|15|

563 53 9
                                    

Ne kadar zaman geçirdiğimi bilmiyordum artık o delikte. O kadar bahtsızdım ki 5 yıldır kullandığım mekanik saatimin pili bitmişti. Tek yaptığım yerde yuvarlanmaktı. Bileğimse yanlış kaynıyor gibiydi. Bir daha ayağa kalkamam diye korkuyordum.

Fark ettiğim birkaç şey vardı. Egemen Armağanı deli gibi kıskanıyordu. Ona ait olan her şeye sahip olmasına rağmen bir türlü tatmin olmuyordu. Burada bulunma sebebimse buydu bana göre. Ayrıca Egemenin mantığıyla hareket ettiğini de düşünmüyordum. Yaptığı hareketler daha çok dürtüseldi.

Kapıdan girdi. Elinde makarna vardı. Saçma bir şekilde muhteşem bir aşçıydı. Basit ya da karmaşık fark etmez yaptığı yemeklerin tadı çok iyiydi. Onu görünce gülümsemek için kendimi zorladım.

Gurur yok gurur yok gurur yok.

"Hoşgeldin."

"Canın çok sıkılmamıştır umarım." Çok da sikindeydi sanki. Neyse.

"Yok bir şeyler düşünüyordum ben de."

Yanıma oturdu ve yemeği bana yedirmeye başladı. Sakince yedim.

"Rahat mı böyle yediğin önünde yemediğin arkanda?"

Kötü bir iletişimin bana hiçbir faydası olmayacaktı. Ağzıma gelen küfürleri geriye atıp onu övdüm.

"Kyk yurtlarına bin basar yemeklerin." Güldü.

"Kardeşim yemek yapmaya ilgiliydi bir dönem. 12-13 yaşlarında..." Bana her şeyi rahatça anlatması çok tuhaftı. Psikopatlar sessiz,gizemli falan olmazlar mıydı?

"Her şeyi birlikte yaptığımız için ben de yapıyordum haliyle. O pek beceremezken ben bir anda ilerledim. Ben çok iyi yapmaya başlayınca onun da hevesi kaçtı ve bir daha mutfağa girmedi. Hiç sana yemek yaptı mı?" Ağzımı arıyordu,muhtemelen Armağanı kötülememi istiyordu.

"Evet yemiştim birkaç kere,fena değildi." Lafıma bozuldu. Siktir.

"A-ama kyk yemeklerinden daha kötüydü. Açken yenebilir şeylerdi sadece." Çok şükür keyfi tekrardan yerine geldi.

"Biliyorum,rezalettir." Onunla sadece yemek ya da tuvalet zamanlarında iletişim kurabiliyordum. Bir şekilde ona yakınlaşmalıydım. Bana güvenmesini sağlamalıydım. Sohbet başlatmak için aklıma ilk gelen şeyi sordum ona.

"Egemen,cidden sevgilin olmadı mı yoksa o zaman bana doğruyu mu söylememiştin?" Kıkırdadı.

"Ne alaka aniden?"

"Ne bileyim merak ettim işte." İç çekti.

"Evet kolpaydı. Buraya kadınlar getiriyorum fakat şunu rahatlıkla söyleyebilirim,kimseyi herhangi bir şeye zorlamıyorum." Sadece öldürüyorsun sikemeyince. Ne kadar da kibar ya. Kıyamam.

"Anladım. Bana da saçma gelmişti hayatında biri olmaması da ondan sordum." Yemek bitince tabağı kenara koydu ve duvara yaslandı.

Birlikte geçirdiğimiz zaman ve arada yaptığımız ufak tefek konuşmalar sayesinde bana olan davranışları büyük ölçüde değişmişti. Benimle sohbet etmekten, duygularından bahsetmekten keyif alıyordu,onu hep desteklemem ve yargılamamam onu rahatlatıyordu. Bu da yanıma her indiğinde bir öncekine göre daha çok kalmasına sebep oluyordu.

"Burası leş gibi kokuyor." Söylediğiyle kendimi tutamadım ve kıkırdadım. Çünkü kokan gerçekten leşti. O da güldü.

"Mahi biliyor musun? Sen de hastasın." Bir şey söylemedim. Duvara bakıyordum sadece. Suratıma eğildi.

"Ne oldu bir anda ciddileştin?"

"Burada kalmaktan nefret ediyorum. Kokusu beni delirtiyor. Işık da sürekli yanık ayrıca çok yalnız kalıyorum."

SAPLANTI | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin