Bölüm 9

41 8 2
                                    

İlahi Bakış Açısı

Genç adam, kardeşinin kaldığı revirde hiç tenezzül etmeden kapıyı güçlü, bir o kadarda korkak bir şekilde açtı. Odaya girdi, kardeşine bakmak istedi ama yapamadı. Titrek nefeslerle "K-kardeşim yaşıyor mu?" dedi.

Yatağın başında duran Atalay, genç adama, "Kendi gözlerinle görebilirsin. Bunun benim yapmama gerek yok" dedi. Atalay farkındaydı. Volkan'ın feci bir şekilde kardeşinin ölümünden korkuyordu. Korkularını aşması lazımdı fakat buna titreyen dizleri müsaade etmiyordu.

Genç adam, sabrının son noktasına gelmiş bir şekilde son nefesini verdi. Gür bir sesle, "Kardeşim yaşıyor mu!" dedi.

Atalay, bıkkın bir nefesle, "Benden önce senin kardeşine bakıp, iyi mi kötü mü olduğunu görmen lazım Volkan!" dedi. Herkes ölüm sessizliğin içerisinde, Volkan'a, yani genç adama, bakıyordu.


Genç adam, kendisine gelebilmek için gözlerini daha sıkı kapattı ve titrek nefes alışverişini kontrol etmeye çabaladı. Fakat başarılı olmadı. Atalay'a bir daha sormak istiyordu lakin Atalay'ın cevap vermeyeceğini biliyordu. Öyle bir korkuyordu ki, bunu o bile farkında değildi. Yanında ki Alin, genç adama güç verircesine elini tuttu. O da her şeyin farkındaydı.

Alin, "Ben senin yanındayım Volkan. Gözlerini açman gerekiyor ayrıca sen güçlü bir muhafızsın. Şuan kafanda ki çelişkiyi bir kenara bırak ve kardeşine bak. Lütfen onun sana ihtiyacı var" dedi. Genç adam, yavaşça gözlerini açtı fakat kardeşine bakmadan önce, yanında ki kadına baktı ve içinden öyle bir şükür etti ki, kadının sesli bir şekilde iç çekmesine sebep oldu.

Bu ortamda aşk itirafı yaptığını fark edemeden içtenlikle, "Seni seviyorum, Alin." dedi.

Alin, kıkırdadı. "Bunun farkındayım, Volkan" dedi.

"Ama seni bir başkaldıran, somurtan gıcık kardeşim olarak seviyorum seni" dedi genç adam. Alin, somurttu. "Şu şeyi yapmasan mı acaba?" dedi.

Bir şey demeden genç adam, bakışlarını sevdiği kadından ayırıp, kardeşinin yattığı yatağa baktı. Yattığını farz ediyordu fakat gözlerinin gördüğü sahne bir an onun duraksamasına sebep oldu. Kardeşi yaşıyordu. Hatta uyanık, boş gözlerle ağabeyine bakıyordu! Genç adam şoka uğradı. Yutkundu, gözlerini kardeşinden alamıyordu. Nasıl oluyordu da komaya giren bir kadın, hatta üstüne üslük zehirlendiği belli mi değil mi, bunu bile bilinmeyen kadın yaşıyordu?

Genç adam, "B-bu nasıl oldu?" dedi.

Atalay, "E işte Volkan, boşuna tıp okumadık." dedi, yanındaki kadına göz kırptı.

Genç adam, tam kardeşine sarılacağı anda, kardeşi korkak bir şekilde Atalay'ın arkasına saklandı. Genç adam şaşırdı. Atalay, kadının korktuğunu anlayınca, "Şhh, sakin ol. O sana zarar vermez. Senin ağabeyin o" dedi. Atalay'ın arkasında saklanan kız daha çok Atalay'a sarılarak, sanki onu hiç bırakmasın diye tırnaklarını adamın koluna bastırdı. Titrek bir nefesle, "Nerden bileceğim onun bana zarar vermediğini?" dedi. Genç adam, o an Atalay'a baktı. Fakat anladı ki, bu işin içinde bir şeylerin döndüğünü.


Genç adam, sakince Atalay'a dönüp, "Burada ne oluyor, Atalay Bey?" dedi.

Atalay, "Korkmanıza gerek yok. Öncelikle sakin olman gerekiyor ki her şeyi açıklayayım" dedi.

"Atalay, lütfen kardeşime ne oldu, anlat. Ayrıca ben gayet sakinim" dedi.

"Peki, madem sen istedin, diyeceklerime dikkat et" dedi Atalay. Alin, daha fazla dayanmayarak, Volkan'ın elini daha sıkı tuttu ve abisinin söze başlamasını bekledi. Herkes çok gergindi.

Kırık Aynalar (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin