|8|

1.7K 51 11
                                    

Arkadaşlar ben 4 gün önce yazdım bölümü. Sadece tekrar okuma kaldı ve yatayım dedim. Sabah uyandım WATTPAD KAYDETMEMİŞ. sinirden yazamadım bir süre kusuruma bakmayın. İyi okumalar💜💃

----

Oda arkadaşım güldü. "Mahi doğruyu söylüyorum. Ona mı inanacaksın cidden?"

Armağan kendinden emin bir ifadeyle konuştu. "Mahi, ona bu konu hakkında konuşmuşsun herhalde çünkü ben hiçkimseye bunun muhabbetini yapmam. Özelim beni ilgilendirir. Seni de ayıplıyorum bu konuda." Oda arkadaşım Armağana şok geçirir gibi bakıyordu. Ağzı aralanmıştı. Sonunda bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Armağan sordu dediki ne konuştunuz falan işte bende anlattım şu birlikte olma olayını ondan sonra söyledi." Armağan iç çekti.

"Madem öyleydi neden başından böyle demedin de ben açıklama yapınca belirtme ihtiyacı hissettin?" Oda arkadaşım duraksadı. Bir şey diyemedi. Armağan devam etti konuşmasına.

"Ben söyleyeyim: Çünkü aramızı bozmaya çalışıyorsun. Çünkü kıskançsın, bu yüzden üzerime atladın."

O kadar kaotik bir ortamdı ki safram ağzıma gelmişti. Odadan çıkıp koridorda yürümeye başladım. Gidecek bir yerim olduğundan falan değil. Sadece orada bulunmamak için. Acaba bende bir sorun mu vardı? İki insanla yakınlaştım burada ve sonucunu az önce gördük. İsmimin hakkını veriyordum gerçekten.

Güvenlikçi ağabeyin dedikleri de kafamda dolanıyordu. Armağanla yakınlaşmamamı söylemişti.

Oda arkadaşım da kötülemişti Armağanı ama işin sonunda onunla yiğişirken bastım. Kafam o kadar karışıktı ki bedenimden uzaklaşıp bir yerde kafa dinlemek, sonra tekrardan geri dönüp hayatıma devam etmek istiyordum. Ufak bir mola gibi.

Kime güvenip güvenmemem gerektiğini bilmiyordum ve akıl alacak biri de yoktu yanımda. Arkamdan adım sesleri duyunca kafamı çevirdim. Armağan elinde valizimle bana doğru yürüyordu. Suratında zafer sırıtışı vardı. Onu seviyor muydum,sevgi neydi,bu kadar acıtması normal miydi?

Siktir. Nefes alamıyordum. Gözlerim karardı.

---
Gözlerimi araladığımda kendimi Armağanın odasında buldum. Yatakta doğrulduğumda belimde keskin bir acı hissettim. Ayağa kalkmak için tüm gücümle doğruldum. Belimin olduğu yer sanki etime batıyordu. Aynaya dönüp tişörtümü sıyırdığımda gördüğüm manzaraya inanamadım. Mosmordu. Kenarları maviye kayıyordu yaranın. İnanılmaz derecede de şişmiş ve su toplamıştı. Etrafta kimseyi göremeyince merdivenlerden inmek için adım atmaya çalıştım ama ayağımı uzattığım an bıçaklandım sanki. Acıdan ağlamamak için bileğimi dişledim ve kesik kesik nefes almaya başladım. Gözlerim doluyordu.

"A-armağan?" Ses gelmiyordu. Merdivenin ucuna çöktüm. Geri dönemeyecek kadar acı çekmiştim,enerjim bitmişti.

Ne kadar oturduğumu bilmiyorum,bilincim çok yerinde değildi. Acıdan kaynaklı uyuşma vardı bedenimde. Sonunda kapının sesini duyduğumda bağırmaya çalıştım ama sesim tam çıkmadı. Armağan koşar adım merdivenleri çıktı beni oturuken görünce şok geçirdi.

"Mahi senin kımıldamaman lazım ne yapıyorsun?" Üstü başı kan olmuştu. Ayakkabıları da çamurdu. "Sıkılmıştım. Her adımda daha da kötüleşeceğini hissedemedim. Yatarken bir şey yok gibiydi." Beni kucaklayıp yatağa geri götürdü ve boynumdan öpüp geri çekildi.

"Senin üstün başın niye böyle?" Kıyafetlerindeki kanı yeni fark etmiş gibi üstüne baktı ve gülümsedi.

"Geyik avladım. Akşam sana dünyanın en muhteşem bifteğini yapacağım." Bunu söylerken gözleri parıldıyordu. Hevesi tatlıydı.

SAPLANTI | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin