Hastanenin oto parkından hastaneye doğru yürürken Baran'ın elini sımsıkı tutuyordum. Onun yüzünü tekrar görüp o ana dönmek benim için biraz korkunçtu ama onu o kadar hastaneye götürdükten sonra uğramamak çok büyük ayıp olurdu. Ki kendisi beni görmek istediğini söylemişti.
Ondan Baran'la olan ilişkimi saklamak istemiyordum. Kimseden saklamayacaktım orası ayrı ama zaten evleneceğim adamı ha bugün öğrenmişti ha yarın. O yüzden elini bırakmaya niyetim yoktu.
İçeri girdikten sonra odasının kapısına gelince içeriden çıkan Kardelen'le üçümüz de duraksadık. Kardelen beni görür görmez gülümsedi. Gözü ellerimize kaydığında yüzünde beliren şaşkınlığı resmen hissetmiştim. Çabucak bozuntuya vermeden tekrar yüzüme baktı. Biraz canı sıkılmış duruyordu ama aynı zamanda mutlu bir ilişkisi olduğu söylendiğinden çok da umursamamış gibiydi.
"Hoş geldin!" dedi sadece bana konuşarak.
"Hoş buldum." deyip gülümsedim.
"Kırmadığın için teşekkür ederim ne iyi ettin de geldin."
"Hiç sorun değil, uyuyor mu?"
"Yok yok siz geçin."
Kapıdan bize yol verdiğinde içeriye girmeden onu gördüm. Sırtüstü uzanıyordu. Eli karnında gözleri camdaydı. Onu öyle görünce üzüldüm.
Bizim konuşmamızı duyunca başını hızlıca çevirip baktı bana. Yüzündeki gülümsemenin mahçup bir eda olduğunu anlayabiliyordum.
"Hoş geldin." Sonra Baran'ı fark etti. Gözü üzerimizde dolaşıp Baran'ın sanki daha da sıkı tutmaya başladığı ellerimizde durunca afallamıştı. "Hoş geldiniz." dedi düz bir sesle.
"Hoş bulduk." deyip gülümsedim.
İkimiz içeriye girerken Kardelen kapıyı kapatmıştı. Etraf sessizleşmişti sanki birden.
"Çok geçmiş olsun." dedim içten bir endişeyle.
Yarım bir gülüş eşliğinde başını eğdi.
"Sağ olasın. Senin sayende geçip gitmiş anlaşılan.""Geçmiş olsun." dedi Baran da.
"Sağ olasın." dedi Yusuf, yine samimi bir sesle.
Ayakta kalmamak için yanındaki koltuğa Baran'la birlikte oturduk.
"Nasıl hissediyorsun kendini?" dedim.
"İyi Allah'a şükür ya. Ne diyeyim ki? Sen beni bulmasan annemle kardeşimi ne halde bırakırdım onu düşünüyorum sadece."
Yutkundum.
"Ama buldum. Kötü şeyler düşünme tamam mı? En kısa sürede iyileşeceğini biliyorum.""Sana gerçekten nasıl teşekkür etmeliyim bilmiyorum. Can borcum var benim sana artık." dedi. Saçları onu hatırladığımdan daha fazla uzamıştı ve yüzü daha beyaz duruyordu.
"Öyle söyleme ben yapılması gerekeni yaptım sadece. Daha çok ömrün varmış demek ki de ben çıktım karşına. Uzun, hayırlı bir ömrün olsun inşallah." deyip boşta duran elimle bacağımı sıktım.
Etrafa bakındı.
"Kardelen'i gördünüz mü?""Dışarı çıkıyordu." dedim. "Neden bir şeye mi ihtiyacın var? Ben alıp geleyim?"
"Babam seninle konuşmak istiyordu. Çok kez tembihledi gelirse haberim olsun diye. Az önce buradaydı da şimdi nerede bilmiyorum."
"Ben çağırayım mı?" deyip ayağa kalkacaktım ki Baran nazik bir şekilde kolumu tuttu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende (bxb)
Novela JuvenilYıllardır beni kardeşi yerine koymuş bir adamda takılı kalacak kadar aşıktım. NOT: Hikaye eşcinsel evliliklerin gerçekleşebildiği bir zaman diliminde geçmektedir.