13. Bölüm

23 2 0
                                    

Cumartesi gününün yorgunluğuyla yetimhanye varır varmaz hem ben hemde Gaye odalarımıza çekilip akşam yemeğine kadar uyumuştuk.
Akşam yemeğine ise Gayenin itip kakmasıyla uyanmıştım. Yoksa sanırım sabaha kadar uyuyabilirdim. Akşam yemeğinde Gayeyle eve temizlik gerekip gerekmediğini tartışmıştık. En sonunda basit bir temizliğe karar vermiştik, ve bu gün pazardı. Kahvaltıdan sonra hazırlanıp çıkacaktık. Evde her şer zaten Gaye'nin istediği gibi olduğu için hiçbir şeyi değiştirmeyecektik.
Az sonra çoktan hazırlanmış şekilde yine bankanın yolunu tuttuk. Çarşafları perde ve tülleri kuru temizlemeye verecektik. Halıları ise yine halı temizlemeye. Ayrıca bir kaç temizlik malzemesi alacaktık.Bu nedenle biraz para gerekecekti. Bankadan çıkıp eve vardığımızda sürpriz şekilde Yaprak Toprak Boğaç ve aman tanrım Güneyde oradaydı. Buraya nasıl gelmişlerdi. "Gaye Boğaç Yaprak ve Toprağı anladım da Güney neden burada? " Diye Gayeye sormadan edemedim. "Boğaçı aradığımda Güneyde yanındaymış ve buraya çok yakınlarmış. O yüzden ikisi birlikte gelmiş. " Diye yanıtladı. Yanlarına gider gitmez Yaprak ve Toprak "küçük kardeşim" Diye bana sarıldı. Tabiki bende birazcık utanmış olabilirdim. DNA testi verdiğimizden bu yana beni hem onlar hemde annemle babam(onlara böyle demeye alışmamı söylediler) ziyarete geliyordu. Bu ziyaretler sırasında Yaprakla Toprak sürekli bana küçük kardeşim diye sesleniyorlardı ama hala alışamamıştım.

Daireye girdiğimizde vakit kaybetmeden temizliğe giriştik. Gaye ve Boğaç yatak odasını temizleyecekti. Yaprak ve Toprak ise halıları kaldıracak, Tuvalet ve Banyoyu halledeceklerdi. Oturma odası ve mutfak ise nedense bana kalmıştı. Güneyin ise belli bir işi yoktu. Herkese yardım ediyor ağır işleri yapıyordu. Hatta bana sorarsanız onun işi daha çoktu.

Oturma odasına geçip halıyı kaldırmakla başladım işe. Halı ağır olmadığı için tek başıma kaldırabiliyordum. Kanepenin örtüsünü de çıkarıp bir kenara bıraktım. Sıra perdelere geçmişti. Tam altıma sandalye çekip çıkyordum ki Güney geldi.

-Sen bırak ben hallederim orayı.

-Hayır sorun yok tek başıma yapabilirim.

- Doğu manyak mısın? Düşeceksin şimdi bana bırak.

- Hayır dedim. Git başkasına yardım et.
Ama bunu der demez dengemi kaybedip sandalyeden düştüm. Neyse ki yerle buluşma dan Güney belimden yakaladı. Beni bırakmadan;

- Hani sen yapardın? Ne oldu, niye düştünüz Doğu Hanım.
İstifimi bozmadan cevapladım.

- Dikkatimi dağıttın onun için. Bırak şimdi beni.

- Ya bırakmazsam?

- Güney işim var beni meşgul etme.

- Ne halin varsa gör. Ama önce şu perdeyi halledeyim.
Sonra beni bırakarak perdeyi yerinden çıkardı. Sonra neredeyse ağzıma sokarak "bak bu kadar basit" Dedi. Ardından diğerlerinin yanına gitti. Sinirle odayı temizlemeye devam ettim. Camlar dahil oturma odasını hallettikten sonra mutfağa geçtim.

Gaye Yıldıray.
Aslında evin çoğu kısmını diğerleri hallediyordu. Yinede bende bir şeye yaşamak için Boğaçla yatak odasına geçtim. Tam temizliğe girişecektim ki Boğaç beni kapı ile kendi arasına alarak konuşmaya başladı.
- Tamizlikten önce biraz hasret gidersek bir haftadır görmüyorum seni.

- Yavaş gideceğimizi sanıyordum.

- Sadece öpeceğim seni güzelim. Dedi ve beni var gücüyle öpmeye başladı. Bedenini bedenime öyle yaslamıştı ki hareket edemiyordum. En sonunda bu öpüşmenin pekte iyi yerlere gitmeyeceğini fark ederek onu ittim.

- Boğaç içerde onlar temizlik yaparken bu pekte doğru olmuyor.

- Peki peki. Ama bir kezde itme beni.
Gülerek "tamam birdaha itmem" Dedim. Ve temizliğe başladım.

GüneyDoğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin