3.Bölüm

2.2K 155 70
                                    






  YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN







2006-İstanbul

Ateşler içinde yatan Esin, vücudunu ele geçiren hastalığın ve halsizliğin üstüne çöktüğü üçüncü günündeydi. Odada bir başına kalmak zorunda olduğu bu hastalık yüzünden, yanına kimse ne olur ne olmaz diyerek pek fazla girip çıkmıyordu. Sadece bazı bazı annesi gelip ona ilacını, yemeğini veriyor,sonra da alelacele dışarı çıkıyordu.

Yine annesinin ona yemek getirdiği bir andaydı Esin. Annesi ona yesin diye  kuru fasulye pilav yapmış, yanına da onun en sevdiği bademli kurabiyeden alıp getirmişti.

"Yaklaş kızım,  bir bakayım ateşine." dedi annesi dudaklarını kızının alnına bastırmadan önce. Ateşi yine biraz vardı ama ilk günkü kadar olmamasına sevindi. Hastalandığını farkettiği ilk gün kızının havale geçirdiğini zannedip korkmuş, ambulans bile çağırmıştı ama, daha sonra Nermin'den bunun su çiçeği olduğunu öğrenince bir nebzede olsa rahatlamıştı.

"Anne beni öpeysen sana da buyaşmaz mı?" dedi sesi çok az çıkarken. Annesinin hasta olmasını hiç istemiyordu Esin, çünkü onun bazen yerde kıvranarak kan tükürdüğünü gördüğünde bile çok korkuyordu.

"Annelere bir şey olmaz, korkma kızım. Ben de geçirdim bu hastalığı." diyerek kızına,kucağına koyduğu tepsiden bir kaşık yemek verdi. Esin de uzatılan kaşıktaki yemeği afiyetle yerken sormadan edemedi.

"Öyleli mi bu?" dedi sondaki bu'yu uzatarak.

"Öyleli ya." dedi annesi.

"Ablam niye gelmiyor peki yanıma, küstü mü okula onunla gitmediğim için?" dedi çaresizce. Duha da maalesef yanına gelemediği için küçük Esin, ablasının ona küstüğünü düşünüyordu ama öyle değildi. Bulaşıcı olduğundan yanına gelmemesi gerekiyordu.

"Gelemez ki kızım, gelirse o da hasta olur. Hasta mı edelim ablayı ha?" dedi bir kaşık daha uzatırken.

Etmeyelimdi. Abla hasta olmasındı.

"Yok yok, abyam hasta olmasın. Ben hasta oyuyum onun yeyine." dedi ağzındaki yemeğin bir kısmını üstüne dökerken.

"Aferin kızıma." diyerek kızının sarı tutamlarını sevdi Gülfem. Yüzü gözü benek benekti, her ne kadar kaşıma dese de kızı kendini tutamayıp kaşıyor, su çiçeklerini patlatıyordu. İz kalır, yara olur demesine rağmende dinlemiyordu.

"Bir aferin daha." dedi annesi imalı imalı çünkü kızı ağzıyla yemiyordu. Ağzındakilerin neredeyse hepsini üstüne başına döküyordu.

Kızının üstüne döktüğü yemekleri özenle sildi annesi, kızı pis pis gezerse elalem ne der diye düşündü. Sonra kızının uzun sırma saçlarına baktı, bitlenirse evi birbirine katardı, rezil olurdu. Uzun süre yattığı için biraz şüphelendi. Bazen iki kızına da yetişemiyordu, yoğundu. Bir de hazır eli değmişken saçlarına baktı annesi, belki bitlenmiştir korkusuyla dip bucak aradı saçını. Şükürler olsundu ki yoktu. İçine su serpildi.

"Nermin teyzenler de geldi bize, içerdeler. Ama sen sakın kalkıp gelme tamam mı? Aziz yok zaten, gelmemiş." dedi annesi. Aslında Aziz'de gelmiş ve uzun süredir göremediği Esin'i en çok o merak etmişti ama o da daha su çiçeği olmadığı için yanına gelmesine izin verilmemişti.

"Gelmesin banane ki? Hem bi kerem Berkay bilem geldi, o gelmesede olur, dümbelek oğlan gelmesin, gitsin zaten!" dedi saya saya. Annesi bir anda bu konuyu bu kadar dert edinmesine şaşırdı, güldü.

GÖNÜLÇELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin