13

316 40 2
                                    

Yeri geldiğinde multimedia'daki şarkıyı açmayı unutmayın! Keyifli okumalar💖 Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıın💖

Yeri geldiğinde multimedia'daki şarkıyı açmayı unutmayın! Keyifli okumalar💖 Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıın💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



🏎️

"Ceren dur... Dur." Lewis'i kendime doğru çekip yürüyüşümüzü yamulttuğumda Lewis beni durdurmaya çalışsa da o da gülüyordu. Belimdeki eli beni sıkı sıkıya tutuyordu ama kolumu omzuna öyle bir atmıştım ki kontrol daha çok bende gibiydi. "Hayııır! Durmak yok!"

"Bu delilik." Omzunda asılı duran elimi tutup bana baktı. Yakınlığı beni heyecanlandırsa da kocaman gülümsedim. Zaten gözlerine aşık olsam da şu an onları tam olarak yerinde göremiyordum. Çünkü gözlerinin alnına kayması normal olamazdı.

"Bana öyle bakma." Fısıltısı kalbimi hızlandırırken tıpkı onun gibi fısıldadım. "Nasıl?"

Burunlarımız birbirine dokunduğunda gözlerimi kapattım. Lewis alnını alnıma yasladığında sonsuza kadar bu anda sallanmak istedim. İkimiz de sarhoştuk ve duygular olduğundan çok daha yoğundu. Aramızdaki çekim hayali de olsa hissedebilirdi. Her şey çok daha basitti.

Dudaklarım dudaklarına tam değeceği sırada arkamızdaki bağırış ikimizi de duraksattı.
"Otele nasıl döneceğiz?"

"Şöförler yolda dostuuum!"

Takımdaki mühendislerden Albert ve Grant'ın bağırışları onlara dönmemizi sağlarken bizleri görmeleriyle kocaman sırıttılar. Albert imalı bir şekilde söylendi. "Taze çift de buradaymış."

Lewis de tıpkı onun gibi yüzündeki keyifli sırıtışla cevap verdi. "Kes sesini Albert."

Lewis'in cevabı karşısında ikisi de kahkaha atarken onların da bizden geri kalır yanı olmadığını fark ettim. Bu gece herkes aşırı eğlenmişti ve aşırı... İçmişti. Sanırım takımın böyle bir şeye gerçekten ihtiyacı vardı.

Lewis bizi tekrar yürütmeye başladığında ilerlediğimiz yöne baktım. Monako'ya geldiğimizden beri bizi her yere götüren Mercedes'i görmemle duraksadım. Sanırım şoför gelmişti ve otele dönme vaktiydi.

Lewis kapıyı açıp dikkatli bir şekilde arka koltuğa geçmemi sağladı. Kapıyı kapatıp yan taraftan arabaya bindiğinde kolunu tutup çekerek bana yaklaşmasını sağladım. Anında başım omzuna düşerken gözlerimi kapattım. "Çok uykum var."

"Biliyorum. Otele kadar dayan." Ondan yana duran elimi tuttu ve sıktı. Ayrıca omzu gerçekten çok rahattı. Arabanın hareket ettiğini hissederken fısıldadım. "Denerim."

Lewis'in başının da başıma yaslandığını hissettiğimde gülümsedim. Bu sefer elini sıkan taraf ben olurken hiç olmadığım kadar sakindim.

Bir süre sonra araba tamamen durduğunda geldiğimizi anlamıştım. Lewis başını doğrulttuğunda zorlukla gözlerimi araladım. Elimden tutup beni nazikçe arabadan çekerken mızmızlanmamak için kendimi zor tutuyordum. "Hadi Ceren. Geldik."

Terapist · lewis hamiltonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin