DURGUN DUYGULAR

5.Bölüm:Güneş Lekesi

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız.

Diğer kitaplarım için profilime uğrayabilirsiniz. Takip etmeyi de unutmayınız.

Cumartesi görüşürüz.

Instagram:reminduagain.

❧

"Yatak odasında biz yatıyoruz, diğer odada Dolun'la Pusat. Siz de aşağıdaki oturma odasında yatacaksınız. Olur mu?" dedi Talya içeri girdiğimiz an.

Saat gecenin ikisiydi. Antalya'daki yazlığa henüz giriş yapmıştık. Yolculuğun ilk on dakikasında Talya'nın sürdüğü siyah bir BMW içinde kalan bütün saatlerde ise Arkın'ın arabasındaydım. Zaten Talya'nın sürdüğü araba da Duha'nındı ve yolcu değişikliğinde Pusat'la Duha onların arabasına geçmişti. Biz Arkın'la ikimiz gelmiştik sadece.

"Olur." dedik aynı anda Dolunay'la.

"İyi. Hadi yatakları serip yatalım. Duha gergin bir bebeğe dönüştü çünkü." dedi Talya. Duha oturduğu koltuktan ona bakıp gözlerini kıstı.

Üst kata çıktık Talya ile. Biz çıkarken Arkın aşağıda ikimizin kalacağı odaya geçmiş ve koltuklardan birini açıyordu. Dolunay ve Pusat valizleri eve taşıyorlardı hala.

"Sabah yiyecek bir şeyler alabileceğimiz bir yer var mı?" dedim Talya dolabı açarken.

"Duha'yı yollarım markete. Dert etme, o zaten bir haftalık değil bir yıllık doldurur dolabı." dedi. Güldüm.

"Size iki yastık ama tek pike veriyorum, olur mu?"

"Olur." dedim. Elime bir çarşaf bir pike iki de yastık tutuşturdu.

"Sen git aşağı, Dolun'u yukarı yolla. Herkes kendi yatağını seriyor."

"Tamamdır."

Odadan çıkıp merdivenleri indim. Aşağıya indiğimde direkt odaya geçtim. Arkın koltuğu açmış diğerinin üstüne de küçük valizimi koymuştu.

Ben girince kafasını çevirdi. Sonra elimdekileri aldı. "Ben hallederim." dediğinde arkamı dönüp çıktım odadan. Salondaki koltukta Dolunay, Pusat ve Duha oturuyorlardı.

"Talya yukarı çağırıyor seni." dedim Dolunay'a bakarken.

"Tamamdır."

Dolunay kalktıktan sonra ikisi hala oturmaya devam ettiler. Ben de yanlarında boş durmamak için odaya döndüm. Arkın çarşafı sermişti bile.

"Değiştir üstünü hadi, yatalım. Yoruldum." dedi Arkın. Bende uyumamıştım yolda. Uzun yoldu sonuçta, Arkın'ı uyanık tutmak da bir yerde benim görevim sayılırdı ve ben de uyuyamazdım. O yüzden ikimiz de aşırı uykuluyduk.

"Tamam." dedim. Arkın odadan çıkarken valizimi açtım. Siyah şortumla beyaz tişörtümü giyerken ilk birkaç saniye boyunca sütyenimi çıkartıp çıkartmamak arasında kaldım.

Eğer gece çok bunalırsam kalkıp çıkartabilirdim. O yüzden şimdiden çıkartmama gerek yoktu bence.

Odanın kapısı açıldığında üstüme bugün giydiklerimi katlıyordum. Arkın odaya elinde bir bardak suyla girdi. Direkt bana uzattı. Biraz içsem de bitirmedim. Benim bitiremediğim suyu tamamen içip bitirdi.

"Sigara içelim mi birer tane?"

"Uyudu mu hepsi?" dedim merakla.

"Vallahi görmedim ama onlar üst katta. Terasta olabilirler sigara için. Dış kapıyı kilitledik açmayalım biz de çıkalım yukarıya. Oradalarsa görürüz." dedi. Kafamı salladım. Benim paketim bittiği için direkt Arkın'ın paketini alıp çıktık yukarıya. Ben bilmediğimden Arkın önden gidiyordu. Üst katta merdivenin direkt karşısında kalan büyük kapıyı açtı Arkın. Direkt Pusat'ı gördüm.