14.Bölüm:Bu Sefer Beraber Mahvoluyoruz

67 11 0
                                    

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız. 

Instagram:reminduagain.

❧ 

Bomboş tavana baktığım günlerde düşündüğüm şeyler çoğu zaman okulumdan başlardı. Sınavlarımı düşünür, okulu bitirebilecek miyim diye endişelenirdim. Sonra konu bir anda Arkın'a gelirdi. Onu düşünürdüm. Her şeyini düşünür, her anımızı tekrar gözden geçirir, kendime özel bir sinema gibi izlerdim anılarımızı beynimden.

Bugün öyle bir gündü ki tavana bakarken üzgün anılarımın hiçbiri gelmiyordu aklıma. Ama mutlu anıların her biri o kadar üzüyordu ki sabahın altısında kendimi odamda volta atarken bulmuştum.

On dokuz aralıktaydık. Arkın o gece benimle uyumuştu. Hiç dokunmamış, hiç sarılmamıştık birbirimize ve sabah uyandığımda yatakta bile değildi. Orada olduğunu belli eden tek şey yatağın bozulmuş çarşafıydı.

Üç gündür hala sadece günlük bazı konuşmalar yaşıyorduk. Yani en azından o konuşuyordu ve genelde cevap vermiyordum.

Sonunda dayanamadım. Odamın tam kapanmış kapısını açtığım an banyonun kapısı açıldı. Görmezden gelmek için direkt ilerledim ama bir anda banyodan çıkan buharlarla duraksadım. Sonra gözlerim ona gitti.

Çıplaktı.

Altında bir havluyla öylece koridordaydı.

"Lara?" dedi şaşkınca. Gözlerimi alamadım bedeninden. Çok uzun süredir görmediğim bedeni içimde kırgınlık ve özlemden başka bir şeyi tetiklediğinde ise nefesimi tuttum kısa bir süre.

"Uyanık olduğunu bilmiyordum. Kusura bakma. Genelde bu saatte uyuyorsun." dedi hızlıca. Kusura bakamazdım, bir kusur göremiyordum çünkü. Ama sadece geçtim yanından. Koluma uzandığında ise panikledim bir anda. Havlusunu tutması lazımdı iki eliyle de. Düşmesini asla istemezdim şu an.

"Islak." dedi. Gözlerim büyüdü ona dönerken. "Yerler ıslak. Dikkat et." dedi. Tepkime kaşları çatılmıştı.

"Tamam." derken girdim banyonun içine. Bir duş kabini bile olmayan eski dairede kaymadan ilerleyip oturdum klozete. Kalbim göğsümü dövüyordu resmen. Kulaklarımda duyuyordum atışlarını. Öyle hızlanmıştı şu anda.

İşimi hallettiğim gibi çıktım banyodan. Odama girip kapıyı kapattım ve kendimi yatağa attım ilk anda. Gözlerimi de sıkıca yumdum.

Daha önce de görmüştüm.

Ama zaten sorun buydu. Daha önce görmüştüm ve gördüklerimden sonra nasıl devam ettiğiyle alakalı birkaç anım vardı. O anıları şu an tekrarlayamazdık. Öyle bir halde değildik.

Sıkıca kapattığım gözlerimin ardında hala orada duran aynı görüntü sinirimi bozarken kendimi cimcikledim. Biraz dikkatim dağılır sanarak yaptığım hareket çok daha farklı bir tepkiye sebep oldu bedenimde.

"Allah'ım..." diye inledim sessizce. Neden oluyordu bu? Olmaması lazımdı. Çok kırgın ve kızgındım. Olmamalıydı.

Aklıma bile gelmemişti bir buçuk aydır böyle şeyler. O kadar yoğunlaştığım üzüntü arasında son şey bile değildi ama bugünün tek konusu buymuş gibi başka bir şey düşünemiyordum.

Dayanamadım. Birkaç dakika daha öylece durdum sadece. Odaya tak diye girmeyeceğini bildiğim için kalkıp kapıyı da kilitlemedim. Hala kapalı olan gözlerimi açmadım. Elimi yorganın altına götürdüm. Altımdaki eşofmanın lastiğini de külotumun lastiğini de geçtim. Soğuktu parmaklarım. Biraz irkildim ama saniye bile sürmedi.

DURGUN DUYGULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin