🌸
Hayattan kaçıp kurtulmak istediğiniz anlar vardır. O zamanlarda alın yanınıza Ahu'yu dilediğiniz dünyalarda eğlenin ama günün sonunda onu bana geri getirmeyi de unutmayın.
🌸
İyi okumalar <3
💃🏼
"Hiç mi utanmadın ya gözümün içine baka baka yalan söylemeye. İnsanın yüzü kızarır biraz ya"
Karşımda put gibi dikilmiş hiçbir şey demiyordu, zaten ne diyecekti ki. Onun o yılan dili yalan dışında bir şeyler söyleyebilir miydi?
"Noldu, alışık değil misin doğruları söylemeye? Ya ben o gün o haldeyken güvendim sana yetmedi her gün mesaj attım ya. Aklım almıyor. Naptın okuyup okuyup güldün mü bana?"
"Cevap versene!"
Bana cevap vermediği her saniye onu geriye itiyor cevap vermesini sağlamaya çalışıyordum, yere diktiği bakışları bana çevrilsin bir şey söylesin istiyordum. Aptallığımı yüzüme vursun istiyordum, en azından bunu yapsın. Ben ona vurmaya başlayınca arkadaşlarından biri kolumu havada tutup engelledi beni.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun, çekil şurdan be. Almiyim seni de ayağımın altına."
Arkadaşı söylediklerime gülüp kolumu daha çok sıkmıştı, Yağız ise hiçbir tepki vermiyordu. Yalancı olduğu kadar arkadaşının arkasına saklanacak kadar korkaktı da belli ki. Madem arkadaşı belasını arıyordu o zaman selasını okuma vakti gelmiş demektir.
"Ben uyarımı yaptım ama dimi, illa çirkinleştireceksiniz beni."
Kolumu tutan elini tüm gücümle ısırdıktan sonra onun bağırmasına aldırmadan kolunu bırakmadan kendime çektim ve kafamı yüzüne gömdüm. Keşke yapmasaydım diye saniyeler içinde pişman olsam bile artık çok geçti, çocuğun burnu ve benim güzel kafam muhtemelen kırılmıştı.
"Kızım!"
Annemi unutmuş olamazdım değil mi? Annem şaşkın ve endişeli bakışlarıyla bana koşarken kafamı gömdüğüm çocuk da yerde burnunu tutuyordu. Yağız salağı da onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Yavrum ne oldu böyle? Bir şey mi yaptılar sana?"
"Şikayetçi olcam kızım senden, hapishanede çürütücem seni"
Bu kız annesine cevap mı versin yerdeki çöple mi ilgilensin şimdi? Bu kız ne yapsın?
Çöpün yanındaki böcek ayağa kalkıp bana doğru geldiğinde geri çekildim. Yüzündeki ifadeden ne düşündüğünü anlayamıyordum ama şaşkın olduğu belliydi."Ahu..."
"Ne var lan ne Ahu, açıklaman varsa söyle yoksa siktir git."
"Kızım! O nasıl laf"
Annemin yanımda olduğunu unutup küfür etmiştim ve şimdi mahcup olmuş bakışlarımı ona yolluyordum, ağzımı kıpırdatarak özür diledim. Annem tekrar konuşacakken güvenliklerle beraber polis gelmişti ve sanırım suçlu olan bendim.
"Bu kız polis bey, bana bu kız saldırdı. Şikayetçiyim."
"Asıl ben şikayetçiyim, kolumu sıkan ve ilk şiddet uygulayan sendin"
Sinirden sarı çocuğun üzerine yürüdüğümde polisler bana engel olmuştu. Kolumdan tuttuklarında yapacak bir şeyim kalmamıştı. Annem de polislere benim haklı olduğumu ve masum olduğumu anlatmaya çalışıyordu. Fayda etmeyeceğini anlayınca onlarla konuşmayı bırakıp telefonuna sarılmıştı. Muhtemelen babamı arıyordu. Yanımda bir polis öbür yanımda Yağız duruyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORALTANLAR
Teen FictionAhu, yurtta sıradan bir gün geçirirken aldığı telefonla hayatının en büyük şokunu yaşar: 'Hadi ama, her şey yolunda!' dediği bir hayat, aslında tamamen yanlış bir hayattır. Doğum esnasında karışmış, yıllardır başka birinin hayatını yaşamaktadır. Ü...