6-Eski Mavi Valiz.

77 5 0
                                    

Geçmiş...2.Bölüm

Dün sabah Yaman'la çarpıştığı kapının önündeydi Feza, tekrardan. Aslında bugünün sabahına uyanana kadar, bir kez daha buraya gelmeyeceğinden oldukça emindi -gelmemekte de kararlıydı- fakat ilk işine çıkmadan önce küçük valizini burada bıraktığını hatırlamıştı. Zaten sahip olduğu her şey o küçücük valizdeyken bırakıp gitmesi ya da aynılarını tedarik etmesi mümkün değildi. Dün anlık olarak yaşadığı yıpratıcı duyguların hiçbirini şuan içinde barındırmıyor olmasına rağmen içeriye girmekte tereddüt ediyordu. Bu korku değildi sadece Yaman'la bir kez daha karşılaşmak istemiyordu. Aslında karşılaşma ihtimali oldukça düşüktü çünkü burası bir tür şirket ya da iş yeri falan değildi. Küçük bir merkezdi ve bir iş yeri olamayacak kadar düzensizdi, lakayıttı. Aynı sahibi gibi. Yani burda olmaması ihtimali çok çok yüksekti. Dün uğramayan adam neden bugün gelirdi ki? Düşünmeyi kesti ve ani bir kararla içeriye girdi. Ancak iki kişinin yan yana sığabileceği dar ve uzun koridordan geçti. Dün üzerini değiştirdiği odayı hatırlamaya çalıştı fakat berbat hafızası buna müsaade etmediğinden gereğinden fazla uzun süre ayakta ve ortalıkta öylece bekledi. Hemen arkasından birinin nefes alıp veriyor olduğu hissine kapıldı, ardından burnunu çeken erkek bu düşüncesini doğruladı. Adamın yönüne döndü ve iki adım ötesinde duran elleri cebinde Yaman'la karşılaştı. Dünün aksine üstünde oldukça rahat kıyafetler vardı, asker yeşili bir tişörtün altına koyu krem slim fit pantolon giymişti. Saçları dünkü gibiydi, kısa ve dağınık. Yüzünde temiz bir ifade vardı.

"Beni ziyarete mi geldin?" dedi Yaman sakin bir sesle. Feza böyle bir giriş beklemediğinden nasıl cevap vereceğini bilemedi ve bu yüzden tek kelime etmedi. Yaman onun şaşırmış olduğunu yüz ifadesinden anladı ve hafifçe güldü.

"Şaka yapıyorum" diye açıkladı kendini. Feza da sıkıntı olmadığını belirtir gibi başını salladı. Bir eliyle şakağını kaşırken ne için geldiğini hatırlamaya çalıştı. Sonunda hatırladığında, sesinin aptal gibi çıkmaması için çaba gösterdi.

"Valizimi burda unutmuşum, almaya geldim"

Sakin sesine, birkaç saniye sonra Yaman'ın anlamaz bakışları karşılık verdi. Anlamayışının samimi olduğunu hisseden kadın açıklamasını genişletmeye girişti.

"Mavi bir valiz, hani bebeklerin kıyafetlerinde olur ya? Bebe mavisi. Ondan. Küçük boy olanlardan. Eski, hatta baya eski"

Yaman onu dikkatle dinledi, aslında kızın onunla çekinmeden konuşması vicdan azabını körüklüyordu fakat bunu iyi sakladı. Ellerinden birini cebinden çıkardı ve ensesini kaşırken hafızasını kontrol etti. Kesinlikle öyle bir valiz görmüştü. Sonradan gelen aydınlanmayla dudakları hafifçe aralandı.

"Ha o valiz senindi demek" dedi biraz şaşkın bir şekilde. Kız da valizine biraz daha yakın olmanın verdiği coşkuyla başını hızlıca salladı.

"O benim odamda, adamlardan biri getirmiş ama"

Sesi biraz tereddütlü çıkıyordu, bunu farketmişti Feza.

"Neyse, sen gel benimle"

Yaman tereddüt etmekten vazgeçerek odasının kapısına yürüdü. On metrenin sonunda bir kapıyı açtı. Kenarıya çekildi ve Feza'nın geçmesini bekledi. Kadın onu çok bekletmemek adına hızla, bakmadan içeriye girdi. Yaman da arkasından girdi ve kapıyı kapattı. Burası loş bir odaydı, diğer odalardaki ve hatta koridordaki bembeyaz parlak ışıklandırmaları düşününce burası oldukça tuhaf geldi Feza'ya. Sormak istedi ama vazgeçti. Yaman onun meraklı gözlerle odayı incelemesine izin verdi ve dikkatinin dağılmaması adına yerinden birazcık olsun kıpırdamadı. Bu inceleme seansı uzun sürdü, Feza burda olma nedenini bile unutmuştu ve sebepsizce ilgisini çeken bu odayı gözlemlemeye dalmıştı. Sonunda hatırladığında Yaman'a döndü. Yaman bunu bir soru olarak gördü ve hareketlendi. Üstü türlü eserler ve minik heykelciklerle dolu masanın arkasına uzandı. Kıza yabancı olmayan valizi çıkardı. Tanıdık maviliği görür görmez gözleri parladı genç kadının.

Kendine İyi BakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin