B. 15

4K 254 181
                                        

Kucağına aldığı anasının kokusunu bile alamamış yetimine ağladı. Üzdüğüne, üzüldüğüne doya doya ağladı Ayşe.

Hem ağladı hem yıkadı pakladı biricik bebeğini. Son kez olduğunu bir o biliyordu. Oğluna bunu yaşatanı yaşatmamaya o mezarda yatan oğlunun önünde söz vermişti.

Davut Dilmen'in eceli olucaktı Ayşe!

_______________________________________

Dora yaşadığı sinir harbi'nin etkisi ile kolunu kaldıracak halde değildi. Ama tüm sevdikleri etrafında gözünün içine bakıyordu.

Nare: Dora oğlum, sevmedinse söyleyelim başka bişi hazırlasınlar ne isyersin?

Dora mahçup olmuştu. Yemekler çok güzeldi ama elleri titrediği için utanıp yiyemiyordu.

Herşey çok güzel Nare annem. Yiyorum yavaş yavaş.

Ayşe çatalı eline alıp yemeklerden oğlunun ağzına vermeye başladı.

Ayşe: Gülüm'ün goncası, ilaçlar, yaşadığın atak halsiz olman çok normal. Sakın çekinip geri durmayasın! Bak Nare annen gözünün içine bakıyor emi oğlum.

Nare: Oğlum hiç aklıma gelmedi, çok yaşa Ayşe! Sakın bak çekinmek yok ona göre.

Özür dilerim, bir daha çekinmem söz.

Doram tuzlu ayran içireyim mi gülüm? Şifa olur he gülüm?

Olur içir Metem, çok seviyorum ayranı zaten.

İlker: Küçükken millet çikolata oyuncak için ağlardı benim incim abi bana ayran vermiyolar sen işte ben içiyim derdi.

İzzet: Esirgediğimizden mi? İki litre içiyordu sonra gidip bir koltuğun dibinde sızıyordu.

Ayşe: Tüm konak bu küçük ayran canavarını arıyorduk, kalbimize iniyordu her gün.

Ayran kırmızı çizgim!

İstediğin kadar iç gülüm şimdi. Odadaki dolaba da koydurturum. Gece gündüz canın çektikçe içersin.

Gözlerinin içi parlamıştı Doranın. Yanağını öpüp teşekkür etti eşine.

Menekşe: Bak bak sanırsın Sırma Sırma bilezik vericem dedi. Ayran koyuyor dolaba ne var!

En sevdiğimi, sevdiğim düşünüp koyuyor altından değerlidir.

Masada keyifle gülmüşlerdi bu sohbete. Mete ise Doranın farkında olmadan yaptığı itirafta takılı kalmıştı.

Mete'nin kalbi Dora ya koşmak kavuşmak istiyordu. Korkutmak ve onu tümden kaybetmekten korkuyordu.
.
.
.
Yemek sonrası koltukta uyuklayan Dorayı yine Mete kucaklamıştıki izzet, Ayşe ve ilker aynı anda gayri ihtiyari ayaklandılar.

Kucağında sevdiği adam, karşısında adamın ailesi bakışıyorlardı.

İzzet: Kusura kalma damat. Eskiden alışkanlık Dora uyuya kalınca birimiz kucaklar yatırmaya görürürdük. Gitmeden öğmezsek sabah küserdi de bize.

Ayşe burukça konuştu,

Ayşe: Alışkanlık....

Eee öpsenize sabaha küssün mü istiyonuz?

İlker: yok yok yeterince küstü. Öperim tabi ohhh misss benim kardeşim be.

İzzet boynunu koklamış saçlarından öpmüştü oğlunu. Ayşe ise ilkin kalbinin üstünden sonra yanağından öptü.

Yazgım BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin