Kör Kuyu 🤷

Nil

Ayaklarım beni plajın merdivenlerinden aşağıya sürükledi. Gözlerime dolan yaşlarla nasıl yürüdüm sorusuna cevabım yoktu. Bildiğim ve yaşamayı istediğim aşk hayalimi söndüren Mestan'ın dudakları olmuştu. Telefonuma damlayan yaşlarla sağa doğru yürüdüm. Çocukken burada babaannem inek otlatmaya gelirdi. Aşağıya bakmaya korkardım. Babaannemin öküzü uçurumdan düşmüştü. O günden beri kayalıklar bana ölümü hatırlatmak için fazla sivri gözüküyordu.

Mor çiçeklere konan arılar çimenlik alanına canlılık belirtisi veren yegane hayvanlar olarak kalmıştı. Adım başında açan sarı renkte çiçekler çocukluğumun tablosunda kaldı. İnekler, papatya yiyor diye anneme parmağımla gösteren sarı saçlı kızın anıları artık geçmişin treninde kayboldu.
Yolumun üstünde zeytin fidanları vardı. Dört zeytin fidanı dışında bolca çöp vardı. Bira şişeleri dışında on adım sonrasında gördüğüm çadır beni alarm sistemlere bağladı. Yabancılar olabilirdi. Doğru yerde olmadığım için koşar adımlarla çimenlik alandan ayrıldım. Merdivenlerin sonunda kumsal başlıyordu. Kimse henüz şezlong kavgası yapmadı.

Öğleye yakın kalabalık gruplar denize yüzmek için gelirdi. İlk sosyal tesisten bol miktarda lağım kokusu yayılırdı. Yine değişim yoktu ve burnumu kapattım. İkinci tesis ise sürekli mandal boyama yapardı. Kuma uzanan yolda sıralı şekilde boyanmış pembe, yeşil, kırmızı taşlara bakmadım. Her yaz bir benzer şekilde sunumlar bana farklı gelmezdi. Üçüncü mekan elit insanların takıldığı barla müşterilerini bekliyordu. Bodrum'da olduğunuzu burada hissetmek mümkündü.  Perdeler, organizasyon ekibi, süslü salıncak ve mangal kokusuyla beş yıldızlı otelin yanında ben sönük bir yıldız olarak geçtim. Gece canlı müzik. Ve gündüz dj olurdu.

Dere ıslah çalışmaları nedeniyledir artık akmıyor pek. Dizi çekimi için kullanılan eve baktım. Beyaz villanın önünde insanlar dizinin oyuncuları için kuyruk olmuştu. Hepsi Vedat ve Tahir adlı dizi karakterini oynayan oyuncular için gelmişti kumsala. O  günlerde kuzenim, telefonum iyi çekmiyor diye üzülmüştü. Ben hiç villanın önüne gelmedim. Dizi çekimini kuzenim sayesinde öğrenmiştim. Plajın belediyeye ayrılan bölümünün önünde siyah beyaz kedi oyun oynuyordu.

Siyah kumun üstünde martı ailesini gördüm. Onlara doğru her adım beni sevindirirdi. Martı ailesi ürkek olup uçtu denize. Denizin beyaz köpükleri çektiğim hayal kırıklığına terapist olacaktı. Elime aldığım büyük ve gri düz taşı denize attım.
- Mestan'ın öptüğü kızlardan biri olmak istemiyordum. Başıma gelenleri hak etmedim.
Dalgalar sakinleşmek istemiyordu. Sesime ses oldu çokça deniz.
- Sevgilim dedi Hilmicem. Mersin'de gemi işi bitince güle güle dedi bana. Turistlerle yattığını düşündüm. Kabul. Onu fake hesaptan denemek iyi değildi. Kalbin doğruyu söylediğini bilirsin. Adam çıkmadı Hilmicem. Niye ona sabah sevgilim dedim öyle ise elbette regl dönemi yüzünden.

Deniz ile konuşmamı bitiren teyzemden gelen çağrı oldu. Annem, nerede olduğumu soruyordu. Aradığını görmedin mi dedi teyzem. Plaj boyunca farklı şarkılar hoparlör ile dinleyiciye ulaşıyordu. Benim eskiyen telefonum ise sesini duyurmak adına zayıftı.  Teyzem daha kapatmadan Hilmicem'in aradığını gördüm. Teyzem kapatınca geri dönüş yaptım.
- Sevgilim.
Beni aldattığını itiraf etmek yerine gönlüme krem şanti sıkıp duruyordu.
- Hilmicem. Ben senden ayrılmak istiyorum.

Başka erkek tepki olarak esneyip durmaz. Hilmicem esneyip cevap verdi.
- Sana geri dönüş bir hafta yapmadım diye mi Nil benden ayrılmak istiyorsun ?
Hilmicem, mavi tık yapıyordu mesajlarıma. Asalak olur isem ısrarcı davranırım. Bana önce kendisi yazıyordu.
- Nasılsın ?
Sonra sırra kadem basıyordu. Olmayan karakteri kalbimin pestilini çıkartacak. Sessizce izlemesi kalacaktı bana.
- Geri dönüş yaptığın turistler var. Onlarla para karşılığında yatıyorsun. İşin aslı fake hesaptan seni kandırdım. Yetersiz İngilizce ile beni otele çağırdın. Sana cidden yabancı kılığında para vereceğime inandın. Sen bana aşık olmadın Hilmicem. Para için yapmış olmadığın bel altı olay yoktur senin. Nefsin düşük tabanlı.
Hilmicem derin derin nefes alıyordu.
- Doğru. Ama gittim mi otele ?
Nereye gidecekti acaba ? Akşam beşte gel yazmıştım fake hesaptan. Tamam dedi.
- Muzun, kabuğunu açar isen bir daha kapatma şansın olmaz. Çünkü ; muz çabuk bozulur. Pastaya süs olarak ekler isen rengi değişir. Kalbim sana karşı muz kadar hassastı. Güvenmiyorum sana. Artık sevgim ise kalmadı. Sevgilim olmak kim, sen kimsin acaba ? Güzelce vedalaşmak istiyorum. Hakkında hayırlısı olsun.
- Nil sorun ne cidden ? Sen böyle yapmazsın.

Erkeklerin benimle sorunu böyledir. Onları ebedi severim. Başkalarıyla yatıp kalkıp sindirme bekler sevgililerim benden.
- Hilmicem sorun beni aldatmış olman işte. Kabak gibi meydanda duruyor yaptıkların. Görmezden gelmeye devam etmek istemiyorum. Seni, ben  hiç aldatmam. İhtiyacım olmaz başkasına. Senin varsa onlarla kal. Otel odalarından seni annen toplar. Ben kuru temizleme yapmıyorum.
- Hayır. Sana inanmıyorum. Başkası mı var ? Nil açıkça başkasını sevdiğini itiraf et.
Hilmicem gözümden silindi şimdi. Başkası olmadı hiç ve olamaz. Kalbim aşktan çıkar çıkmaz beyaz mendil takmaz. Altı ay dinlenip sevgiye açılmak isterim.
- Yok başkası. Ne hamileyim ne aşığım. Gözüme değen Karadeniz'in siyah incisi kumlar. Evime yürüyorum.
- Trabzon'a bilet bakıyorum. Birazdan alacağım. Yüzüme, beni sevmediğini söylersin.

Hilmicem'in rehberden numarası sildi Nil. Telefonunu kapattı. Ayağını yerden kesen adam henüz gezegenin Türkiye tarafında ya değildi ya da nasip onu bambaşka insanların dikenleriyle test etmek istiyordu. Evden içeriye girdiğinde annesi telefonu açmadı diye kızgın bir yüzle kızına baktı.
- Recep yolumu kesti. Bana öyle bakma. Sevdiğim olsun istedim anne.  Sadece bu mahalleden kurtulmak adına istedim. Komşunun oğlunu dövdüm. Şimdi soru soracaksın.
Annem koltuğa yığıldı.
- Sana hanımefendi ol dedikçe boksör oluyorsun. Bir erkeği dövemezsin.
- Bir erkekte yiyor ise yolumu kesecek. Koluma izinsiz dokunan parmakları çat çat kırıp onu ağlatmadım. Şükür namazı kılsın. Bir daha cesaret etmez. Çünkü; Mestan'ın sevgilim olduğunu söyledim.
Anneme dudaktan öpme bölümlerini atlayıp başıma gelenleri kısaca özet geçtim.
- Mestan'a dolma yapacağım. Madem seni kurtardı.
- İnsanlık namına kurtardı beni anneciğim.

Annem, apartman girişinde paspas attığını dudaklarımı bilmiyor. Mestan'a olan samimi güvenini silmek için uğraş göstermedim.
- Mestan'da erkek. Recep'e benzer platonik aşık olur bakarsın başka kıza. Şimdiden dolma ödülünü unut.
- Recep kendi kendine konuşuyor yolda. Seni almadı diye bence bize küfür ediyor kızım. İkiniz hiç yakışmıyorsunuz. Sen istemiş olsaydın annen olarak seni vermezdim. Sen kitap okumayı seviyorsun. Recep kitapları bırak, okuldan mezun zor oldu. Sen gülüyorsun. Recep asık suratlı. Senin enerjin çok. Muhabbetin baldan tatlı. Recep'e selam veren yok.
Konunun, işe geleceğini biliyordum. Annem bana mesleğin sadece yok dedi. Eskiden hak veriyordum. Kamu Yönetimi mezunu ve işsiz kız olarak sandıkta bekleyen çeyize benzerdim.

Son günlerde ise okuyucular kalemimi başarılı buluyor. Yazmaktan vazgeçme diye destek oluyor insanlar bana. Artık mesleğimin yazar adaylığı olduğuna eminim. Sade bir dilim var. Devrik cümlelerim topal bir ördek. Ama yürüyor kurguların içinde devrile devrile hayallerim. Çeşmeden su aktıkça bakarsın suyun izlediği yolu yosunlar bağlar. Ben artık yazarlığa iki senedir bağlıyım. Bazı limon fidanları dokuz sene sonra meyvesini verir. Dayım böyle bir limonu kesecekti. Hızar almıştı eline. Çiçek veren limon bir türlü meyvesini dayıma armağan etmemişti.
Bence kesilecek olduğunu hissetti. Korkudan limon döktü.
Günün birinde benim kurgularım sepette olacaktı.
- Recep evlere elektrik takıyor. Ben mutfakta baklava, mantı, su böreği ve çeşitli yemekler yapıyorum. Sadece bunları satışa sunmadım. El işi biliyorum. İğne oyası, dantel, yün, kanaviçe yaparım. İşsiz dediğin kızının yazdığı kitaplar her yıl kendine bir yenisini katıyor.
Annem, Recep ile karşılaştırma beni yapmadı daha fazla.
- Yazar olur isen anneni yazacak mısın ?
Annem, kurguların içinde aslında birer parçaydı. Ona şimdilik söylemeyi düşünmedim. Yayınevi ile sözleşme imzaladığımız gün açıklarım.
- Ünlü yazar olduğum gün sana yakışan kitabı yazacağım anne.