06 ;; u can't run away your destiny

117 12 8
                                    

*2 ay sonra*

"Açıkcası.. işe girdiğim ilk aylardan beri bir türlü rahat hissedemediğimi biliyordum. Yine de devam etmek zorundaydım, bilirsin işte. Bu arada, çocuklar dışarıda yemek yemek istediğini söyledi. Ben de düşündüm ki sahile gidebiliriz. Temiz bir deniz havası alıp sandviçlerimizi yiyebiliriz, çocuklar da mutlu olur hem. Sen ne istersin?
Ajax! Dinliyor musun beni?"

"Ha? Evet dinliyorum."

Ajax, ismini duyduğu anda girdiği trans halden çıkarak karşısındaki koltukta oturan kardeşine doğru bakışlarını çevirmişti. Ne zamandan beri daldığını ve Yulia'nın ne bahsettiğini hakkında en ufak fikri yoktu bile.

"Bu dinliyor halin mi? En son ne dedim? Resmen kendi kendime konuşuyorum.. eskiden sen susmazdın bile!"

Ajax hiçbir şey söylemeden başını arkaya yaslayıp duvara bakarak gözlerini kırpıştırıyordu.

60 günden fazlası olmasına rağmen geride kalan ne bir iz, ne bir arama vardı.

"Ajax, neyin var?"

Ajax pozisyonunu bozmadan kardeşine yanıt olarak düşüncelerini mırıldanıyordu.

"Belki de benim yüzümden kayboldu. Sabah onun yalnız başına gitmesine izin vermemeliydim. Keşke sabah hiç uyumasaydım. ve şuan belki de bulunamadı? Bulunsaydı eğer,
tekrar gelirdi belki."

"Ajax.. bunu defalarca konuştuk. Aylar oldu bu yüzden düşünmeyi bırakman lazım artık. Sadece bir günlük bir şeydi. Lütfen geçmişe takılma artık. Yeni şeylere ve kişilere açılmayı denesen? Çünkü en doğrusu bu. Mesela... Hina'ya ne dersin? Gayet çok yakışıyordunuz ve senden fazlasıyla hoşlanıyor. Sadece tek bir gecelik tanıdığın birini hayatının geri kalan gecelerini, sabahlarını düşünerek geçiremezsin."

"Defalarca Hina'dan hoşlanmadığımı söyledim. Kendisi de bunu biliyor. Kendimi neden istemediğim birini sevmek için zorlamalıyım ki? Scara gerçekten farklıydı."

"Belki de karşına yeni çıkacak biri ondan daha farklı gelecek?"

"Böyle olsa bile, yine de benim yüzümden kaybolduğu gerçeğini değiştirmeyecek. Böyle olduğuna eminim.."

"Bu sadece kafanda kurduğun bir ihtimal. Kaybolduğu ne malum? Belki de arkadaşı sadece bir süreliğine ulaşamayınca kaybolduğunu düşünmüştür? Ya da ne bileyim.. buralarda okumuyorsa veya çalışmıyorsa demek ki yabancı olduğu bir yer bu yüzden yabancılık çekmiştir. İnsanlar da bu yüzden kaybolduğunu düşünüp endişelenmiştir. İyi ihtimalleri düşünmüyorsun."

Yulia kardeşinin yanına daha da yaklaştıktan sonra gülümseyerek konuyu değiştirmek adına tekrar ilk konuyu açmaya karar vermişti.

"Sahile gidip kumsala örtümüzü serip yemeğimizi yeriz şimdi, hm? Senle eskiden beraber yaptığımız gibi~ Şimdi ufaklıklarla beraber yapacağız."

Ajax sephadaki suya uzanıp ferahlamak adına bir yudum aldıktan sonra kardeşine doğru dönmüştü.

"Hiç evden çıkasım yok fakat çocukları da kırmak istemiyorum. Gideriz yani. Çocuklar akşam yemeğinde ne istiyormuş?"

"Pizza tabiki. Sanki hiç yemiyorlarmış gibi."

"Kime çektikleri belli. Küçükken de pizzanın son dilimi için kavga çıkarıyordun."

Yulia Ajax'ın sırıtış ifadesine dikkat çekildiğinde kaşlarını çatmıştı.

"Hah, Bilerek koca bir pizzayı sen bitiriyordun da ondan! Hiç büyümeyeceksin işte!"

Ajax kıkırdayarak oturduğu yerden kalkıp Yulia'nın saçlarını karıştırmıştı.

"Çocukların pizza dilimlerine konma yeter.. Neyse, üstümü değiştireyim çıkalım. Sen de çocuklara haber edersin."

comfort zone | chiscaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin