10

283 37 12
                                    

Ben geldimm♥️ biliyorum biraz uzun sürdü ama benim için yoğun bir haftaydı:') o yüzden bölümü de uzun tuttum♥️ keyifli okumalarr oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn💖

Ben geldimm♥️ biliyorum biraz uzun sürdü ama benim için yoğun bir haftaydı:') o yüzden bölümü de uzun tuttum♥️ keyifli okumalarr oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🏎️


"Başına bir şey geldi sandım. Bana haber vereceğini söylemiştin."

"Haklısın. Gerçekten özür dilerim." Arka koltukta olduğum köşeye adeta sinmiştim. Çünkü Lewis haklıydı. Ona haber vermek gerçekten aklımdan çıkmıştı.

Lewis derin bir iç çekip tek eliyle şakaklarını ovdu. Şimdi neyse ki çok daha sakin görünüyordu. Yine de bana olan sinirini yansıtmamaya çalışıyormuş gibi gözükse de hissedebiliyordum.

Bakışları ellerime kayarken kucağımdaki deftere odaklanmıştı. "O ne?"

"Ne ne?" Cevabımla gözleri kısılırken içten içe paniklemeden edemedim. Lewis bakışlarıyla kucağımı işaret etti. "Defter."

"Ah o mu... Şey o... Şey..." Defteri elime alıp fısıldadım. "Defter."

Lewis bana tam anlamıyla bir 'Gerçekten mi?' bakışı atarken masumca gülümsemeye çalıştım. Eheh... İyi yırtmıştım.

"Tamam. Sorgulamayacağım." Lewis bakışlarını tekrar cama çevirdiğinde yüzümün asılmasına engel olamadım. Hala sinirli olduğunu biliyordum evet ama... Böyle yapması beni huzursuz etmişti.

Şoför bizi otele bıraktığında konuşmadan sadece yürümüştük. Asansörde aramızdaki boşluk beni  daha da germekten başka bir işe yaramadı. Asansör geldiğimizi işaret eden sesi çıkardığında Lewis hızlı adımlarla asansörden çıktı. Arkasından onu takip ettim ve kendi odamın önünde durduğumuzda yüzüme bakmadan sadece kapıya bakarak mırıldandı. "Yarın sabah... Antrenmanlar var. Gelmek istersen-"

"Lewis. Tabiki de gelmek isterim." Bileğini tutarak onu gözlerime bakmasını sağlamak istemiştim. Yine de bakışları sadece tuttuğum bileğinde oyalanarak devam etti. "Tamam. O zaman sabah 10'da yine burada buluşsak iyi olur. Detayları yarın anlatırım."

"Lewis..." Bileğini tuttuğum elimi biraz daha sıkarak ona yaklaştım. Bu tavrı gerçekten beni öldürüyordu. Evet bir hata yapmıştım ama onun bu tavrı gerçekten işkence gibiydi. "Bak gerçekten... Üzgünüm. Haklısın ama... Böyle bir şeyi bilerek yapmadığımı biliyorsun. Seni endişelendirecek bir şey bile isteye yapmam."

Bakışları bu sefer gözlerime tırmandığında bakışlarındaki o yoğun ifade... Tanımlamak benim için çok güçtü. Hatta ne hisettiğini gerçekten anlamlandıramıyordum.

"Ceren... Endişelenme. Biliyorum. Hatta haklısın. Sadece..." Derin bir iç çekip gözlerini kapattı ve devam etti. "Hissettiğim endişeyi sana tarif edemem."

"Üzgünüm. Gerçekten." Başını sallayıp diğer eliyle bileğimdeki elimi tuttu. "Biliyorum." Kaşları çatılırken ellerimize baktı. Kafasında fikirler uçuşuyordu bunu görebiliyordum ama yine ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ellerimizi üst üste bırakarak sıktı ve gözlerimin içine baktı. "İyi geceler Ceren."

Terapist · lewis hamiltonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin