Ceset

1 0 0
                                    

Riana: Sen ne diyorsun? Evet o herkesten önce gitti bu doğru. Ama onunla beraber onu korusun diye muhafız da gitti. Sonuçta o su krallığının lordu. Peşinden de ben gittim onunla beraberdim. Benim lorduma laf etmek yerine kendisini hiç göremediğimiz varisine sor.

Toprak varisi İlay: Sen haddini aşıyorsun. Ben kendi krallığımın geleceğini düşünürken sen variscilik oynuyorsun. Kabul et artık su krallığı diye bir krallık yok.

Riana: Su krallığı diye bir şey yoksa bu diyar yok. Asıl sen bunu kabul et. Su yoksa yaşam yok.

Arkasına bakmadan gitti. Herkes bize bakıyordu. Özellikle Ryan'a.

Riana: Ne bakıyorsunuz? Ayı mı oynuyor burada? Dağılın hadi.

Ryan da arkasına bakmadan gitti. Peşinden gidecekken Diana çağırdı. Bir süre konuştuk kim öldürmüş olabilir diye. Sonra ders saati geldi. Savunma dersinde herkes yerine geçmişti profesör kendini tanıttı önce. Sonra bizi yere çizdiği bir çizginin arkasına dizdi. Kızlı erkekli karışık rakip yaptı herkesi. Ağacın en üst dalında bulunan eşyayı ona götürmemiz gerektiğini söyledi. Koşmaya başladık herkes birbirini itiyor bazıları ise yumruklarıyla tekmesini kullanıyordu. Bir üst dala atlamak için zıpladığım da varis İlay önüme çıkıp beni aşağıya doğru itti. Tuttuğum dalda kırıldı, su lordu her zaman ki gibi beni kurtardı. Ders den sinirli bir şekil de çıktım. Müdürün odasını bulup odaya gittim. 

Riana: Buraya bizi eğitmek için mi yoksa öldürmek için mi getirdiniz. Ceset vardı bu okulda. Eğitilmeye gelen bir muhafızın cesedi. Sıra da bizim cesetlerimiz mi var. Bunlar nasıl dersler böyle. Bu okuldan gitme kararı aldım. Artık daha fazla dayanamıyorum.

Tam çıkacakken kolumdan tuttu.

Müdür: Burada işler senin istediğin gibi gitmiyor. İstediğin gibi çıkıp gelemezsin. Cezası ölüm. Tanrıçalar öldü. Diyar yok olma tehlikesinde. Hatırlatayım burası Asgard diyarı. Yani ölen tanrıçaların diyarı. Lordlar bu diyarı ele geçirdi. Şimdi ise yok ediyorlar. 5 tane tanrıça verdik biz bu toprağın altına. 4 olarak biliniyor çünkü yok olan gökyüzü krallığının tanrıçası da krallık gibi unutuldu. Su krallığının kaderi de böyle yazılıyor. Kadınların devri bitti. Biz artık erkeklerin kölesi haline geldik. Bunları  hiçbir zaman hiç kimsenin yanında konuşmadım. Ama sen onlar gibi değilsin. Diyarın kaderi senin elin de. Sizin eliniz de. Tanrıçaları uyandırın. Dikkat etmeniz de gerekiyor. Her duyduğuna inanıp ona göre hareket etme. Benim sana söyleyeceğim bu kadar. Gerisini sen araştır.

Odasından çıktım. Karşıma bi ansa hava varisi Umay çıktı.

Umay: Gel beraber kütüphaneye gidelim sana söylediklerini bana da söyledi.

Kütüphaneye doğru yürümeye başladık.

Umay: Ardı arkası kesilmeyen cinayetlerin ve hep seni uçurumdan aşağıya itmeye çalışılan akademiye hoş geldin, Riana. Tehlike altındayız. Buradan kurtulmak için çok risk aldım.

Riana: Nasıl cinayetler? Bu okulda olan ilk cinayet değil miydi?

Umay: Hayır. Burada kurallara uymazsan ilk önce adını yazarlar akıllarına. Sonra hep gözleri senin üzerinde olur. Büyük bir hata yaparsan seni öldürürler. Okuldan kaçmaya 1 yıldır çalışıyorum ama bir yol bulamadım. Sen sonradan gelmene rağmen benle aynı sınıftasın. Bu da bir şans sonuçta erken kurtuluyorsun. Tabii ki ölürsen daha erken. Bu okulun gizemleri çok. Peki tanrıçaların gizemi? Asırlar önceden ne olmuş? Kütüphane de başka bir kilitli bir kütüphane buldum. Zorla açmıştım ki müdür çağırdı. Bu konu hakkında konuştuk. Daha hiç girmedim kütüphaneye. Benle beraber sen de keşfedeceksin.

Kütüphanenin kapısını açmıştık. İçerdeki kitaplardan birini çekince başka bir kütüphane açıldı.

Riana: Umay benim gördüğümü sen de görüyormusun?

Riana: Umay benim gördüğümü sen de görüyormusun?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umay: Burası gerçek olamaz.

Etrafı dikkatlice incelemeye başladık. Diyarın tarihçeleri yazıyordu. Bazı kitapları açınca karşımıza görüntüler çıkıyordu. Büyük yıkımda olanları izlemeye başlamıştık. Ölen tanrıçaların çığlığını bile duyduk. Bir sürü işkence görmüşlerdi. 4 tanrıçada ayrı ayrı görüntüleniyordu. Umay hava tanrıçasına bakıyordu. Gözleri dolmuştu. Peki ya 5. Tanrıça o nerede? Gözden kaçırdığımız bir şey olmalı. Kaybolan krallık hakkında hiç bir şey yok. Her yeri deli gibi kurcalamaya başladım. Yukarda ki yuvarlak şey her neyse onu gücümü kullanarak aşağıya doğru çekmeye çalıştım. Demir kırılınca bana doğru gelmeye başladı. Hava varisi gücünü kullanarak rüzgarla onu uzaklaştırdı. Kırılmıştı.

Riana: Bunun içinde bir şey olmalı zaten meşalelerle her yer aydınlanıyor. Kalk, gel benle şuna bakalım.

Her yerine dikkatlice bakmaya başladık yine içinden 1 tane kitap çıktı. Umay arkasına doğru fırlattı. Kitabı alıp içine bakmaya başladım. İçinde ölenleri canlandıracak büyüler yazıyordu.

Riana: Umay görmen gereken bir şey var.

Umay: Bu da ne böyle?

Riana: Bence çıkma zamanımız geldi.

Umay: Gel şunu yapalım. Yıkılmış krallığının unutulmaması gerekiyor Riana.

Riana: Hayır gel çıkalım saat geç olmuştur. Muhafızlar yokluğumuzu anlayacak.

Umay: Of tamam. Zaten odalara girme zamanımız geliyor.
.
.
.
.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kan ve KülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin