0.4

603 26 11
                                    

korku ve sorgu

🎶
tv girl - cigarettes out the window
🎶

Gündüz Barış denilen çocuk benimle konuşup Mauro beni sinirlendirirse veya ona trip atmam gerekirse birlikte ona hain planlar kurmak için numarasını vermişti. Bunu dalgasına yapmıştı ama ben de öylesine numarasını almış bulundum. Belki lazım olurdu.

Saatler sonra defilenin yapılacağı yerde kameralardan uzak bir yerde Mauro ile konuşuyordum. Daha doğrusu konuşmaya çalışıyordum çünkü az önce ona selam veren başka bir modele samimi bir şekilde sarıldığını gördüm. Tüm dikkatimi dağıtan şeye normalde trip atardım ama buna hakkım yok gibi gözüküyordu.

"Yerini gördün değil mi? Giyinmeye geçeceğim."

"Ezberledim Laurel, merak etme."

"Tamam, sakın bir şey belli etme öylesine gelmiş gibi yap."

Kafasını onaylar anlamda sallayıp etrafını kontrol etti. Birini mi arıyor diye düşünürken bir anda dudaklarıma konan öpücük ile donmuştum. Beni böyle bırakmak hoşuna gidiyordu ki bir şey demeden yanımdan ayrıldı.

Arkasından ona bakakalmışken parmak uçlarım dudaklarıma gitti. Anın şokunu çalan telefonum bozdu.

Ekranda yazan babamın adına baktım. Muhtemelen defileye katılacağımı fark etmişti. 3 çalmadan sonra telefonu kulağıma istemeye istemeye götürdüm.

"Amacın ne Laurel?"

"Ne demek istiyorsun?" Elimle burun direğimi sıktım

"Ben benim kızım artık defilelere çıkmayacak diye yeni model arattırıyorum, seçmelere katılıyorum. Akşamına bir bakıyorum listede senin adın. Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Başka mesleğim yok, ne yapmamı bekliyorsun?"

"Geçen hafta öyle demiyordun ama. Nerdeydin sen? Yine o evli adamın yanında mıydın?"

"Hani kızın değildim? Ne ilgilendirir?" Cesaretime ben bile şaşırmıştım.

"Bakıcılık mı yapıyorsun lan sen bu adamın çocuklarına? Başka ne diye onunlasın? O mu seni istiyor? Söyle bir daha yumruk atayım ona!" Gözünün altındaki hafif şişliğin sebebini Mauro anlatmamıştı ama şimdi anlamıştım.

Ona hiçbir cevap vermedim, bunu fark edince beni korkutacak cümlesini söyledi.

"İspanya'ya döneceğiz. Defileden sonra vedalaşmaya bak."

Suratıma kapanan telefonu indirip oflayarak cebime attım. Şu an bunu düşünmek istemiyordum, hazırlanmak için yeterince geç kalmıştım.

Kuliste mavi jeanimi ve üstümdeki  beyaz fitilli atleti katlayıp dolaba koydum. Makyajım ve saçım da yapıldığında tek parça saten elbiseyi giymeme yardım ettiler. Elbisenin boyu hoşuma gitmediğinde konsepte uygun başka bir kıyafetle değiştirmeyi istedim. Gelen sert ses bunu yapamayacağımı söylediğinde işimin nasıl olduğunu hatırlatmış oldular.

nautical   | mauro icardiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin