Kıvançdan:
Sevgilim. Sadece 8 harf.. Ama anlamı büyük...
Hakan kardeşimiz bu habere üzüldü galiba. Yüzü düşmüştü.
"Anladım.. Tamam. Sen öyle masum falan diyorsan." dedi Ahmet abi.
"Evet, abi." dedim.
"Tamam o zaman. Hakan. Oğlum, git kıza çıka bileceğini söyle. Buketin şikayetini geri çekse o da çıksın." dedi Ahmet abi.
"Emredersiniz." dedi Hakan.
"Eyvallah abi. Çok sağ ol." dedim.
Ahmet abi gülümsedi.
Çilekden:
Birden o Hakan Beyazyel diye adam geldi.
"Feride Çilek Öztürk. Çıka bilirsin." dedi.
"Ne? Nasıl ya?" dedi Buket.
"Oha! Cidden mi? Niye?" dedim.
"Sevgiliniz sizin böyle bir şey yapmayacağınızı bilmiş." dedi Hakan.
Ne? Sevgilim mi?
"Ne? Kolumu kopardı ya!" dedi Buket.
"Koparmadım!" dedim.
Nezarethaneden çıktım.
"Teşekkürler." dedim.
"Bunu sevgilinize deyin bence." dedi Hakan. "Buket hanımın şikayetini geri çekiyor musunuz?"
Ne sevgilisi ya? Hayy daa.
Ayrıca bu nasıl deyiş şekli? Adam trip atıyordu ae bana.
"Ne bilem.. Çekim bare.." dedim.
"Buket Karaca. Çıka bilirsiniz!" dedi Hakan.
Buket çıktı. Hakanla beraber gittiler.
"Oha? Sevgilin mi var Çilek senin?" dedi Asena.
"Hayır ya!" dedim.
"Alper." dedi ve güldü Enver.
Kaşlarımı kaldırdım.
"Ne?" dedi Asena. "Oha yani. Çüş. Abim de fenaymış he."
Göz devirdim. Asena güldü.
Kıvançın yanına geldik.
"Teşekkürler." dedim Ahmet abiye karşı.
"Rica ederim. Sevgilinin sayesinde oldu bunlar." dedi Ahmet abi.
"Eyvallah abi. Teşekkürler." dedi Kıvanç.
Karakoldan çıktık.
"Ne sevgilisi ya?" dedim.
"Ben. Senin sevgilinim." dedi Kıvanç.
"Nerden çıktı bu?" dedim.
"Senin böyle bir şey yapmayacağını anladım, dedim. Ahmet abi de neyim olduğunu sordu. Ben de "sevgilim" dedim." dedi Kıvanç.
"İyi halt yedin!" dedim. Göz devirdim.
"Gel, gel, benim arabamla gidicez." dedi Kıvanç gülüb.
"Gitmiycem." dedim.
"Gel." dedi Kıvanç.
'Gelmiycem." dedim.
Birden Kıvanç beni omzuna alıp arabasına koydu. Çüş.
"Aa! Hani patronumdun? Noldu?" dedim.
Kıvanç güldü.
"Artık sevgilinim." dedi Kıvanç.
Göz devirdim.
Kıvanç önce Enveri evine, sonra Asenanın eve bıraktı. Şimdi beni bırakıcak.
"Tamam. Şaka maka, teşekkürler, Kıvanç." dedim göz devirdim.
"Rica ederim." dedi Kıvanç. "Alper."
"Ne?" dedim.
" "Alper" de." dedi Kıvanç.
"Niye?" dedim. Alperi yakın olan insanlar diyordu. Annesi bile Kıvanç diyordu..
"De işte." dedi Kıv- tamam.. Alper.
"Tamam.." dedim. "Alper."
Alper gülümsedi. Alper ismi daha tatlı yaa...
Alper beni evime getirmişti.
"Görüşürüz, sevgilim." dedi Alper.
Göz devirdim. Güldü.
Eve girdim. Kendimi yatağa attım.
Sevgilim? Yuh!
Neyse. Saat 21:00. Çüş.
Duşa girdim. Saat 22:00.
Bir kaç dakika sonra annem, halam ve küçük erko kardeşim geldi. Olan biteni anlattım. Hatta sevgiliyi de..
"Aa.. Bak sen. Yine de iyilik yapmış seni çıkarmış ordan. Teşekkür etdin mi?" dedi annem.
"Annee. Çocuk muyum ben? Tabi ki de etdim." dedim.
"Tamam iyi." dedi annem. "Neyse hadi gidin uyuyun. Uyuyalım artık."
"Tamamm. İyi geceler, annemm." dedim annemi öperek. "İyi geceler halaa."
"İyi geceler, kızımm." dedi annem de beni öperek.
"İyi geceler, Çileğim." dedi halam.
"İyi geceler, anne." dedi Çınar annemi öperek. "İyi geceler, hala."
"İyi geceler, oğlumm." dedi annem de Çınarı öperek.
"İyi gecelerr." dedi halam.
"İyi geceler, abla." dedi Çınar.
"İyi geceler." dedim.
Odama gittim. Kardeşim de odasına gitti. Biz birbirimize nadir hallerrde "iyi geceler" derdik. HAHAHAHAHA.
Saat 22:30. Bir az telefonda dolaşdım. Post attım.
Saat 23:00. Uyudum.