0.8

539 29 11
                                        

yardım

4 gün sonra

Odamın kapıya en uzak olan köşesine gidip telefonu kulağıma yasladığımda bir an önce açılması için yerimde tepiniyordum.

"Alo?"

"Barış, ne olur gelip beni al evden. Çok acil, ne olur gel."

"Laurel, ben antrenma-"

"Yalvarırım bir şekilde gel, kapatmam lazım."

Babamın adım seslerini duymamla telefonu hızlıca kulağımdan indirdim. Kapıyı defalarca kitlemiş önüne de çekmecemi itmiştim. Tüm gün içmiş, sinirlenmiş ve benden acısını çıkaracaktı. Az önce aşağıdan gelen kırılma sesleriyle mutfağı birbirine kattığını anlamıştım. Bana gelmesi hiç iyi olmayacaktı.

Yatağımın kapıya uzak köşesinde çöktüğümde telefonumu ayağımın ucuna bıraktım. Beni şu an bu adamdan kurtarabilecek kimse yoktu. Günlerin acısını çıkarmak isterse ben bu odadan sağ bile çıkmayabilirdim. Kapıyı zorlarken evi inleten bağırmasıyla gözyaşlarım hızlandı, ellerim onu sustururcasına kulaklarımı bastırdı.

"KÜÇÜCÜK AKLINLA NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN? ÇABUK AÇ ŞU KAPIYI OROSPU!"

Açamayacağını fark ettiğinde sesler kesilmişti, kapımın önünden gittiğinde hemen odamı taradım, kapının önüne sürükleyebileceğim bir şeyler lazımdı. Makyaj masamı ittirmek için ayağa kalktım, tüm gücümle kıpırdatmaya çalışırken kapımdan çıkan büyük gürültüyle çığlık attım.

Aynı anda geriye kaçarken korkakça kırık kapıya bakıyordum. Yerinde olmayan aklı ilk başta beni odada değil sandı, belki fark etmez diye kıpırdamadan dururken iğrenç gözleri beni bulduğunda burnundan sinirle soluduğunu fark ettim.

Bana yaklaşan adımlarını engellemek adına kafamı olumsuz anlamda sallamaya başladım. Sendeleyen adımları bana yaklaşırken hıçkırıklarımı tutmaya çalışa çalışa ağlıyordum çünkü o ağlamamdan nefret ederdi, ağlarsam daha da sinirlenirdi.

"Tamam, tamam yaklaşma. Ne olur yaklaşma."

Krize girmiş gibi aynı şeyleri tekrarlarken odanın köşesine yavaş yavaş adımlıyordum.

Niye kimse gelmiyordu? Niye kimse çığlıklarımı duymuyordu? Biraz daha ağlarsam içim patlayabilirdi, öyle hissetmeye başlamıştım. Kalbim içime batıyordu ssnki.

Daha geçen gün kendine güçlü durma sözü vermiştim, niye buraya düşmüştüm ben? Nasıl bir anda en başından daha kötü bir noktaya geldi? Sadece güçlü gözükmeye çabaladığım için mi?

Geriye giden adımlarım dolabım yüzünden son bulduğunda hızlıca gözlerim kaçabileceğim delik aradı. Yoktu ki, yatağın üstünden kaçmaya çalışana kadar yakalardı.

Korkak şekilde duvarın dibinde resmen ona teslim olmuştum. Beynim bu yolun bir çözümü varsa da çalışmayı bırakmıştı.

Atacağım çığlığı engelleyen elleri boğazımı sıktığında onu kendinden itmeye çalıştım. Sanki gücüm yetecekmiş gibi tek yapabildiğimi yaptım.

"Gebereceksin, bir sike yaradığın yok. Burada kollarımda öleceksin."

Sinirden gerçekliği yok olan gözleri benimkileri delerken artık nefesimin yetmediğini fark ettim. Sarhoş olmasının dengesizliğiyle saliselik olarak boğazımı gevşetip bırakdığında kısa bir hava boğazımdan aşağıya kaymıştı.

nautical   | mauro icardiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin