Kan ve Kül

Kaçış

•

•

•

•

Babam muhafızları çağırdı zorla beni götürmeye çalıştılar. Kaçmaya çalışsam da beceremedim.

Annem odama girdi ve "Sen nasıl bizden habersiz güçlerini kullanmaya çalışırsın? Ailemizi tehlikeye atmaktan sıkılmadın mı? O evlilik olacak bu da benim sana son sözüm." dedi. Karanlık odada tek başıma kaldım. Her zaman ki gibi. Artık acı verici olmaya başladı. Bir anda kaçmak istedim. İstemediğim bir evliliğe kurban gidemezdim.

Kıyafetlerimi hızlıca hazırlamaya başladım. Muhafızların yer değiştireceği sırada inecektim. Etrafı kontrol ettim. kimse yoktu pencerem çok yüksekte değildi atlamadan önce Lucy'e döndüm *senin için geri döneceğim tatlım* penceren atladım ve yüzümü kapattım muhafızlar gidiyordu.

Ne kadar hızlı koşabilirsem koşmaya çalıştım bir yandan muhafızlara bakıyordum fark edilmek istemiyordum olamaz bana bakıyorlar. Muhafızlardan bir kaçı "BU VARİS DEĞİL Mİ YAKALAYIN ONU" "BİRİNİZ GİTSİN KRALA HABER VERSİN" "ÇABUK OLUN" diyorlardı. Onları duymamazlıktan geldim tüm gücümle koşmaya başladım bunun geri dönüşü yoktu. Geri dönüşü olsa da bu saatten sonra bir şey değişmez.
Ormanın içindeydim adımı bağırıyorlardı. Her yer de kan kokusu geliyordu burnuma. Hava karanlık olduğu için meşaleyle beni arıyorlardı. Kasabaya inmem gerekiyordu. Yanıma aldığım bir miktar altınla kıyafet alıp kimsenin bir varis olduğumu anlamaması için kılık değiştirmem gerekiyordu. Her yere afişimi asacaklarına eminim. Bir planım yok bundan sonra ne olacak hiç bilmiyorum. Karşıma bir sürü ceset çıktı. Parçalanmışlardı, yarısı yenmiş cesetler, ısırık izleri vardı. Hayır, olamaz. Bu ceset hareket ediyor.

?: Bana yardım et tanrıça, bize yardım et.

Diana: Ne tanrıçası hayal dünyanda mı yaşıyorsun sen.

Öldü.

Kasabaya gitmem gerekiyor burada kalamam öğrenmek istediğim çok şey var mesela o gün babam neden şaşırmadığı gibi benden ne saklıyor? Peki ya o adam bana neden tanrıça dedi? Büyük ihtimalle hayal görmüştür. Ailem de şaşırdı ama gücümü kullanmama şaşırmış gibi durmuyorlardı.

Bunları sonra düşünmeliyim şu anda izimi kaybettirmem gerekiyor.

Kasabaya geldim. Yanıma aldığım altın ile kıyafetlerimi ve ayakkabımı rahat olacak şekilde seçtim. Başımdan neler geçeceğini bilmediğim için yanıma kılıç aldım. Ayakkabımın altına küçük sivri bir bıçak sakladım. Şimdi binmem gereken gemiye doğru gidiyorum. Kayıt yaptıramayacağım için gizlice gemiye atladım. Saklanacak yeri de bulduktan sonra geminin hareket etmesini ve yiyecek bulmak için gece olmasını bekledim.
Saatler sonra;
Gece olmuştu. Daha kimse beni fark etmedi etrafa sessizlik çöktüğü için herkes uyumuş olmalı. Odalara bakmaya başladım. Bir dakika yolcu gemileri böyle olmuyordu ki.

?: Gemim de ne işin var senin? Burası küçük köylü kızlarına göre bir yer değil.

Diana: Sen benimle nasıl böyle konuşursun benim kim olduğumdan haberin var mı? Biraz daha benle böyle konuşursan senin kelleni aldırırım.

?: Benim gemim de benim kellemi nasıl alacaksın bakalım?

Diana: Ben bir varisim. Haddini bil.

?: Kaçak varis mi? Hiç benlik değil.

Çalışan: Lordum bu kaçak kızı ne yapalım? Deli olduğu belli kendisini varis sanıyor.

Diana: Lord mu?Pijamali lord mu olurmuş hiç.

?: Kaçak varis oluyor da pijamalı lord olmuyor mu mahremiyet diye bir şey var. Ne istiyorsan söyle neden kaçak bindin gemime?

Diana: Madem sen lordsun anlaşma yapalım.
Sen beni bugün hiç görmedin ve nereye gittiğimizi söyle.

?: Benim bundan çıkarım ne olacak kaçak varisim.

Diana: ......