geçici hissiyatlar ve kalıcı sonuçları
Gecenin sonunda sıra after party için hazırlığa geldiğinde beni çeşit çeşit elbiselerin olduğu odada serbest bırakmışlardı. Şu an önümde yüzlerce seçenek vardı, hepsi markaya ait daha önce hiç giyilmemiş özel dikim elbiselerdi.Biraz bakındığımda en giymesi iddialı elbiselerden birini almayı karar verdim. Dar ve kısa olan elbiseyi askısından tutup vücuduma doğrulturken duvar aynasından boyutunu kontrol ediyordum. Muhtemelen kalçamın bir kaç parmak altında bitecekti. Göğüs arasında da 3 tane boşluk vardı. - en alta koyacağım instagram medyasından ilk resimdeki elbise -
İlk başta bu kadar taşıması özgüven isteyen bir elbiseyi giyip giymemek konusunda çok kararsız kaldım ama bu elbiseyi kimse için giymiyordum. Normalde after party'lere babamın zoruyla hiç katılmazdım. Zaten çok arkadaşım olmazdı ama kafa dağıtmak için bile orada bulunamazdım. Sadece bir kere katılmıştım, onda da bir ilkokul çocuğuymuşum gibi başımda gezmişti.
Düşündüğümde bu gece bütün odak benim üstümde olacaktı, yani kendimi iyi hissettiğim bir parçayla oraya katılmam beni daha özgüvenli gösterirdi.
Ayrıca Mauro ile aklımda başka bir plan vardı. Aradan geçen bir ayda sadece yatıp tünediğimi zannetse de - ki aslında öyle - ona bunu göstermeyecektim. Onun bana en son konuşmasında dediği gibi, herkesin gelmesini bekleyecektim.
Elimdeki elbiseyi içime doğan gururla odanın bir köşesinde beni bekleyen yetkili kadına uzattım. Benim için elbiseyi kulise gönderirken bir sonraki odaya girdik. Burada da bütün topuklu ve babet ayaklabılar vardı. Bunlar da özel tasarım gibi duruyorlardı çünkü hepsinden bir tane vardı.
Elbisemin parlak rengine benzer bir topuklu gözüme çarptığında daha fazla kafamın karışmaması için direkt onu alıp kulise göndermek üzere verdim.
Bir sonraki odaya girdiğimizde burada bir sürü camdan çekmeceler vardı. Vitrinlerde iste boyun mankenlerinde duran kolyeler parlıyordu. Önce çekmecelere geçip kendime bileklik seçtim. Yüzük takmaya pek alışkın olmadığımdan onu es geçtim. Sade ama şık ve parlak kolye ve küpe takımıyla bu koca yerden ayrıldım.
After party ayrı bir yerde yapılacağından burada giyinip arabayla alana gidecektik. Saçımı istediğim gibi sadece fön çektirdim. Arka taraflarını volümleyip makyaja geçtiklerinde keskin bir eyeliner ve vişne tonlarında bir gloss yüzümü ortaya koyanlardı.
Elbisemde giydirildiğinde üstüme öylesine bir blazer seçtirttim. Muhtemelen arabada bırakırdım, arabaya geçene kadar beni takip edecek olan habercilere elbiseden spoiler vermek de istemiyordum. Bu kadar iddialı bir dönüş çok konuşulacaktı ve bunu yaparken hiç bir an pişmanlık duymayacaktım.
Paparazzilerin rahatsız edici sorularından kaçıp kendimi arabaya attığımda büyük bir nefes verdim. Mauro'yla ilgili sorular çoğalmıştı, sosyal medyada bir şeyler döndüğü kesindi. Araba ilerlemeye başlarken elimdeki telefondan haberleri gezmeye başladım.
Anlaşılan o ki Mauro alana giderken paparazzilerden kaçamamıştı.
- Takip ettiğiniz ünlü genç model Laurel Allen'da burada. Onun için mi geldiniz?
- Kimse için burada değilim.
Okuduğum haberden gözlerimi cama döndürüp telefonun kilidini ezberden parmağımla kapadım. Kendi kendime gülmeye başladığımda şoförün dikkatini çekmemeye çalışıyordum.
Aptal. Kimse için gelmemişmiş. Gecenin sonunda görürürüz neden burada olduğunu.
Arabanın yavaşlamasından alana geldiğimizi anladım, büyük bir yere benziyordu. Üstümdeki ceketi koltuğa bırakıp telefonumun kamerasından makyajımı ve saçlarımı kontrol ettim. O sırada açmak için bir adam kapıma gelmişti. Arabadan çıkarken bacaklarıma dikkat ederek kafamı uzattım. Anında patlayan flaşlarla dudağımın kenarı havalanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nautical | mauro icardi
Fanfiction''söylesene, hangi deniz hapsoldu gözlerine?'' nautical: deniz