İzel || Asker-Asker ||

5.bölüm~Hisler

Hellooooooğğğğ ben geldimmmmm. Umarım her şeyiniz yerli yerindedir. Mutlu,huzurlu,güzel bir hayatın sizlerle olması dileğiyle...

Önceki hesabım kapandığı için buradan devam ediyoruz fakat izlenme ve oy sayıları önceki hesapta daha yüksekti. Acaba kitabı yada hesabımı bulamadılar:( neyseeee her şey hallolur can sıkmaya gerek yok. Dahada uzatmamak adına hemen bölüme geçelimmm. İyi okumalarr...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Huzurlu ve mutlu bir izin günü ve bu izni sonuna kadar kullanan bir adet yüzbaşı izle Aktaç. İzin gününü nasıl mı değerlendiriyorum?tabii ki de uyuyarak. Huzurlu ve sıcak yatağımda üstümdeki kedicikli pijamamla yatarken dünyanın en huzurlu insanı benmişim gibi hissediyordum. Tabii bu huzurumun da bir sınırı vardı ve bu sınır kapımız şiddetle çalmasıyoa sona erdiğini gösteriyordu.

Allah aşkına gece gece kim bu densiz. Ağalaarr, tez vakit kellesini alın bu kâfirin.

İçimdeki Hürremle karışık Sultan Süleyman'ı susturarak yatağımdan kalkmıştım. Cidden kimdi bu? Sert adımlarımla kapıyı açtım. Açmaz olaydım.

Asafımmm gelmiişş

Senin bu Asaf aşkın öldürecek beni.

Asıl senin bu Asaf nefretin beni öldürecek. Neyini sevmiyorsun be dalyan gibi adam. Maşallah kurban olduğuma.

Sus artık arsız şey.

Görüntü muazzamdı; 1 adet dalyan gibi Asaf, Asaf'ın sol kolundan destek alan bir adet Feyyaz, sağ kolundan destek alan Kağan ve yerde yatan Doğan'ın bacaklarından sürüyen Sertaç.

Karşımdaki beşliye dehşet içinde bakıyordum.

"Ne oldu size?"şaşkınlıkla söyledim şeyi Sertaç cevap verdi."Feyyaz abiye Sema rüzgarı esti komutanım."

"Ne?"

"İzel geç içeriye anlatıcam." Kenara çekilerek yol verdim. Asaf sertçe Feyyaz'ı koltuğa attı. Feyyaz" Semaa. Semaaa" diyerek sayıklıyordu.

Asaf, Feyyaz'ı bıraktıktan sonra bana döndü. Konuşmasına izin vermeden sorumu yönelttim" noluyo burda anlat artık" Asaf bıkkın bir tavırla "banyonu kullanmamızda bir sakınca varmı?" Dediğinde sorumu sonraya saklama kararı aldım.

"Yok" onayımla beraber Feyyaz'ı tekrar sırtlayarak banyoya götürdü. Asaf'dan cevap alamayınca Sertaç'a döndüm." Sen anlat bari"

"Komutanım Feyyaz abiyle Sema yenge kavga etmişler" kolunun altındaki Kağan'ın başına vurarak devam etti"bu salaklarda bunu götürüp içirmişler. Feyyaz abi içtikçe bunlar içmiş en son yoldan topluyoduk."

"Asaf komutana ne oldu?"

"Onun kuyruk acısı farklı komutanım. Sabah ki kadını biliyosunuz zaten. O olayın üzerine bu olay gelince baya sinirlendi."

"Anladım. Ozaman sende Kağan'ı al ayıltın şu ayyaşları."

"Emredersiniz komutanım." Arkamı dönüp mutfağa gittim. Sert bir kahvenin çözemeyeceği hiçbirşey yoktu.

Sabahki kadın yine aklıma gelmişti. Kimdi o çakma sarışın?

Kim olduğunu bilmem ama Asaf'ımın yanında fazla dolaşırsa o platin saçlarını kopartırım.

Sana ne oluyo be. Otur oturduğun yerde.

Kahvelerle içeriye geçtiğimde hepsi koltukta oturuyordu. "Zahmet oldu komutanım" diyen Doğan ayılmıştı.