Bölüm 32

12.5K 329 94
                                    

    Yorum yaptığınız için teşekkür ederim çok mutlu oluyorum gördükçe ⛄️

İyi okumalar





    Beni asansöre doğru sürüklerken sorduğum soruya cevap dahi vermemişti onun gözünde nasıl biri olduğumun bir önemi yoktu o baba denilecek adam beni bu adama bir sürü borcunu ödeyemedi diye sattıysa bu onun sorunuydu benim değil bu yüzden artık boyun eğmeyecektim bu zamana kadar sustuysam annem ve ablalarım için susmuştum ama artık annem yoktu ve o şerefsiz cezasını çekmeliydi onun hatalarının bedelini attık ben ödememeliydim.

"Yürü!"

Çekiştirmeye devam ettiği kolumu iyiden iyiye daha da çok acıtıyordu. Beni asansöre soktu ve ardından 23. Kata yani bizim kaldığımız kata bastı o anda aklıma gelen şeylerle titremeye başlamıştım ama güçlü olmalıydım ne yapacaksa yapsın yılmamalıydım birden asansörün duvarlarına vurmaya başlayınca köşeye sindim.

"Lanet olsun orospu çocuğu!"

Tuğkandan bahsettiği kesindi onu tanınmayacak hale getirmesine rağmen siniri geçmemişti. Aniden boğazıma saldırmasıyla elini tuttum.

"Sana dokundu mu söyle!"

Boğazımı bırakması için elini tutarken ateş çıkaran mavi gözlerine bakıyordum asansörün açılmasıyla boğazımı bırakıp bileğimden tuttu ve beni odanın içine doğru savurdu.

"Asya noluyor?"

Bilge ablamın başında yemek yediren Şule ablam ayağa kalkmıştı onu elimle durdurdum salonun ortasında duran Atalay'a bakıyordu.

"Buradan çıkmayı dene bak sana neler yaşatıyorum. ANLADIN MI BENİ?"

Atalay'ın bağırarak konuşmasına sadece nefretle bakıyordum üzerime doğru yürüdüğünde ilk kez geriye gitmemiştim.

"Anladın değil mi?"

Yüzümü yüzüne yaklaştırıp gözlerinin içine baktım.

"Senden korkmuyorum."

Sözümün üzerine derin derin nefes almaya başladığını gördüm göğüsü hızla kalkıp iniyordu alnındaki damarlar belli olmaya başlamış yüzü kızarmıştı.

Bağırarak sağa sola sallaşmaya eşyaları devirip kırmaya başladığında arkamı dönüp kulaklarımı kapatmıştım Şule ablam Bilge ablamın yanına oturmuş korkmaması için sarılıyordu.

"Asya beni delirtiyorsun!"

Beni omzumdan kendine çevirdiğinde hava duran eline ardından yüzüne bakmıştım.

"Vur hadi!"

Olduğu yerde sallanıp ardından yavaşça tek dizinin üzerine çoktu çökerken sıkıca tuttuğu omzumu sıkarak düşmemek için bende destek almıştı hızla kendimi geriye doğru çekip ona nefretle baktım.

"Senden korkmuyorum!"

  Beni tuttuğu elini yere koymuş diğerini ise cebine sokup telefonunu çıkartmaya çalışıyordu ona doğru yaklaşıp aşağı doğru eğildim o anda bana bakmıştı.

"Kardeşini o hale getiren, insanları acımadan öldürür tabi."

Ardından doğrulup yerden bile kalkmaya gücü olmayan insan dışı varlığa baktım.

"Sen insan olamazsın."

Cebinden çıkardığı telefonu bana uzattığı anda hâlâ yüzüne bakıyordum.

"Doğanı ara."

Demin etrafı yakıp yıkan şimdi konuşmakta zorlanıyordu.

"Tabi seni götüren yanında olan kardeşini öldüresiye dövdün şimdi düşmanından yardım istiyorsun. Yazık."

Ateşin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin