Çantamı toplarken attığım imzayı kontrol ettim. Bu kadar güzel geçmesini beklemediğim ilk staj gününde babamların parmağının olduğunu tahmin edebiliyordum. Elimiz kolumuz gerçekten çok uzundu ve adliye stajım gerçekten hafifti. Savcının yanında oturmuş, boş konuşmamak için bana soru sormadığı sürece çenemi kapalı tutmuş ve kahve içmiştim.
Belki ilk gün diye de olabilirdi ama hafif ve eğlenceli gelmişti.
"İyi akşamlar." dedim gülümseyerek savcıya.
Savcı, kırklı yaşlarının muhtemelen üstünde uzun boylu yapılı bir adamdı. Ben şişman ve kısa bir şey beklemiştim sanırım ama adam gerçekten dilf gibiydi. Bana çok sıcak davranmıştı. Normalde adliyede duramıyormuş işlerden ancak bugün durması gerekmiş. Bunu ondan değil, bir başka avukattan öğrenmiştim.
Adliyenin asıl çalışanları iyiydi ancak dışarıdan gelen avukatlar biraz fazla kaba davranıyordu. Bu saçmalıktı, ilk gün diye bir şey yapmamıştım ama ben yine de. Hem stajımı da kötü etkilemek istemiyordum.
Adliyeden çıktığımda abimi, Baran'ı, babamı ve annemi karşımda görünce şaşkınlıkla duraksadım ama hemen ardından kocaman bir gülümseme peyda oldu yüzümde.
"Siz nereden çıktınız?!" dedim heyecanla gülerken.
"Nasıldı nasıldı?! İlk iş gününde seni yalnız bırakmak istemedik." dedi annem bana sarılırken.
"Yaa!" hepsiyle tek tek sarılırken abim ardı ardına sorular soruyordu. Baran'ın yüzüne bakıp kollarımı boynuna doladığımda parmak uçlarıyla belimi okşadı.
"Sertaç burada mı?"
"Sertaç kim abi?"
"Esin?"
"Abi o kim."
"Esin de mi hukuk okumuştu?" dedi Baran kaşlarını kaldırarak.
"Onlar kim be?"
"Bizim liseden."
"Ha görmedim. Yani isimlerini hatırlayamadım daha doğrusu."
"E şimdi babacığım bu staj her gün mü oluyor?"
"Ya biraz karışık. Bazen sadece imza atmaya gelirsin dediler."
O sırada savcı dışarı çıktığında babamı görünce bize yaklaştı. İkisi kısa bir sohbete girdiğinde ben annemin koluna girmiş arabaya doğru yürüyordum.
"İş yerindekiler nasıl?"
"İyiler bence! Bir tane çalışan var çaycı Sultan Abla. Çok tatlı kadın yemin ederim yanaklarımı sıktı durdu. Sen ne yakışıklı çocuksun buradakilerin hepsinin suratı mahkeme gibi dedi."
"Ay diyecek tabii ben doğurdum! Annesinin bir tanesi."
Annem sıkı sıkı beni öperken ben de öptüm ve arabaya bindim. Babam sürücü koltuğunda annem yanındaydı. Baran abimle benim ortama oturmuştu. Elimi kemer kısmından geçirip başımı omzuna yasladım. Gerildi ama kolunu bana sardı. Aile içinde basit temaslarımız bile eskiye göre aynı olsa bile daha riskli hissettiriyordu.
"Nereye gidiyoruz?" dedim yolu izlerken.
"Yemeğe çıkaralım dedik seni. Malum paşamın ilk iş günü, kıyafetten öteden beriden ilk kez başka bir şeye odaklanıyor ya."
"Kes be! Kıskanç!"
Abim Baran'ın arkasından elini uzatıp ensemi tuttu ve sıktı. Canım acıdığı için bağırıp tırnaklarımı yanağına geçirdim. Çok çizmeye kıyamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende (bxb)
Teen FictionYıllardır beni kardeşi yerine koymuş bir adamda takılı kalacak kadar aşıktım. NOT: Hikaye eşcinsel evliliklerin gerçekleşebildiği bir zaman diliminde geçmektedir.