Uyandığımda doğrulup etrafıma baktım. En son Esrar Dairesi'ne girmiştik, ama şu an bulunduğum yerde oradan eser yoktu. Burası, Hastane Kanadı'ydı. Kimse yoktu.
"Madam Pomfrey!"
"Miss Weasley, uyandınız mı?"
"Madam Pomfrey, lütfen söyleyin, diğerleri nerede?"
"Ah, merak etme tatlım, o iş çoktan halloldu."
"Nasıl yani? Biz - biz en son Esrar Dairesi'ndeydik, Ölüm Yiyenler, Kehanet - Kehanet'i almaya çalışıyorlardı!"
"Biliyorum, sakin ol, o şeyi alamadılar. Şu an hepsi Azkaban'da, layığını buldular. Diğerleri de güvendeler, birkaç sıyırıkla atlattılar, önemli olan senin durumun."
"Nasıl yani? Ama Madam Pomfrey, hâlâ anlamıyorum. Esrar Dairesi'nde - bayılmıştım. Bir an görüm karardı ve - ve ne olduğunu hatırlamıyorum."
"Biz de şu an onu anlamaya çalışıyoruz, tatlım. Senin dinlenmen gerekiyor. Diğerleri de oradalar, iyiler, merak etme. Ölüm Yiyen'leri atlattınız ve hepiniz yeniden güvendesiniz, Hogwarts'ta. Hadi, al bakalım şu iksiri!" dedi Madam Pomfrey ve "Uyku İksiri" yazan bir kutudan bir kaşık iksir doldurup bana içirdi. Şimdi tekrar gözlerim kapanıyordu.
***
"Julie uyandı mı?"
"Hâlâ dinleniyor."
"Onu görebilir miyim?"
"Biraz daha dinlenmesi gerekiyor. Eğer uyanırsa, size haber veririm, Mr Potter."
"En azından bir defa baksam, nasıl olduğunu merak ediyorum. Söz veriyorum, ses çıkarmam."
"Peki, ama sadece bir defa!"
Harry'nin başı, duvarın kenarından göründü. Madam Pomfrey de arkasından geliyordu.
"Miss Weasley, sizin dinleniyor olmanız gerekiyordu!" dedi Madam Pomfrey.
"Julie, iyi misin?" dedi Harry ve yanımdaki sandalyeye oturup elimi ellerinin arasına aldı.
"Merak etmeyin, Madam Pomfrey, ben iyiyim. Sadece biraz başım ağrıyor."
"Peki, ne zaman uyandın?"
"Az önce, Harry kapıdan içeri girerken."
"Hmm, başının ağrısı için ne yapabiliriz, bir bakalım. Tahlil sonuçların açıklanana kadar dinlenmelisin, tatlım. Bunun için de sana Uyku İksiri vereceğiz, daha derin bir uykuya dalabilmen için."
"Peki, Madam Pomfrey."
"Mr Potter, siz de dışarı çıksanız iyi olur. Miss Weasley'nin dinlenmesi gerekiyor."
"Peki, Madam Pomfrey." dedi Harry ve oturduğu yerden kalkıp bana son bir kez daha baktı. Sonra da duvarın arkasında gözden kayboldu.
***
Tekrar gözlerimi açtığımda, Madam Pomfrey masanın başında bir kağıda bakıyordu. Yüzündeki ifade çok ciddiydi.
"Cık, cık, cık," dedi başını iki yana sallayarak.
"Madam Pomfrey?" dedim endişeyle ona bakarak. "Bir sorun mu var?"
"Miss Weasley, siz ne zaman uyandınız?"
"Sonuçlarım açıklanmış, sanırım."
"Evet, tatlım. İşte burada, sanırım senin görmen gerekiyor." dedi Madam Pomfrey ve kağıdı bana verdi.
Kağıtta ne varsa hepsini geçtim, benim için önemli olan sonucumdu. Sonunda gözlerim sonucu buldu ve saatlerdir süren merakım artık söndü. Birkaç haftadır bir astım hastasıydım. Bu öksürükler, nefes daralmaları, hepsi bunun belirtileriydi. Çocukluktan başlayan astım türünden bir astım hastasıydım. Rapora göre bunun tedavisi, sprey ilaç kullanmaktı.
"Evet, sonucunu gördün. Sana bir sprey vereceğim, öksürdüğünde veya nefesin hırıltılı çıktığında ya da nefesin daraldığında, bu spreyi ağzından içeri sıkacaksın. Eğer kendini iyi hissediyorsan, gidebilirsin, canım." dedi Madam Pomfrey ve spreyi bana verdi.
***
"Julie, nasılsın?"
Harry ileride, koridorun başından bana doğru koşuyordu.
"İyiyim..."
"Hey, o elindeki de ne?"
"Şey, sonuçlar açıklandı da..."
"Eee?"
"Bu elimdeki - bu elimdeki bir Astım Spreyi."
"nE?"
"Evet, kalıcı, çocukluktan başlayan astım."
"Şimdi sen, bunu mu kullanacaksın?"
"Öksürdüğümde ya da nefesim daraldığında, evet. Sen şimdi bana orada olanları bir anlat bakalım."
"Esrar Dairesi mi?" dedi fısıltıyla.
Başımı "Evet" anlamında salladım ve bir banka oturduk, o da bana her şeyi anlattı. Benden sonra kehanetlerle dolu bir odaya girmişler ve hem Harry'nin, hem de Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in isminin yazılı olduğu bir kehanet bulmuşlar. Harry ona dokunduğunda Lucius Malfoy onu istemiş ve o da vermemiş. Sadece onu oraya getirmek için Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen Harry'nin zihnine girmiş. Profesör Snape bunu anlamış, ve Yoldaşlık'a, Dumbledore'a haber vermiş. Etrafları Ölüm Yiyen'lerle doluymuş ve Harry Mr Malfoy'u oyalarken diğerleri de asalarıyla rafları kırmışlar. O kargaşanın içinde birbirlerinden ayrılıp savaşmışlar, bensiz. Hermione'ye mor bir büyü isabet etmiş ve bayılmış. Neville'in ağzı, yüzü kanamış, asası kırılmış. Luna'nın bi şeyi yokmuş, birkaç sıyırıkla atlatmış. Ron'a bir beyin dolanmış ve birazz, delirmiş gibi bir şey işte. Harry'yi bir kere Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen kontrol altına almış, bir de birkaç sıyırığı varmış. Ginny'nin de bacağı kırılmış. Daha sonra zaten Yoldaşlık içeri girmiş ve sıkı bir düelloya girişmişler. Bu düello sonucunda...
"S-sirius, ö-öldü..."
"N-ne? S-s-sirius mu? Ö-öldü mü?"
Başımı Harry'nin omzuna koyarak ağladım.
"Evet," dedi o da ağlayarak.
"Böyle işte, Voldemort-" (irkildim) "Voldemort ve Dumbledore düello etti ve Dumbledore'un kazanmasına bile vakit kalmadan Voldemort-" (çok hafifçe titredim) "Lütfen ama, alışmalısın! Voldemort-" (bu sefer irkilmedim) "Kaçtı. Kehanet de kırıldı, Neville'e bir büyü denk gelince kırılmış."
***
Arkadaşlar, biliyorum, ismim Julie Weasley, her bölümün altında da Julie Weasley olarak tanıtıyorum kendimi, ama ben Julie değilim, bunu bilmenizi istiyorum. Benim kalbim gerçekte Harry'ye değil, ondan da daha cesur, daha iyi kalpli birine ait. Gerçekte Harry'den hoşlanmıyorum, bunu bilmenizi istiyorum. Sadece, eğer Harry Potter âleminde yaşasaydım Harry'den hoşlanırdım. Ama benim kalbim bir başkasında...
İyi günler,
Julie M. Weasley,
Hogwarts Öğrencisi,
Potterhead'ler Birliği Başkanı,
Potterhead,
Muggle dilinde: "Heri Pootur Hayranı"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weasley & Potter (Harry Potter)
FanfictionJulie Weasley'in dilinden bir Hayran Kurgu kitabı. "Dağınık, kuzgun karası saçlı, yemyeşil, parlak gözlü bir çocuk bir gün hayatıma girdi ve hayatım artık hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Ve olmayacak da..."