DUYURU!
Lütfen site dili ingilizce iken okuyunuz! (Yoksa kelimeler yanlış görünüyor.)
Eğer devamının gelmesini istiyorsanız, bu kitabı paylaşın. (Pinterest olur, Whatsapp olur, her yerde.)
Ayrıca Julie'yi hangi ünlüyü düşünerek okumanız gerektiği de aşağıda:
Annalise Basso
Annem bağırdı:
"Hadi, geç kalacağız! Önden, Percy!" Percy koşarak duvardan geçti.
"Hadi, Fred! Sıra sende." Fred yüzünü buruşturdu:
"Ben Fred değilim, George'um! Sen nasıl bir annesin, daha adlarımızı bile bilmiyorsun!"
"Off, kusura bakma George, geç hadi!" Fred koştu ve duvardan geçmeden önce annemin yanına geldi:
"Şaka yaptım, ben Fred'im!" Ardından George geçti. Daha sonra yanımıza bir çocuğun geldiğini fark ettik. Bu çocuğun dağınık, kuzgun karası saçları, yuvarlak bir gözlüğü ve yemyeşil, parlak gözleri vardı. Anneme sordu:
"Pardon, peron Dokuz Üç Çeyrek'e nasıl geçiliyor?"
"Aa, sen yenisin galiba! Ron ve Julie de bu sene 1. sınıfa başlıyor. Çok kolay: tek yapman gereken, 9 ve 10. peronların arasındaki duvardan geçmek. Merak etme, koşarak gidersen korkunu daha kolay atlatırsın." Sonra Ron'a döndü:
"Sıra sende Ron, ve sonra da Julie. Hadi, koşarak!"
Ron ve ben de koşarak geçtik. Annem ve Ginny de arkamızdan geldi. Ginny yine mızmızlanıyordu:
"Anne, ben de gitmek istiyorum!"
"Yapma ama Ginny, az kaldı!"
"1 yıl! Hiç de az değil!"
Onlar böyle tartışırken biz Hogwarts Express'e bindik. Her yer doluydu, bir tek perona girmeden önce gördüğümüz çocuğun olduğu yer boştu. Ron izin aldı:
"Affedersin, her yer dolu da... buraya oturabilir miyiz?"
"Tabii, gelebilirsiniz."
İkimiz de onun karşısına oturduk. Oturduktan sonra bavulumdan Hogwarts: Bir Tarih kitabımı çıkarıp okumaya başladım. Kısa bir süre Ron:
"Merhaba, ben Ron, Ron Weasley. Bu da kardeşim Julie Weasley. Ya sen, sen kimsin?"
"Harry, Harry Potter." Ron'un gözleri kocaman açıldı:
"Gerçekmiş demek..."
"Ne?"
"Şeyy... yara izi!"
"Ah, evet!" dedi Harry ve alnındaki saçlarını kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weasley & Potter (Harry Potter)
FanfictionJulie Weasley'in dilinden bir Hayran Kurgu kitabı. "Dağınık, kuzgun karası saçlı, yemyeşil, parlak gözlü bir çocuk bir gün hayatıma girdi ve hayatım artık hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Ve olmayacak da..."