5

336 33 13
                                    

Bölüm geldiii♥️ Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn♥️ ne kadar oy ve yorum o kadar yazma isteğim📈🥹♥️

Bölüm geldiii♥️ Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn♥️ ne kadar oy ve yorum o kadar yazma isteğim📈🥹♥️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🏎️



Havalimanına geldiğimizde Lewis arabayı otoparka park etmişti ve yardımcısı olduğunu öğrendiğim Jason arabayı alıp gitmişti. Arabasını evine geri bırakacağını öğrenmiştim.

Sanırım etrafında ona yardımcı olan çok insan vardı.

Havalimanının içine girmeden önce güneş gözlüğü ve şapkasını takmıştı. Bunun rahatsız edilmemek içim olduğunu söylemişti. Normalde böyle şeylere çok dikkat etmediğini ama ben olduğum için rahatsız olmamı istemediğini belirtmişti.

Bunun için ona minnettardım.

Şapkasını düzeltirken güneş gözlüğü de olsa bakışlarının ok gibi gözlerimde olduğunu hissedebiliyordum. "Dediğim gibi normalde çok takılmam ama yanımda sen varken riske atamam. Gel."

Havalimanına girdiğimizde saçma bir şekilde fark edilecek diye ödüm kopuyordu. Oysa fark edilse ne olurdu ki? Bariz bir kalabalığın ilgisiyle karşılaşacağımız kesindi. Ki Lewis'i biraz olsun tanıyorsam olabildiğince kimseyi geri çevirmezdi.

Bu kadar mükemmel olması... Pekala şu an bunu düşünmeyecektim.

Klasik pasaport kontrolünden değil de özel bir geçişten geçtiğimizde şaşırsam da durumu sorgulamamıştım. Belki de ünlülerin dünyasında işler böyle yürüyordu.

Polis memuru pasaportuma sadece göz ucuyla baktı ve mühürü bastı. "İyi eğlenceler Bayan Sanders."

"Teşekkür ederim." Pasaportumu alıp beni sabırla bekleyen Lewis'e doğru ilerledim. Şapkası duruyordu ama güneş gözlüğünü çıkarmıştı.  Elimdeki pasaportu salladım. "Çok kolay oldu."

"Alışsan iyi edersin." Cevabı gözlerimi kırpıştırmama neden olurken tam yanında durdum. "Bu diğer yarışlara da davet edilebileceğim anlamına mı geliyor?"

"Davet edilmek istemez miydin?" Sorusunun ardından bana genişçe gülümsediğinde gözlerindeki muzip pırıltılar adeta ben buradayım diye bağırıyordu. Sorusundan güç olarak koluna girdim ve meydan okurcasına söylendim. "Beni çok erken şımartıyorsun bak sonra başına bela olurum. Arkadaşlıktan kankalığa geçiş bu kadar hızlı olmamalı."

Bana hemen uyum sağladı ve girdiğim kolundaki elini cebine attı. Ben kolunda, beraber kapıya doğru ilerlerken tıpkı benim gibi söylendi. Son cümlemi duymazdan gelmişti. "Nasıl bir bela olabileceğini görmek çok isterim."

Terapist · lewis hamiltonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin