15. Bölüm

23 4 0
                                    

  Ne kadar uyuduğumu bilmiyordum. Ama birinin burnuma sürttüğü bit şeyle uyandığıma emindim. "Gel Gaye uyandı bizim uykucu" Dedi Yaprağın sesi. Zar zor gözlerimi açarak bakmayı denedim. Yaprak Toprak ve Gaye başımda dikilmiş duruyordu. Hatta gülüyordu. Yine zorlukla yerimden doğrulup onlara baktım. "Ne oluyor ya" Dedim kendimin bile duymadığı bir sesle. Ama Toprak anlamıştı büyük ihtimalle " Bir şey yok canım kardeşim hadi kalk. Bak biz kimi getirdik sana." Gözlerimi tamamen açıp baktım. Gaye tepemde hala kıkırdıyordu. " Aşk olsun Doğu bir haber verirdi insan. Canan Hanım söylemese kayıp ilanı vermeye gidiyordum. " Dedi gülmesini durdurarak. " Ben haber vermedim demi sana. " Bu sefer sesim daha net çıkmıştı. "Bu uyanamdı anlaşılan. Daha haber verip vermediğini bile hatırlamıyor" Dedi Gaye gülerek.

- Oda mı nasıl buldun canım kardeşim?  Soru Yaprağa aitti.

- Seninle uyumak bayağı güzeldi.
Diye devam ettiren de Topraktı.

- Tanrım ben sizinle mi uyudum?

- Evet. İkimizin ortasında. Diye bir fotoğraf çıkardı Yaprak. Fotoğrafı büyük ihtimalle onlar çekmemişti çünkü ikiside baya dalgın uyuyordu.

- Bence çerçeveletmeyi hakeden bir fotoğraf dedi Gaye.

  Ona gülümsedim. Bana aynı gülümsemeyle karşılık verdi. Sonra sıkılmış olacak ki " Bu gün gelecek misin?" Diye sordu. Hiç yetimhaneye dönmek istemiyordum. " Gitme ya" Diye benden önce davranmıştı Yaprak. " Bilmiyorum Gaye. Sanki istemiyor gibiyim" Gibi değil gerçekten istemiyordum. Gaye anlayışla kafasını salladı. " Yerinde olsam bende gelmezdim. Ben Canan Hanıma gelmeyeceğini söylerim. Ama yarın okula gelecek misin?" Evet anlamında başımı salladım. Devamsızlık yapmamak en iyisiydi. "O zaman ben artık döneyim" Dedi Gaye. Ama o dönemden Toprak seslendi. "Gaye sen gitmeden önce beraber bir yerlere mi gitsek." Yaprak ellerini çırptı. "Neden olmasın? " Gaye ben ise birbirimize baktık. En sonunda bizde olur dedik.

- Peki nereye gideceğiz? Diye sordum.

- Luna parka gidelim. Hem Elinaynda mutlu olur. Dedi Toprak.

Gaye aval aval yüzüme baktı. Elinayı tanımıyordu. " Çalışanlarının küçük kızı. " Diye açıkladım. "Bakıyorum da Seda ablayla tanışmışsın" Dedi Yaprak. " Tanıştık" Dedim ve hazırlanmaya başladık. Kıyafetlerim yetimhanede olduğu için Toprağın kıyafetlerinden giyindim. Tarzlarımız çok benziyordu. Gaye ise zaten Yetimhaneden buraya geldiği için hazırdı.
   Hepimiz hazırlandıktan sonra Yaprak gidip Elinayı getirdi. Tanrım çok şeker ve güzel bir kızdı. Annesine benziyordu.

-off Yaprak abla beni nereye götürüyorsun? Bu ablalar kim?

- Ben Doğu dedim diz çökerek. Sen de Elinaysın değil mi?

- Hıhı. Dedi. Bu abla kim? Diye sordu Gayeyi göstererek.

- Gaye ablan. Şimdi biz senle nereye gideceğiz?

- Bilmem.

- Luna parka

   Ben böyle der demez bir sevinç çığılğı attı. "Oleeeeey" Diye bağırarak bana sarıldı.

   Evden çıkıp Luna parka varmamız fazla sürmemişti. Çok ta uzak değildi zaten. Gaye heyecanla "hızlı trene binelim mi? " Diye sordu. Böyle şeylerden korkamzdım. Bu yüzden evet dercesine başımı salladım. Ama bizden önce Elinayı bindirmemiz gerekiyordu.

   Elinayı istediği şeylere bindirdikten sonra Yaprak ve Toprakla anlaşıp Gayeyle hızlı trene binmeye gittik. Bizden sonrada onlar istediğine bineceklerdi. Biletimizi aldıktan sonra kuyrukta sıramızı bekledik. Son anda Gaye telefonunu unuttuğu için almaya gitti. Birde telefon almıştı kendine. Ama sorun şu ki sıra bize gelmişti. Gayenin yetişeceği ümidiyle trene bindim. Tamam korkmuyordum. Ama yalnız değilken.
"Oooo  mafya kılıklı, amma cesur çıktın ha?" Güneydi tabiki. " Gayeyle binecektik. Gelir birazdan." Dedim ama korktuğum sesimden bile belliydi. "Kay kenara" Dedi Güney. "Tabi ki hayır. Git işine Güney." Yine derin bir of çekti. Ardından geçen seferki gibi beni umursamadan öbür tarafa bindi. "Bir kere Doğu, bir kere itiraz etme. Korktuğun her halinden belli hala direniyorsun. Bir dk ya harekete geçecek. Sonra korkudan altına edeceksin. Hem  nereden geliyor bu cesaret?"  Tahmin edin ne oldu? Tabiki benim sinirlerim yine harekete geçti. "Defol Güney. Gerekirse yalnız binerim yinede seninle binmem!" Mal gibi yüzüme baktı. "Daha dün akşam..." Burada sözünü kestim. "Dün akşam dünde kaldı Güney. Sen anlamdın galiba. Oysa bağırarak bu hiç yaşanmadı dediğimi hatırlıyorum" Yine ofladı. Tek bildiği oflamaktı zaten. "Ne halin varsa gör gerizekalı. Korkunca yüzüne baka baka güleceğim" dedi ve kalkmaya yeltendi. Ama tam o sırada tren harekete geçti ve kalçasının üzerine sertçe oturdu. Ben külmekten kırılırken o küfürler saydırmaktaydı.
  Yokuşa gelene kadar Güneye gülmekle yetindim ama yokuştan öyle sert indik ki korkudan Güneye sarılmak zorunda kaldım. Bu sefer gülen o sinirli olan bendim. Hızla karnına bir kere vurduktan sonra uzaklaştım. Ama fırsat olamdı. Bir yokuş daha bizi bekliyordu ve bu daha yüksekti. Gözlerimi kapadım. Ama kalbim çok hızlı çarpıyor hatta titriyordum. Güney halimi görmüş olacak ki kollarını bana sarıp saçıma bir öpücük kondurdu. Biraz sakinleşmiştim. Ama hala kalbim hızlı çarpıyordu. Bu seferki yokuş alçaktı. Ama yinede ürkütücüydü. Artık gözlerimi açamıyordum. Ağzımı açıp çığılıkta atamıyordum. Güney bana sarılmış bende var gücümle ona sarılmıştım. Güney haklıydı. Ben yalnız başıma buna binersem kalp krizi geçirdim. 

   Az sonra yumuşak bir ses bana seslendi. "Doğu güzelim bitti aç gözlerini" 𝙂ü𝙯𝙚𝙡𝙞𝙢 demişti bana o an kızamdım yavaşça gözlerimi açıp Güney'in yardımıyla indim trenden. Gaye endişeyle bana bakıyordu. Normalde onu beklemediğim için bana kızardı, ama bu sefer tek kelime etmemişti. "Doğu iyi misin?" Değildim tabiki ama iyiyim demekle yetindim. Güney ve Gayenin yardımıyla kızların yanına gittim. Defalarca iyi olup olmadığımı sordular. Masadaki sudan bir kaç yudum alıp "iyiyim yok bir şeyim. Biraz korktum o kadar" Dedim ikna olmuş görünmüyorlardı. Güneye baktım. Tanrım o bile çok endişeli görünüyordu. Bu kadar berbat bir halde miydim? "Çok mu kötü görünüyorum?" Dedim merakımı gideremeyerem. "Eh işte" Dedi Gaye "pek değil. Bembeyaz olmuşsun o kadar." İlgiden bunaldığım için "Her neyse iyiyim şimdi bir şeyin yok gidin eğlenin. Sende Gaye binemedin bir şeye" Başta itiraz etselerde Güney'in benimle kalacağını söyleyerek onları uzaklaştırdım. Elinayda korkmuş gibiydi. "Korkma tatlım iyiyim" Gülümsedi. "Korkmadım ki. Bu abi sevgilin mi?" Dedi. Birden gelen bu soruyla afalladım. "Hayır hayatım. Arkadaşım sadece" Kikirdedi. "Ama sana çok güzel bakıyor" Dedi. Benim yanaklarım kızarırken Güneyde başını eğerek yeri izledi. "Hadi ordan canım. O sadece arkadaşım." Yine güldü. Allahım bir çocuk bu kadar masum ve bu kadar güzel gülebilir miydi? "Tamam abla kızma. Abiye söylerim başkasına öyle bakar" Gözlerim Güneye kaydı. Göz göze geldik. Mavi gözleri öyle güzeldi ki içinde kayboluyordum. Tanrım ben neler söylüyorum? Hızla gözlerimi kaçırıp Elinaya döndüm. "Tamam başka zaman söylersin. Hadi şimdi patatesini ye." Ona ye diyordum ama bende acıkmıştım. Güney beynimi okumuş gibi "bende çok acıktım. Bir şeyler alacağım. Sende ister misin?" Hiç itiraz edecek durumda değildim. Ama tabiki hemen böyle yelkenleri suya indiremezdim. Bir kere ne hakla bana güzelim diyordu? "Hayır kalsın. Ayrıca bana bir daha güzelim deme!" Elinay yanımda kıkırdamaya başlamıştı. Onunla sonra görüşecektim. Güney ise gözlerini devirdi. "Çok zor bir kzısın Doğu" Dedi ve yanımızdan ayrıldı. Az sonra elinde iki hamburgerle geri döndü. "Ben istememiştim Güney" Derin bir nefes verdi. "Eğer bu hamburgeri yemezsen beynimi yiyeceksin. Şunu ye de sesin kesilsin" O an ona bir tane koymamak için kendimi zor tuttum Elinaya dua etmeliydi.

  Yinede karnımın guruldamasını istemediğim için hamburgeri yedim. Tanrım çok güzeldi.

   Az sonra Yaprak Toprak ve Gaye gülerek geldi. Üçünün de eğlendikleri her halinden belliydi. "Oooo afiyet olsun bakıyorum da bizsiz burger yiyorsunuz." Dedi Gaye. Ağzımdaki lokmayı yutarak konuştum. "Biraz acıkmışızda. Kusura bakmayın" Yaprak eğilerek yanağımı sıktı. Tamam bundan hiç hoşlanmıyordum. Ama sesimi çıkaramdım. "Seni iyi gördük ya sorun değil. Bizde alır geliriz şimdi." Tamam diyip yemeğime döndüm. Az sonra onlarda yemeklerini alıp bize katıldılar. Sohbet ederek ve gülüşerek yemek yedik. Az sonra Güney iyi akşamlar diyerek yanımızdan ayrıldı. Teşekkür edecektim ama Gayeler yanlış anlar diye düşündüğüm için ses etmedim. Ama ilk fırsatta ona teşekkür etmeyi aklımın bir köşesine not ettim. Güneyden biraz sonra bizde kalkarak yola çıktık. Yetimhaneye hem Gayeyi bırakıp hemde yarın giyeceklerimi alıp oradan da eve geçtik.

GüneyDoğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin