10.Bölüm:Körü Körüne Değilse Neden İnanırsın Ki?

99 12 1
                                    

Bu bölümden itibaren Duha ve Talya'nın kitabı olan UYANAN ÖFKE'yi profilimde yayınlıyor olacağım, birinci bölümü bu bölümle aynı zamanda geçtiği için bazı olaylar açısından eksik kalmamak adına ona da bir bakabilirsiniz isterseniz. 

Yarın UYANAN ÖFKE'nin girişi ve birinci bölümünde görüşmek üzere.

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız. 

Instagram:reminduagain

Hatırladığım ilk doğum günüm altı yaşına girdiğim doğum günümdü. Öncesindekileri aile albümlerinde görüp dursam da hatırladığım ilk doğum günüm buydu.

Anaokuluna gitmemiştim o gün. Annem izin almıştı, babam alamamıştı ama üzülememiştim. Annem benimle bir sürü oyunlar oynamıştı. İlk bilgisayarımı o gece babam gelirken getirmişti. Yeni çıkmış laptoplardandı, son modellerden. Bilgisayar kullanmayı öğretmişlerdi bana. Pasta kesmiştik sonra. Büyük bir pastaydı. Koyu pembe pastamın arkasında durduğum, anne ve babamın karşımda fotoğrafımı çektiği bir an hiç gitmezdi mesela gözümün önünden.

Barbie bebekler vardı masada. Altı kutu da Barbie bebek doluydu. Birinin kanatları vardı, birinin deniz kızı kuyruğu. Diğerleri de çeşit çeşitti.

Börek vardı. Sigara böreği. Sevdiğim gibi peynirliydi içi. Sabaha kadar uyumamak için çok uğraşmıştım o gün. Beş bardak kola içmiştim. Annem de babam da benimle uyanık kalmışlardı. O kadar çok yemiştim ki o gece, yemeğin ağırlığıyla uyuyakalmıştım ama sabah gözlerimi açtığımda annemle babamın yatağındaydım. Annem sıkıca sarılmıştı bana. Sırtım ona yaslıydı, başım babama dönüktü.

İlk ben uyanmıştım ve hareket edişim annemi de uyandırmıştı. Defalarca öpmüştü beni o gün. Sarılmıştık. Sıkı sıkı sarılmıştık ve babamı uyandırmıştık. Kahvaltı yapmak için evden çıkmış, güzel bir yere gitmiştik. Oradan sonra da bir oyun parkına götürmüşlerdi beni. İçeri girip saatlerce oynamıştım ve kısa boyu sayesinde içeri girebilen annem de oradaydı. Etrafta çok çocuk olmadığı bir ara babamı da çağırmıştık, o da girmişti içeri.

Her sene farklı kutlardık doğum günümü. Ortaokula geçtiğim sene konseptli bir parti yapılmış, arkadaşlarım çağırılmıştı. Lise üçte The Originals izlemekten başka hiçbir şey yapmadığım için annem bana üzerinde dizinin karakterlerinden birinin olduğu bir battaniye almıştı. Üniversiteye geçtiğim sene iki günlüğüne tatile, Kapadokya'ya gitmiştik mesela.

Her yıl bir şeyler buluyorlardı. Her yıl öyle coşkulu kutluyorduk ki doğum günlerimi bir gün bu son bulursa ne yapacağımı düşünüyordum. Sonra da bir gün çocuğum olursa aynı şekilde bütün fikirleri çalarak ona da böyle güzel doğum günleri yapmayı planlıyordum.

Doğum günlerime aşıktım.

Hayatımın her gününde şımartılmıyormuşum gibi, sürekli gözümün içine bakmıyorlarmış gibi doğum günlerimde ayrı bir özen yaşanıyordu. Evde bayram havası olurdu sanki.

Bütün sabahı beraber geçirmiştik anne ve babamla. İşe gitmelerini istemezsem gitmeyebileceklerini söylemişlerdi ama öylesine bir salı günü izin almalarını istememiştim.

Onlar gittikten bir saat sonra gelmişti Arkın. Doğum günümü kutlamıştı. Bir süre boyunca öpüşmüş olsak da sonra dayanamamıştık. Üçüncü defa tekrarladığımız sevişme eylemi bu sefer benim yatağımda gerçekleşmişti.

DURGUN DUYGULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin