak çalışmasına gerek yoktu. Çok mutluydu. Lale teyze onun geleceğini düşünmüştü. Sadece onun değil benim geleceğimide garanti altına almıştı. En azından üniversiteye hangi parayla gideceğim endişesi ortadan kalkmıştı. Şuan tek sorun Gayenin iki hafta sonra gideceğiydi.

- Harika değil mi Doğu? Artık zenginiz. Ve herşeyden iyisi üniversite kaygısı kalmadı.

- Harika. Ama önce bir üniversiteyi kazanalım.

- Ben kazanacağım Doğu. Mimar olacağım. Lale teyzenin bana bıraktığı kısmı mümkün olduğunca az harcayarak onun sattığı şirketlerin en azından birini geri alacağım.

O an Gayenin bunu başaracağını gerçekten hissettim. O kafasına koyduğunu yapardı. Ve gerçekten güzel bir hayaldi.

- Güzel hayal bence dedim. Ne kadar üzgün olsamda mutluluğuna ve hayallerine ortak olacaktım. O benim arkadaşımdı ve hep öyle kalacaktı.

Gaye ile sohbetin ardından odalarımıza çekildik. Banyo yapıp yatağıma uzandım. Uzun zamandır ertelediğim son bir kaç günü düşündüm. Yalnız kalmam gerekiyordu. O yüzden soluğu orada uçurumun tepesinde aldım. Ve o gece orayı ziyaret eden tek ben değildim. Güneyde ordaydı. Yine.

GüneyDoğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin