08 ;; prologue

75 10 18
                                    


⋆。𖦹°‧♡




"Giyindin mi?"

Scara, aynadan son kez üstüne geçirdiği kendisine uzun ve bol gelen Ajax'ın verdiği kıyafetleri kontrol ettikten sonra yatağın köşesine oturup Ajax'a onay vermişti.

"Evet, girebilirsin."

Ajax nazikçe kapıyı açtıktan sonra yatağın köşesinde kafası eğik bir şekilde oturan bedene doğru ilerlemişti. Mor saçlı çocuk ne kadar göz teması kurmasa da Ajax bakışlarını ve dikkatini bir dakika bile çekmiyordu. Aynı şekil yatağın köşesine onu rahatsız etmemek adına mesafeli oturup Scara'nın konuşmasını bekliyordu. Yanındaki bedenin ilk konuşan kişi olmadığını anladığında daha fazla suskunluğu devam ettirmemişti.

"Scara, bir şeyler yemelisin."

"Aç değilim."

"Yine de direncini kazanmak için bir şeyler yemelisin veya uyumalısın. Çok bitkin görünüyorsun, burada uyuyabilirsin. ve de daha sonra konuşabiliriz diye düşünüyorum."

"Pekala. Uyumayı deneyeceğim."

Ajax, Scara'nın rahatça uyuması için yatağın üstünden kalkmıştı. O sırada Scara çoktan yorgana girip üstüne doğru çekmişti. Uzun zaman sonra sıcak bir yatak ve derin bir uyku çekecek olması fazlasıyla yabancı geliyordu. Gözlerini kapatıp uyku ağır basmaya başladığı zaman tekrar açılan kapı ile yavaşça yatakta oturma pozisyonu alıp uykulu gözleriyle tekrar gelen Ajax'a bakıyordu.

"Yatmadan önce yaraların için bir şeyler getirdim. Pansuman gibi daha önemli tıbbi ilk yardım malzemelerim yok fakat birkaç yara bandı ve krem getirdim."

Scara bir şey demeden sadece Ajax'ın hareketlerini izliyordu. Ajax, Scara'nın yanına oturduktan sonra kaşının üstündeki yaraya bakmıştı. Çok derin olmadığını anlayınca nazik bir hareketle sadece yarabandı yapıştırmıştı. Daha sonra getirdiği kremi açtıktan sonra dudağının altındaki yaraya serçe parmağıyla yavaş bir şekilde kremi sürüyordu.

"Başka yaran var mı? Oraya da krem süreyim."

"Hayır yok."

"Tamam o zaman. Bir şey istediğinde beni çağırabilirsin."

Scara sadece kafa sallamakla yetindikten sonra Ajax odadan çıkıp kapıyı da örtmüştü. Ajax gittikten sonra Scara tekrar yatağa girip gözlerini kapatmıştı.
Birkaç saat uyuyabildikten sonra kendi başına odadan çıkmıştı. Salona ilerlediğinde Ajax'ı göremedikten sonra mutfağa doğru adımlamıştı. Sessiz adımlarla mutfak kapısının önüne gelip yemek yapan Ajax'ı seyretmeye başlamıştı. Ajax, üstüne yapışan siyah basic tişört ile üstüne leke bulaşmaması için beyaz mutfak önlüğüyle Scara için yemek hazırlıyordu. Tabakları masaya koymak için arkasını döndüğünde kapının önünde kendini belli etmeyen Scara'yı fark etmişti.

"Oh, uyanmışsın. Ben de yemek hazırlıyordum. Neredeyse hazır sayılır masaya oturtabilirsin."

Scara hiçbir şey demeden mide bulantısını bastırmak için yemek yemenin iyi olacağını düşünerek Ajax'ın işaret ettiği masaya oturup beklemeye koyulmuştu. Ajax, son hazırlıkları yaptıktan sonra önlüğünü çıkarıp tabaklara hazırladığı yemeği doldurduktan sonra ilk tabağı Scara'nın önüne çekip kendisi de karşısına oturmuştu.

"Nereden başlamak istersin?"

Scara, Ajax'ın onunla konuşmaya başlamasıyla eğdiği kafasını kaldırmıştı.

"Neye?"

"Anlatmaya."

"Ne anlatmam gerekiyor?"

"Tüm hayatını, özelini anlatmanı istemeyeceğim. Ama en azından beni dahil ettiğin kısımları göz önünde bulundurursak bazı şeyleri bilmeye hakkım var. Mesela, doğum günü partimde neden evime girip davetli bir misafirmişsin gibi davrandın?"

"Bilmediğim bir şehre kaçmak zorunda kaldım. Kaçmak zorunda kalınca barınacak hiçbir yerim yoktu. Kapısı aralıklı ve ışıkları yanan sadece senin evin vardı."

"Neden bilmediğin bir şehre kaçmak zorunda kaldın?"

"Sanki bilmiyormuş gibi tavrın var. Peşimde birilerinin olduğunun farkına varmışsındır artık."

"Senden ne istiyorlar?"

"Uzun hikaye. Zaten duymak da istemezsin."

"Sende onlara ait sakladığın önemli bir eşya falan mı var?"

"Evet, canım."

Ajax duyduğu şey ile kaşlarını çatıp arkasına yaslanmıştı. İşlerin iyice tuhaflaştığını hissedebiliyordu.

"Ne? Canın mı?"

Scara sadece soğukkanlılıkla kafasını sallamakla yetinip yemeğini yemeğe devam ediyordu.

"Seni koruyabiliriz. Eminim bir yolu vardır."

Scara Ajax'ın söylediği şeyi dalgaya alarak sırıtmıştı.

"Korumak mı? Beni tanımadığını bana karşı umutlu olmandan anlayabiliyorum. Yolumun sonu belli, başka yolu yok."

"Fakat her defasında onlardan kaçmayı başarabiliyor ve yeni güne uyanabiliyorsun."

"Bu her zaman olmayacak. Son kaçma şansımı da kullanmış olmalıyım zaten."

"Peki Scara, bana güvenmeseydin eğer buraya başından itibaren kaçmazdın. Bana neden güveniyorsun?"

"Kendi isteğimle birine tekrardan güven duygusu gibi saçma sapan bir hisse kapılmıyorum. Başka çarem yok. Fakat en azından, nazik ve iyi bir adamsın."

"Nazik ve iyi mi? Hahaha, bunu ilk defa senden duydum. Normalde her zaman tam tersini söylerler. Neyse, yine de güvenli hissettiğin bir yerde olmana sevindim. Bunda sonra planın ne olacak?"

"Burada olduğumu biliyorlar. Artık seni de tanıyorlar. Benim yüzümden başkasına zarar gelmesine izin vermeyeceğim bu yüzden tekrardan bilmediğim bir yere yol alacağım işte."

Ajax Scara'nın kararına saygı duymak isteyerek sessiz kalmıştı. Fakat yine de onu yalnız bırakmak istemiyordu.

"Sana ulaşabileceğim bir telefon numaran yok mu?"

"Hayır. Telefonum yok."

"Telefonun yok mu? O zaman sana telefon almalıyız."

"Hayır buna gerek-"

Scara yemek yedikten sonra düzelmeyen mide bulantısıyla cümlesini tamamlayamayarak ağzını tutmuştu.

"Scara, iyi misin?"

Mide bulantısı daha da artıp kusacağını anladığında sandalyeden kalkıp koşa koşa banyoya doğru gitmişti. Ne olduğunu anlamayan Ajax peşinden gittikten sonra yanında doğru eğilip kusarken rahatsız olmaması için önüne gelen perçemleri arkaya doğru ittiriyordu.

"Scara, neyin var? Yemek mi dokundu yoksa?"

Scara tamamlandığını anladığında klozetin kapağını kapatıp sifonu çekmişti. O sıra Ajax'a cevap vermek için yavaşça kafasını ona doğru döndürmüştü.

"Hayır, yemek dokunmadı."

"O zaman neyin var? Hastaneye gitmeyi de ısrarla reddediyorsun."

"Hamileyim."

comfort zone | chiscaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin