Dumbledore'un Ordusu, noel heyecanı içindeydi. İhtiyaç Odası'nı süslemiş, hatta biraz abartıp "NİCE HARRY'YLİ NOEL'LER" yazıp asmışlardı. Dobby, tavana Ökseotları asmıştı. Bugün herkesin neşesi yerindeydi. Luna onların Hımhım'larla dolu olduğunu söylüyordu. Ne garip kız şu Luna? Bugün Engelleme Büyüleri ve Sersemletme'yi çalışıyorduk. Ortalık "İmpedimenta!" sesleriyle kaynıyordu. Harry gerçekten bize çok iyi öğretmenlik yapıyordu. Hatta onun sayesinde Neville tanınmayacak kadar iyileşmişti. Harry bize:
"Bayağı iyi olmaya başladınız. Tatilden sonra daha büyük şeyler yapabiliriz. Hatta belki, Patronus bile yapabiliriz!"
*Toplantı bitince*
Toplantı bitti. Herkes çıkmıştı. Bir tek ben kalmıştım, bir de Harry. Diğerlerini uğurluyordu. Karşısına geçtim:
"Harry, sen çok iyi bir öğretmensin. Herkes şuan dediğin gibi Patronus bile yapabilecek durumda!"
"Öyle mi dersin?"
"Evet. Bence Noel'den sonra Patronus yapmaya başlamalıyız."
"Doğru söylüyorsun."
Daha sonra tam bir Ökseotu'nun altında olduğumuzu fark ettim. Söylenene göre o gün bugündür, yeni bir yıla girerken ökse otu altında öpüşmek uğur, şans, mutluluk ve şükran simgesiydi. Giderek ona yaklaşıyordum, elimde olmadan... Ökseotu'nu işaret ederek:
"Ökseotu!" dedim. O da devam etti:
"Evet, ama büyük ihtimalle Hımhım kaynıyordur."
İkimiz de güldük. Artık ona yeterince yaklaşmıştım ve o da sanki bana yaklaşıyordu. En sonunda itiraf ettim:
"Harry, ben... senden çok hoşlanıyorum."
"Peki, ama neden?"
"İnan bana seçilmiş kişi olduğun için değil. Ama seni gerçekten seviyorum. İlk yıl seni Express'te gördüğümden beri... ama o zaman ne olduğunu bilmiyordum. Sadece içimden senin ne kadar mütevazı, iyi kalpli ve temiz ruhlu biri olduğunu söyleyip duruyordum. Senden çok hoşlanıyorum, Harry!"
Bir şey demedi, ama artık bana fazlasıyla yakındı.
En sonunda onu öptüm, ve o da karşılık verdi... hiçbir şey demeden... ama içinde mutluluğu sezebiliyordum... evet, o da beni seviyordu... ve ben de onu seviyordum: yıllardır...
*Harry'nin Dilinden*
İnanamıyordum! Yıllardır beklediğim şey olmuştu!!! Harika bir duyguydu!
Sonunda ayrıldık. Ve ben de itiraf ettim:
"Ben de..."
Sonra, tek kelime bile etmeden gülümseyerek çıktı. Ben de ortalığı toparlayıp çıktım. Ortak salonda Ron ve Hermione oturuyorlardı. Hermione mutlu olduğumu fark etti ve sordu:
"Ne oldu Harry? Bu mutluluğunu neye borçluyuz?
"Birşey yok."
Sonra Julie Ortak Salon'a girdi ve bana gülümseyip kızardı.
"Yatıyor musun julie? Bekle, ben de geleyim. Siz de geç olmadan yatın. İyi geceler." dedi Hermione.
"Peki, İyi geceler." dedim.
"İyi geceler." dedi Ron.
Geç olmadan biz de yattık.
Mutluydum. Bu gün tam istediğim gibi geçmişti: HARİKA!
Arkadaşlar, bunların devamı harika geçecek. Ayrıca bu bölüme kadar biraz sıkıcıydı çünkü ben GERÇEK bir Potterhead olarak kişilerin karakterlerini bozmadan yazıyorum. Ve ayrıca biraz kitaptan alıntı olarak da alıyorum ama bence yine de iyi oluyor. Bu bölümün şarkısını da mutlaka dinleyin!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weasley & Potter (Harry Potter)
FanficJulie Weasley'in dilinden bir Hayran Kurgu kitabı. "Dağınık, kuzgun karası saçlı, yemyeşil, parlak gözlü bir çocuk bir gün hayatıma girdi ve hayatım artık hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Ve olmayacak da..."